29 Kasım 2014 Cumartesi

7 Rebecca Donovan - Aşk Yakar ( Nefes Serisi #3 )


~~*~~

"Seni sevmek, ateşlere atlamaktı...
Seninle ya da sensiz..."

~~*~~

Veee... serinin son kitabı ve Emma'nın yaptığı seçimlerin bedellerini ödediği ve ödettiği hayat! Evet, kitap 2. kitabın yarım kaldığı yerden son hızla devam ediyor. 

Emma, liseyi bitirdi ve üniversiteye başladı, ikinci kitabın yarım kaldığı noktanın üzerinden kocaman iki yıl geçti... acılar yerini kanayan yaralara bıraktı, geçmişin hataları peşinde hala adım adım onu takip ederken Emma yeni hayatına devam etme çabasında! 

Tabi bu hayatta çok yakın arkadaşı Sara'dan uzakta, kendisini tanımayan ve kendini tanıtamadığı arkadaşlarıyla hayatına devam ediyor. 

Kısacası aldığı hatalı kararların... başkaları adına yaptığı seçimlerin bedelini ödüyor... yaralı olan ruhu ve kırık olan kabini onarmayı beceremeden onlarla yaşamaya çalışıyor farkına varmadan her an daha da yaralanarak!

27 Kasım 2014 Perşembe

5 Rebecca Donovan -Benimle Kal ( Nefes Serisi #2 )


~~*~~

"Hayatının anlamını istediğin kadar sorgulayabilirsin,
ama şunu bil ki benim anlamım sensin..."

~~*~~

Sizlere demiştim ben bu seriyi peş peşe okurum diye. İşte 2. kitapta bitti ve ben şimdi elime 3. kitabı alacağım ve seriyi bitirecek olmanın verdiği hazla hiçbir bekleme ve ara olmadan sıcak sıcak bir dizinin bütün bölümlerini peş peşe izlemenin verdiği zevkle kitapları okuyacağım :D

Bu konuda havamı da attıktan sonra siz hala Tut Elimi almayıp seriye başlamadıysanız veya alıp da henüz diğer kitapları tamamlamadıysanız muhteşem bir fırsatınız var hemen bütün kitapları alın ve peş peşe okuyun!

26 Kasım 2014 Çarşamba

6 Sıradan Bir Hayat - 22. Bölüm


Gözlerimi araladığımda Brandon‘ın kollarındaydım hala. Gülümseyerek biraz daha sokuldum, sanki sokulmamı fark etmiş gibi bana daha sıkı sarıldı. Kıpırdamadan gözlerim açık bir şekilde yatıyorum, hiçbir şeyi düşünmüyor kafama hiçbir şeyi takmıyordum. Şuanda o kadar huzurluydum ki sanki düşünmemem gereken, planlamam gereken bir düğün yok, her şey sıradanmış gibi geliyordu. Beynimin içi bomboştu sanki...

Brandon‘ın kıpırdanmasıyla başımı kaldırdığımda hala uyuduğunu gördüm. Gözleri kapalıydı, kirpikleri yanaklarına değiyordu, nefes alışları düzenliydi, dudakları hafif aralanmıştı ve içimde öpme dürtüsü uyandırıyordu. Bunun yanında bacağını bacaklarımın arasına atarken elini de belimden biraz daha aşağıya indirerek kalçama doğru getirdi. Sadece iç çektim... Çünkü Brandon hafta sonundan beri bana dokunmuyordu. Kardeş misali yan yana yatıyorduk. Hatta çoğu gece sarılmadan uyuyakalıyordu ki gece uykusunda olurda kıpırdanırsa yanındaki varlığımı hissetmiş gibi sarılıyordu. Elimi kaldırdım parmaklarımı hafif bükerek yanağına değdirdim okşarcasına oradan da parmaklarımı açarak saçlarının arasına soktum.

“Tanrım! Nasıl oluyor da seni bu kadar çok sevebiliyorum,” diye fısıldadım Brandon‘ın uyuyan yüzüne karşı. Elimi saçlarında gezdirirken kolumdaki saatin camının parlamasıyla dikkatimi saate çevirdim. Saat yedi buçuktu. Brandon geç kalacaktı, ama uyandırmaya da kıyamıyordum...

24 Kasım 2014 Pazartesi

4 Rebecca Donovan - Tut Elimi ( Nefes Serisi #1 )


Parodi Yaynları'ndan çıkan ve serinin ilk kitabı olan Tut Elimi kitabını sonunda bende okuyabildim. Aslında kitap çok uzun süredir okuma listemdeydi sonra aldım ve bir süre elim gitmedi okumaya nedense hep - sanırım da ilk kitap tasarımından dolayı- fazla dram bir kitap diye düşünerek erteliyordum okumayı ama okuduğumda elimden bırakamadım ve keşke ilk çıktığı zamanlarda okusaydım dedim.

Ama... iyi ki en sona bırakmışım okumayı çünkü ikinci ve üçüncü kitapları da peş peşe okuyarak serinin diğer kitaplarını beklemek zorunda kalmayacağım :D

Değişmez bir gerçek var ki o da 'seri kitapları peş peşe okumanın verdiği muhteşem haz'. İşte o hazzı bu seriyle tadıyorum daha ne olsun.

22 Kasım 2014 Cumartesi

3 Sıradan Bir Hayat - 21. Bölüm



Gözüme güneş ışıklarının gelmesiyle gözlerimi araladım. Uyku sersemliği ile gerilmek istedim ancak Brandon’ın üzerimde olan kolu ve bacağı bunu engelledi. Başımı çevirip baktığımda belime dolanan kolunun yanında üzerime attığı ayağı da kımıldamamı engellemişti. Gözlerim yüzünde dolanırken, uyuyan yüzünde huzurun izlerini görebiliyordum. Sadece huzurunda da değil üstelik, mutluluğun da izleri vardı. Dudaklarında hafif kıvrım ile uyuyordu. Onun bu mutluluğu gülümsememe neden oldu ve elimi kaldırıp yanağında gezdirdim. Hafifçe kıpırdandı ve başını omzuma dayayıp belimdeki kolunu biraz daha sıkıp uyumasına devam etti. Bir ömür boyunca Brandon’la bu şekilde uyanacak olma fikri bile hoşuma gitmişti. Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm yüz onun olacaktı, tıpkı gözlerimi kapamadan önce göreceğim ilk yüzün onun ki olduğu gibi.

“Brandon?” diye fısıldadım elimi saçlarının arasına sokarken. Uyanma zamanıydı, kahvaltıyı kaçırmak istemiyordum, ayrıca acıkmıştım da yakında midemden sesler gelmeye başlardı.

“Efendim?” diye mırıldandı ama yerinden pek kımıldamadı. Derin bir iç çekti, bu iç çekişi daha çok derin bir nefes alma gibiydi.

“Kalksak diyorum?” diye söylenmemin üzerine başını kaldırıp bana baktı. Gözleri hafif kısık bakıyordu, kaşları da çatılmıştı.

19 Kasım 2014 Çarşamba

3 Sıradan Bir Hayat - 20.Bölüm


Söylenen sözlerin ardından telefon kapatıldı. Telefonu kulağımdan çektiğimde şaşkın bir şekilde telefona bakıyordum. Yine başlamıştı tehditler. Halbuki bittiğini sanmıştım, davanın benden çekildiğini… yanılmıştım! Rahat olduğum o sessiz geçen süre bitmişti!

Lisa’nın endişeli çıkan sesiyle kendime geldiğimde ne sorduğunu anlamaya çalışıyordum. “Ashley iyi misin? Kimdi arayan? Kötü haber mi?”

“Önemli bir şey değil! Ben Brandon’a baksam iyi olacak,” diye mırıldanarak geçiştirdim, ama Brandon’a söylemem gerekiyordu. Hem de bir an önce!

Onu bulmak için yanlarından ayrıldım ve içeriye girdim. Soyunma odalarını ararken koridorda yürüyordum. Koridorda spor ayakkabılarımın çıkardığı tiz ses yankılanıyordu. Arada ise hızlı nefes alışlarımı duyuyordum. İçimde garip bir korku belirmişti ve bu korku yüzünden adımlarımı hızlandırdım. Nereye gittiğimi bilmeden gidiyordum. Kaybolduğumu hissediyordum ama Brandon’a ulaşma çabam hislerimi bastırıyordu.

17 Kasım 2014 Pazartesi

8 Tüyap Kitap Fuarı'nda Bir Adet İnci :))


Veeee bir Tüyap daha sona erdi! Genelde anca bir günü Tüyap'a ayırabilen ben bu sefer üç kere gittim Tüyap'a. Çoook eğlendim, merak ettiğim kitapların bazılarını aldım, isteyip de unuttuğum imza günlerini kaçırdığıma üzüldüm, yeni insanlar tanıdım, kitaplar sattım! 

Benim için dolu dolu bir fuar oldu diyebilirim size. :))

Facebooktan tanıdığım insanlarla yüz yüze tanıştım, daha önceden tanıştıklarımla tekrar görüştüm, sarıldık, öpüştük, eğlendik, sohbet ettim, tekrar görüşmek üzere sözleştik. Takip ettiğim yazarlarla tanıştım, imzalarımı aldım, sohbetler ettim. Bir stantta takılıp, diğer stanttaki imza gününü unuttum birçok şey yaptım.

8 Kasım 2014 Cumartesi

2 R. K. Lilley - Yükseklerde ( Up in the Air #2 )


Uçuşta kitabıyla ülkemizde yayınlanmaya başlayan seri "Up in The Air"in 2. kitabı Yükseklerde kitabı da raflarda yerini aldıktan sonra ben rahat duramadım onca okumam gereken kitap varken bu kitabı aldım ve Bianca & James ikilisinin sonunun ne olacağının heyecanıyla bir çırpıda kitabı bitirdim.

Aspendos Yayınları, yine çok güzel bir kapak tasarımı ve çeviri ile bir kitabını daha okurların karşısına çıkarırken serilerinde aralarını çok açmadan yayınlamasıyla şahsen benim gönlümü aldılar. Ki şunu da söyleyeyim bu sayede birçok kitabı okunma listeme girdi bile.

Neyse şimdi bunu bir kenara bırakarak kitaba dair yorumuma geçeyim değil mi? :))

7 Kasım 2014 Cuma

3 Burcu Büyükyıldız - Çilek Mevsimi ( Aşkın Renkleri #1)


Çileğe bayılan biri olarak çilek kokulu bir kitaba da bayılırım :D

Burcu Büyükyıldız'ın ilk kitabı Çilek Mevsimi'ni bitireli neredeyse bir hafta olmasına rağmen yeni yorum yapabiliyorum :( ama kitaba bayıldım. Cidden çok güzel bir kurgusu vardı. Burcu Hanım'ın kalemi de çok iyiydi, akıcı bir üslubu ve aşkın büyüsüne rahatlıkla kapılabileceğiniz bir kalemi var. Eğer henüz okumadıysanız bence kısa zamanda almalısınız.

Hemen konuya giren ve mutlu sonla biten hikayeleri çok seviyorum her ne kadar sayfa aralarında karakterlerin acıları, göz yaşları ve kalp kırıklıkları saklı olsa da. 

4 Kasım 2014 Salı

6 Sıradan Bir Hayat - 19.Bölüm


(ASHLEY)

Gözlerimi açtığımda her tarafımın uyuştuğunu hissediyordum. Başımı kaldırıp baktığımda Brandon’ın hala uyuduğunu gördüm. Gülümseyip elimi yanağında gezdirdim. Hafif çıkmaya başlayan sakalları avucumun içini gıdıklamıştı. Başımı tekrar yastığıma koydum, daha fazla kıpırdanıp Brandon’ı rahatsız ederek uyandırmak istememiştim.
Bir süre sessizce yerimde yattım. Güneşin ışıkları perdelerin kenarlarından sızarak içeriye girmeye başlamıştı. Sanırım dünden beri deliksiz uyumuştuk ikimizde. Merakla kolumdaki saate baktığımda altıya geliyordu. Başımı yana çevirip Brandon’a baktım. Huzurumun ve mutluluğumun tek sahibi olan adam... Saçları dağılmıştı ve dudaklarında bir gülümseme ile uyuyordu. Yan döndüm ve Brandon’ın kollarına sokuldum. Brandon yerinde kıpırdandı uyandı mı diye baktığımda gözleri kapalıydı; ama oda hafifçe yan döndü ve kollarını belime doladı.

Uyku mahmurluğuyla, “Ashley?” diye fısıldadı.

“Şşş! Uyu…”

Sözlerime karşılık derin bir iç çekti ve uykuya daldı yeniden. Ama ben dalamadım. Sanırım uykumu almıştım ki uyuyamazdım da zaten. Fakat yerimden kıpırdama gibi bir niyetimde yoktu. Rahattım, sevdiğim adamın kollarındaydım. Daha ne isteyebilirdim ki?

Ne kadar süre böyle kaldım bilmiyorum. Zamanı da merak etmedim zaten. Bu şekilde keyfim yerindeydi, sadece acıkmıştım ve açlığa da dayanabileceğimi düşünüyordum, ama her zaman keyfimi bozan bir şeyler çıkardı, yine çıkmıştı.

2 Kasım 2014 Pazar

2 Selvi Atıcı - Kimliksiz (Kayıp Şehir #1)


Sonunda meşhur Deryal ile tanıştım. Samimiyetle söylüyorum ki tanışmadıysanız henüz en kısa zamanda tanışın!

Selvi Atıcı, daha öncelerden internet dünyasında yazılarını yayınlayan ve daha sonrada Müptela Yayınları tarafından keşfedilip kitabı basılan yazarlarımızdan.... Ne cevherler varmış diyorum... İyi ki yayınevi kendisini görmüş ve kitabını bizlerle, okurlarla buluşturmuş!

Akıcı, sürükleyici, zaman zaman heyecanlı zaman zaman da duygusal bir şekilde sayfalarını çevirdiğimiz bir kitap Kimliksiz.

Okuduğunuz her satırdan bir haz alacaksınız, her sayfayı merakla çevireceksiniz... Bunun garantisini veriyorum.

1 Kasım 2014 Cumartesi

4 Aslıhan Akagöz ile Röportajımız :))




Optimum Kitap'tan çıkan ilk kitabı Çirkin Güzel olan Almanya'da yaşayan Türk yazarımız Aslıhan Akagöz'ü yakından tanımaya ne dersiniz? Kendisi ile kısa bir röportaj yaptık ve verdiği samimi cevaplarla ne kadar cana yakın bir insan olduğunu gördük.

Çaktırmayın ben kendisi ile tanışma şerefine nail olup iki lafın da belini kırmıştık ve samimiyetle söylüyorum ki çok rahat konuşabilinen ve samimi güler yüzlü bir bayan. 

Şimdi gelelim sorularımıza ve Aslıhan'ın verdiği cevaplara :D