Tatlı Bela romanının ikincisi olan Ayaklı Bela bir gün içinde okundu bitti. Kitap Tatlı Beladaki aşkı bir de erkek karakterin gözünden anlatıyor.
Kitabı okurken garip garip hissiyatlara girdim. Başlarda kitap çok hızlı akıyor gibi geldi bana. Hani, ne ara tanıştılar da Travis ne ara Abby'e aşık oldu, vallahi anlamadım :D Galiba yazar aynı kitabı farklı bakış açısı ile yazdığı için bazı detaylara yeniden girmedi... İlk kitabı okumadığım için emin olamıyorum. Her neyse. Bir noktadan sonra bu hızlı akma hissiyatından kurtuldum ve hikayenin içine rahatlıkla giriverdim.
Hem olumlu hem olumsuz eleştirilerim var. Ama bunlara başlamadan önce içeriğe gireceğim diyerek sizleri uyarayım. Hoş, ilk kitabı okuduysanız bu uyarının pek bir anlamı da olmaz sanırım :D
Önce ufacık olumsuz eleştirimi yapayım. Girişte de bahsettiğim gibi, sanırım yazar bazı detayları bu kitapta atlamış ya da kısaca özetlemek istemiş. Ve ben de ilk kitabı okumamış olan bir okur olarak bazı noktalarda ciddi kafa karışıklığı yaşadım. Mesela, Abby'nin dövüş sırasında bir saldırıya uğrağı üzerine bir konuşma geçiyor kitapta, ama öyle bir olay anlatılmıyor... Acaba ben mi atladım diyerek, bir iki kez döndüm geriye ama göremedim öyle bir yer. :)
Bu ve bu gibi bir iki yer kafa karıştırıcıydı, benim açımdan.
Bir de yine direk Travis'in anlatım açısından bakarsak Abby'e gerçekten gıcık oldum :D Yazarda ciddi bir Türk senarist potansiyeli var bence. Bir kız bu kadar trip atabilir mi ya hu? Adını Feriha Koydum da Feriha nasıl gıcıksa Abby de öyleydi hikaye boyunca. Kendisi yapsın yapsın, benim canım cicim Travis'im en ufak bir şey yapınca hemen, yok bitti desin, yok çekip gitsin falan... Gına getirdi bana. :D
Şaka maka kitabı okurken, sık sık aklıma Feriha - Emir ilişkisi geldi. Omuzuna atıp kaçırmalar falan... Travis'in bir tarafı da Kuzey Tekinoğlu zaten, malum... :P Hoş iki diziyi de yarım yamalak biliyorum. Hatalı benzetme yapıyorsam kusura bakmayın ama bana çağrıştırdığı buydu yani... :D
Travis'e de "ah canım, ah cicim," diyorum da ona da sık sık gıcık oldum. Abicim bu nedir, kız bir şey diyecek diye aklı çıkıyor. Yer gelecek vuracaksın yumruğu masaya. Aaaa sinir ettiler beni iki aşık yav :D
Kitabı okurken, "Aa manyak bunlar," dediğim bir kısım vardı. Yorumda alıntılamayı düşünmüştüm ama şu an o kısmı unuttum :D Eğer sizin de böyle dediğiniz bir an var ise paylaşın. Belki tutturabiliriz hehe^^
O kitabın başlarındaki arkadaş olayına gelirsek... Onu zaten hiç anlamadım. Arkadaşlar ama birlikte uyuyorlar, kız başkasıyla çıkıyor Travisle yaşıyor. Travis'in Abby'le gurur duyma sebeplerinin başında kızın çok iyi içmesi ve harika kumar oynaması geliyor. Abby, sevgilisi dövüşmeye gidecek diye neredeyse göbek atacak kıvama geliyor falan... :D Şu ana kadar en çok sırıtan surat ifadesini kullandığım yazım bu oldu ama kitabı okurken de sık sık, anlamakla anlamamak arasındaki o şapşallıkta kalarak sırıttım, gerçekten :D
Yazarın ayrılık olayında biraz kastığını düşünsem de ilk kitabı okumamaktan kaynaklanan bocalarmalar yaşasam da kitap bir günde hem de hiç sıkmadan bitiverdi. Zaten bu denli benzetmeler yapmam dahi kitabın aslında gerçekten insanı içine çekebildiğinin bir kanıtı. Zaman zaman sinir olabilirsiniz ama yine de bu kitabı okuyun derim. Aşk romanı sever iseniz, kesinlikle keyif alacağınızı düşünüyorum.
Yazarın kaleminden, ilk romanın yorumunda İnci de bahsetmişti zaten ama ben de değinip işinin hakkını verdiğini söylemek istiyorum. Gerçekten sayfaları farkında olmadan çeviriyorsunuz. Ne çok detaya boğuyor ne de fazla basit kalıyor anlatımı, tam kıvamında... O, hızlı geçtiğini hissettiğim anların sebebinin de aynı hikayeyi ikinci kez anlatışına bağlıyorum.
Yine de söylemeden geçemeyeceğim, o sondaki FBI detayı biraz... gereksiz olamamış mı? Tam olarak gereksiz de demek istemiyorum aslında ama uygun kelimeyi bulamadım sanırım. Onun gibi bir şey işte. :) Neyse ben burada susuyorum ve kitabın tanıtım yazısını sizlerle paylaşıyorum.
Aşıksan başın belada!
Abby Abernathy; geçmişini unutmak için kalkıp uzak bir şehre okumaya gelen, temkinli, kendi hâlinde bir kız. Travis Maddox; hayatını dövüşerek kazanan ve aşka inanmadığı için tek gecelik ilişkilerle avunan bir erkek. Aşk ve bela birbirine hiç bu kadar yakışmadı...
Travis annesinden hayatla ilgili iki şey öğrendi: Aşkı bul. Ve onun için ölümüne mücadele et.
Bu hikâyeyi biliyorum demeden önce bir kez daha düşünün. Her aşk hikâyesinde iki taraf vardır: Esas oğlan ve esas kız. Tatlı
Bela'da esas kızı dinledik; peki ya, esas oğlan?
Bir erkeğin aşkı için verdiği mücadeleyi kendi ağzından tüm içtenliğiyle dinlemeye hazır olun...
Kitap kapağının da çok iyi olduğunu söyledikten sonra 4 Eylül'de başlayacak olan çekilişimizle 2 okurumuza Ayaklı Bela romanını hediye edeceğimizi hatırlatmak istiyorum... Bu kitabı kaçırmayın ve şansınızı deneyim derim :)
Ben İnci :) Yukarıda Çiğdem'in yorumunu okudunuz :)) bende rahat duramadım dedim ki hatunumun yorumunun altında kendi yorumumu bir iki cümle ile sıkıştırayım :)
Çiğdem yukarıda Tatlı Bela kitabı için yaptığım yorumun linkini vermiş zaten bir daha ben vermiyorum ve direk yorumuma geçiyorum :)
Bu kitabı her ne kadar deli gibi istesem de bir yandan da acaba aynı olayları tekrar mı okuyacağız tereddütü vardı. Bir yandan evet kısmen de olsa okuduk ama Travis'in bakışından ve biraz da farklı bir şekilde okuduk. Araya birkaç değişiklik katılmıştı ve mükemmeldi.
Şahsen ben ne bu kitapta Abby'e ne de Tatlı Bela'da Travis'e gıcık oldum. Bunu özellikle söyledim çünkü yorumlarda bir gıcıklık hissetme mevzusu olmuş ama ben olmadım ikisi de kendi açısından haklı kendi açısında mantıklı davranıyorlardı.
Travis ilk kitapta bana fazla güvensiz ve yumuşak gelmişti.Yumuşak derken Abby'e duyguları ve onunla beraber olma çabası içerisindeki davranışlarını kastediyorum ama bu kitabı okurken onun içindekileri öğrenmek bakışımı değiştirdi.
Ama ne olursa olsun favori sahnem son bölümde yazanlardı. Tamam kitap içeriğine giriyor ve üç kelime söylüyorum. Evli+Mutlu+Çocuklu :) hemi de 3. yolda :D
Çok fazla yorum yapmayacağım çünkü bu yorum Çiğdem'in yorumu :) Hadiyin kaçtım ben diyerek gidiyorum :) Ah bu arada beğendiğim alıntıları sizler için yazdım köşeye paylaşacağım kısa zamanda :)
Ve bir kez de ben söylüyorum 4 Eylül'de başlayacak olan yarışmamızı unutmayın :))
- Tatlı Bela
- Ayaklı Bela
- Belalı Düğün
- Beutiful Oblivion