31 Ocak 2019 Perşembe

1 Julie James - Şeytan Tüyü (FBI/US Attorney Serisi #1)


~~~*~~~
Kimsenin, tanıklarının kılına bile dokunmasına izin vermezdi.
Bu tanık Cameron da olsa, fark etmezdi.
~~~*~~~

İlk çıktığı zamanlarda almıştım bu kitabı, tabi ilk basım kapağıyla olanını almıştım ve nedense hep erteledim okumayı ancak şimdi okudum ve keşke ertelemeseydim dedim. Çünkü çok sevdim.

Julie James'in kurgusunu ilk defa okuyorum ve kurgusu çok güzeldi, su gibi akıyordu ve sıkmıyordu. Bir bakıyorsunuz yüz sayfayı bir oturuşta okumuşsunuz. Polisiye aşk karışımı olması da aksiyonunu hiç bitirmiyor her an tetikte olmayı sağlıyordu. Bunu da sevdim. Beni artık tanımışsınızdır ben vıç vıç aşktansa azıcık aksiyon olan aşkı severim :) bu kitap da bana bunu verdi. 

30 Ocak 2019 Çarşamba

4 Geveze Kalemler Magazin // 1. Program: 60 GÜN






Şok şok şok!

Gevezeler çete olmuş, geliyor. Elbette haber bu değildi, sadece geldiğimizi duyuralım dedik program başlarken :) #gevezekalemler olarak geri dönüyoruz programımıza ve kaldığımız yerden yeni ekibimizle devam ederken gündemden düşmeyen bir olay zincirini bugünkü programımızda konuşmak istiyoruz.
Öncelikle kısa bir özet olması adına sizlere bilgi verelim. Geçtiğimiz günlerde intihar olduğundan şüphelenilen L.S.’nin aslında bir cinayete kurban gittiğini öğrendik ve emniyet güçleri olay mahallinde bir defter bulduklarını gizemli kuşlar tarafından kulağımıza fısıldandı.  Olayı ilginç yapan şey intihar görünümlü cinayet ya da katilin yakalanmaması değil tabi ki. İlginç kısım… bulunan defter. Çünkü defterde işlenen ve işlenecek olan cinayetlerin anlatıldığı, şifrelerle dolu bir defter.

3 Kutay Görgülü - 60 gün /// ALINTILAR


~~~*~~~
Eğer bir katilseniz sizi arayanların çevrenizdekilere ulaşmaması için her şeyi yapardınız. Ve eğer 60 gün'ü yazan bir katilseniz bunu, sizi okuyan herkesle küçük bir kitap yazıp paylaşacak kadar hasta ruhlu bir insansınızdır. 
Beni bulabilirdiniz ya da aslında hiç var olmamış olabilirdim.
Kitabın içinde saklıyımdır belki, kim bilir.
~~~*~~~

Yorumumu okuduysanız kitaba bayıldığımı fark etmişsinizdir. Cidden haddinden fazla iyiydi kitap. Bir Türk yazardan bekleneni bir kenara bırakın ön yargılarımızla 18 yaşındaki bir delikanlıdan beklenenden daha iyiydi. Kendisini bir kez daha tebrik ediyorum muhteşem bir kurgu ortaya çıkarmış. Eğer ki polisiye, gizem, psikolojik gerilim seviyorsanız mutlaka elin bu kitaba :)

Bu arada bende sizi, kitaptaki alıntılarıma boğan bir yazı yazayım dedim. Çünkü görmezden gelemeyeceğim kadar çok alıntı işaretlemişim ve hepsini olmasa da çoğunluğunu sizinle paylaşmak istiyorum. 

0 Kutay Görgülü - 60 Gün


~~~*~~~
Bu defter hayatında okuyabileceğin en korkunç ve hisli tümcelere sahip satırları içeriyordu. Anlayamıyordunuz. Okuyor ama bir bağ kuramıyordunuz. Şifreler birbiriyle çakışıyor, olaylar anlamsız geliyordu. Sırf yarattığı bir oyun uğruna katilin yazdığı bir defterden fazlasıymış gibi geliyordu. Gerçekten de ölmek üzere olan bir çocuğun son cümleleri gibiydi. Asıl problem de buydu zaten.
~~~*~~~


Bana böyle kitaplarla gelin arkadaş! 

Bana vıcık vıcık wattpad hikayeleri ile değil, basılmaya değer, güçlü olay döngüsü olan, okuru tatmin edecek wattpad hikayeleriyle gelin! 

Bana kitap olmaya değecek hikayelerle gelin! 

Ve bu kitabın yazarı gibi henüz 18 yaşında olmasına rağmen yaşından oldukça büyük bir kurgu yazabilecek yetenekteki yazarların kitaplarıyla gelin! 

Biraz isyan ederek başlamış olabilirim yorumuma ama ciddi anlamda artık sırf okur kitlesi var diye erken hikayelerinden sıkıldık ve güçlü kalemler okumak istiyoruz. Bu yüzden bu tür hikayelerin hakkıyla kitap olmasını istiyoruz. 

İşte öyle bir kitapla karşınızdayım. İlle Kitap olarak instagram da Geveze Kalemler Tur Ekibi'ne üyeyim ve bu kitapta tur kitabımızdı. İyi ki böyle bir kitapta başlangıç yapmışız diyorum! Alıntı görselleri tur ekibi tarafından hazırlananlar, daha fazlası için instagram adresine bakın derim :) 

28 Ocak 2019 Pazartesi

4 Kutay Görgülü ile Röportaj



Merhabalar, Geveze Kalemler tur ekibi, tur boyunca inceledikleri kitap olan 60 Gün'ün yazarı Kutay Görgülü ile röportaj yaptık. O röportajı burada da paylaşmak istedim :) Hadi hep beraber tanıyalım sevgili yazarımız Kutay Görgülü kimmiş? :) 


Öncelikle Geveze Kalemler ile röportaj yapmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Röportajlarımızın ilk ve vazgeçilmez sorusu ile başlayalım size de uyar ise? Bize kendinizden biraz bahseder misiniz? Kutay Görgülü nasıl biri? Ne yapmaktan, ne yemekten, dinlemekten, nereye gitmekten ve neler okumaktan hoşlanır? Okumaktan mı yazmaktan mı daha çok hoşlanır? 

Merhaba! Asıl ben teşekkür ederim. Tüm güzel yorumlarınızla, ortaya çıkardığınız harika tasarımlarla benim için o denli değerli günler geçiyor ki emin olun yüzümde hep bir tebessümle geziyorum. Soruya gelecek olursak ise, Kutay Görgülü’nün neşeli bir insan olduğunu söyleyebilirim. 18 yaşında olduğundan da kaynaklı olarak çocuksu özelliklerini daha tam olarak kaybetmemiş, gülmekten ve çevresindeki insanları da güldürmekten keyif alan birisidir. Hayallerinde bir şeyleri yaşatmayı seven ve zihninde sürekli kurgular kuran birisidir. (Kendimden üçüncü şahıs olarak bahsetmeyi tam şu anda kesmeye karar verdim… Gollum gibi hissettiriyor.:)) Sanatın her dalına karşı yakın bir ilgi duyuyorum. Özellikle resim yapmayı, tiyatroyla ilgili işler çıkarmayı çok seviyorum. Fakat bu sene, üniversite sınavına hazırlandığımdan dolayı (lisede bir yıl hazırlık okuduğumdan bu sene hazırlanıyorum) bu ilgi alanlarıma karşı ayırdığım zaman maalesef ki oldukça azalmış durumda. Arkadaşlarımla vakit geçirmek, yeni yerler tanımak, okumak (bolca, her saniye okumak!) ve sanat filmlerini izlemek yaparken keyif aldığım diğer eylemler. Her müzik türünü dinlemeyi sevsem de klasik müziğe karşı duyduğum ilgi ve sevgi bambaşkadır. Dinlerken beni her daim bir düşün içerisine sokarlar. Gittiğimde mutlu olduğum yerler olarak da sanat galerileri, doğasıyla göz dolduran yerleşkeler ve tarihi geçmişi bulunan bölgeler diyebilirim. Okuma alanına gelirsek de, ben her şeyi okurken zevk alabilirim. Duygu yüklü, ağlatacak bir kitabı da aynı şevkle okurum aşk dolu beni okurken kendi kendime gülümsetecek  bir kitabı da. Lakin tabii ki de kendi yazdığım alan da olan polisiye türüne ayrı bir ilgi duyuyorum. Hayranı olduğum yazarların birçoğu da bu türün içerisinde kalemini konuşturan değerli insanlardandır. Okumak mı, yazmak mı sorusuna ise net bir cevap vermem mümkün olamaz. Bence bir insan çok okumadan yazamaz, birbirlerini dengeleyen eylemlerdir. Fakat yine de yazdığımdan çok okurum. Okudukça gelişmeliyim ki, büyüdükçe daha da güzel işler kaleme alabileyim… :)

27 Ocak 2019 Pazar

5 Stephen Zweig - Bir Çöküşün Öyküsü


~~~*~~~
Onun aynası, onu arzulayan erkeklerin ışıldayan gözleri olmuştu. Güzel olduğunu kazandığı zaferlerden, geçirdiği ateşli gecelerden bilirdi, arabayla Versailles'a giderken insanların şaşkınlığından anlardı. Yalan söyleseler de onlara inanmıştı, çünkü onların gücüne güvenmesi kendi kudreti demekti. Ama şimdi böyle aşağılandığına göre kimdi artık o?
~~~*~~~

Bugün bir klasik okuyayım dedim. Ara ara insan bu tür şeylere özlem duyuyor ve çok sevdiğim yazarlardan biri olan Stephen Zweig kitaplarından birini elime aldım.

Stephen Zweig'in daha öncesinde iki kitabını okumuş biri olarak söylemeliyim ki bu adamın hikayeleri su gibi akıp gidiyor gerçekten. Tabi buna çevirmenin mükemmel çevirileri de eşlik ediyor. 

21 Ocak 2019 Pazartesi

2 Pınar Gencal - Aşk-ı Gurur


~~~*~~~
Benimle ilgili düşüncelerini, ilk karşılaşmamızdan itibaren üzerinde hiç de iyi duygular uyandırmadığımı biliyorum. Seni sevdiğimi söylediğimdeyse hiç olmadığım kadar ciddiydim. Yaptığın bir şeyden pişmanlık duymak, hiç yapamadığın bir şey için pişman olmaktan iyidir. Geriye dönüp baktığımda belki en büyük hatam gururlu davranmamdı. Gururumdan sana olan aşkımı fark edemedim ve bu durumu inkar ederek daha da derinleştirdim.
~~~*~~~

Roma, Ben Geldim kitabından sonra kalemini bildiğim Pınar Gencal'ın son çıkan kitabı Aşk-ı Gurur'u okudum ve şunu söylemeliyim ki yazarın ilk kitabına göre çok daha iyiydi bence ya da bana öyle geldi.

Çoğu zaman okurken kurgunun gidişatını tahmin edecek olsam da Aşk ve Gurur filmini izliyormuş gibi hissettim kendimi. Ki ben Aşk ve Gurur'un kitabını okumadım sadece filmini izledim ve bu kitapta bana belki bu yüzden çok çok tatlı, sevimli, yüzümde gülümsemeyle okumama neden olacak bir haz verdi.

16 Ocak 2019 Çarşamba

2 David Beers - Cerrah (The Luke Titan Chronicles #1)


~~~*~~~
"Gözün içerisinde bir şey var."
"Nasıl böyle bir fikre kapıldın?" dedi Luke.
"Bir tanesini alıp bir tanesini bırakmış. Biri kendisine aldığı hediye. diğeri ise bize bıraktığı bir hediye."
~~~*~~~

Ve bir polisiye kitapla karşınızdayım. Arkadya Polisiye'den çıkan son kitap Cerrah, gerek kitap kapağı gerekse konusu ile oldukça ilgimi çekip radarıma yakalanan bir kitaptı. Neden bu kadar geç okudum bilmiyorum ama okudum ve incecik bir kitap olduğu içinde hemen bitti. 

David Beers, ülkemizde ilk defa bu kitabıyla tanınan yazarlardan ve biliyorsunuz ki Arkadya Polisiye, bu türde bize yeni yazarları tanıştırıyor. "Luke Titan Chronicles" serisinin ilk kitabı ve seri 4 kitaptan oluşuyor ve serinin ilk kitabı Cerrah. Bir yerde hem karakterleri tanıdığımız hem de olayların altındaki nedenlerin önümüze sunulduğu bir kitap diyebilirim tabi bütün nedenler değil, sonuçta serilerde bir şeyler hep gizli kalmalı. ;) 

14 Ocak 2019 Pazartesi

3 Fatih Murat Arsal - Ödünç Aşk (Zoraki Gelin #3)


~~~*~~~
Sevgi her yaşta mümkündür. İnsanın kalbi her yaşta mutlulukla ve heyecanla dolabilir. Aşka her zaman ve her yaşta ulaşılabilir. Tabi bir kalbiniz varsa...
~~~*~~~



Artık fark etmişsinizdir ki ben koyu bir FMArsal kitapları fanıyım. Yazarın her çıkan kitabı alıyorum ve birkaç kez okuyorum da. Ödünç Aşk kitabı da çıktığında almış olmama rağmen hemen okumadım çünkü henüz yazarın kaleminden ayrılmaya hazır hissetmiyordum kendimi ama sonra fark ettim ki zaten ben kitaplarını ara ara elime alıp okuyorum o yüzden neden bekleteyim ki. Canım tekrar yazarın kitaplarını okumak istediğin de alıp okuyacağım ya da ara sayfalarını kurcalayacağım diye düşünerek kitabı daha fazla bekletmeden okudum. 
Ayrıca demek istiyorum ki bu hikaye facebook da yayınlanırken okumuştum şimdi 2. kez okuyor olmama rağmen çok sevdim :)

11 Ocak 2019 Cuma

0 Vefa Enver - Bana Prenses Deme // ALINTILAR


İnstagram'da Bana Prenses Deme kitabını üç arkadaş beraber okuyalım demiştik ve bu kitabı 3. kez okudum. Şunu fark ettim ki ben bu kitabı cidden hatim etmişim çünkü neredeyse her satırını ezberlemişim. 

Vefa Enver'in en sevdiğim kitaplarından biri Bana Prenses Deme, bu yüzden bu kitabı okumak benim için ayrı bir güzel. Tabi ki size tekrar yorum girmeyeceğim çünkü kitabı zaten yorumu blogumda mevcut. 

6 Ocak 2019 Pazar

2 Sabahattin Ali - Canım Aliye, Ruhum Filiz


~~~*~~~
İnsan başkalarına yardım ettiği, başkalarını sevdiği kadar yükselir. Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir.
~~~*~~~



Okuduğum ilk Sabahattin Ali kitabıyla karşınızdayım. Bugün başladım ve bugün bitirdim. Normalde ben bu tür kitaplar okumam ama Mordüşler Kitaplığı blogu ve bookstagram adresinden tanıdığım sevgili kardeşim Gizem'in çok sevdiği bir yazar Sabahattin Ali ve kendisi bana yılbaşı mektubu yazarken bu kitabı hediye olarak gönderdi. Dolayısıyla ilk denediğim kitap 2019 yılının kitaplığıma giren ilk kitaplarından biri olan Canım Aliye, Ruhum Filiz kitabı oldu.

4 Stephen King - Üç'ün Çekilişi (Kara Kule #2)


~~~*~~~
Siz bir tek bakışta çoğu insanın hayatı boyunca göreceğinden daha çok şey göreceksiniz. Ve bu bakışta göremediklerinizi daha sonra belleğinizde görebilecektiniz, kuşkusuz anımsayacak kada ruzun yaşarsanız...
Çünkü görme ile görmeme arasındaki fark, yaşama ile ölme arasındaki fark gibidir.
~~~*~~~

Niye ısrarla bu seriyi bitirmeye çabaladığımı inanın bilmiyorum. Stephen King'in oldukça uzun süren bir yazım sürecinden sonra Kara Kule serisinin ortaya çıktığını ve yazım sürecini serinin ilk kitabı Silahşor'ün ön sözünde anlatmıştı. O kadar emekten nasıl böyle bir eser çıktı bilmiyorum, belki de ben böyle düşünüyorum. 

Kara Kule filmini izledikten sonra bu seriyi toplamıştım. Şimdiki aklım olsa ilk iki kitabı okur alacağım zevke göre devamını getirirdim çünkü cidden zaman zaman o kadar sıkıldım ki şu kitabı okumaktan...

1 Ocak 2019 Salı

2 Dizi Yorumu // Stephen King'in Kubbe'nin Altında Kitabının Dizi Uyarlamasının Değerlendirilmesi


Yılın ilk yorumu bir kitap uyarlamasından geldi. Hem de Stephen King'in Kubbe'nin Altında (Under the Dome) kitabının Netflix'de yayınlanan dizisinin uyarlaması. Bu diziyi ben aralık ayında okudum ve çok uzun zaman sonra bitirdiğim ilk dizi olarak tarihe geçti diyebilirim. 

Genelde sezon finali ya da bölüm beklemek gibi durumlardan hoşlanmadığımdan dolayı dizi pek izlemem ama bu dizi bittiğinden ve bütün bölümlerinin yayınlanmış olduğundan dolayı her fırsat bulduğumda izledim. Kurgusu da çekimleri de oyunculukları da oldukça iyi olduğundan zaman zaman uykusuz işe gitmeme neden olduğunu da itiraf etmeliyim. Hatta bir bölüm daha izleyeyim moduna girerek kitap okumaya ara vermişliğim de oldu.