14 Eylül 2024 Cumartesi

0 Gülben Sakar - Doksan Artı Dört - 2 (Doksan Artı Dört #2)



~~~*~~~
"Senin ona seni seviyorum deyip hiç hissettirmemendense, susup o sevgiyi iliklerine kadar hissettirmen her şeye bedeldir."
~~~*~~~ 
 

Son sürat seriye devam ederek İzgi ile Merdan Efe'nin hikayesini sonlandırdım. Ama tabi ki sadece onların hikayesi değil Sevcan ile Kerem, Ebrar ile Medih ve bunun yanında Gökdeniz... hepsinin hikayesi bir yerde sonlandı. 

İlk kitabı sevdiğimi biliyorsunuz özellikle artık ne zaman GS Store görecek olsam aklıma gelecek olan Merdan Efe'ye ise bayıldım. Şimdi bu kitapla da onun hikayesi sonlandı ve mutlu mesut seriyi bitirmiş olmanın huzuru ile kitaplığıma koyacağım. 

Bu seriyi genel olarak her yaş kitlesinin okuyabileceği, smut ve benzeri içeriklerin olmamasından dolayı da bu içerikleri okumaktan hoşlanmayanların severek okuyacağı bir seri olduğunu söylemeliyim. Genelde artık hemen hemen her kitapta olan içerikleri bu seride yok yani. 


~~~*~~~
Yıllar önce aşka dair hiç inancı kalmayan kendime bir mesaj gönderebiliyor olsaydım, bu şüphesiz inancını yitirme, her anını çiçeklendirecek bir adam çıkacak karşına  olurdu.
~~~*~~~ 

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; İzgi ve Merdan Efe ilişkilerini yoluna koymuşlar, adını da koymuşlar ve resmen sevgili olarak hayatlarına devam etmektedirler. Her şey yolunda görünürken İzgi'nin eski sevgilisi Selçuk kendini göstermeye başlar. İzgi üzerinde büyük güvensizliklere sebep olmasına rağmen ve geçmişte genç kadına yaşattıklarına rağmen tekrardan karşısına çıkması içinde bastırdığı ve Merdan Efe'nin hep şüphelendiği ama asla dile getirip konuşmadıkları problemleri de gün yüzüne çıkarır. Üstelik Selçuk, İzgi'yle konuşup da sözleri genç kadının yüreğinde bastırdığı duyguları da dışarı çıkarınca sonucunda Merdan Efe ile arasında problemler olmasına sebep olur. Çünkü sonuna kadar sevdiği kadına güvenen Merdan Efe'nin karşısında İzgi aynı güveni genç adama hissettirememektedir. İkisi de aralarındaki problemi çözmeye çalışırken bir yandan da aslında aşklarının ne kadar güçlü olduğunu fark etmektedir. Bütün bunların yanında kendi problemlerini çözme yoluna girdiklerinde ve birbirleriyle ilgili konuları konuşup anlaştıkları noktada Gökdeniz, aşık olduğu Sabi'den duygularını daha fazla gizleyemeyip duygularını genç kıza itiraf ettiğinde sonucu aslında Gökdeniz'in hep düşündüğü gibi olsa da yine de içindeki umut, genç adamı hep acabalara sürükleme durumundadır. Her ne kadar düşmeyip ayakta durmaya çalışsa da kalbi kırılmış bir şekilde önüne bakmayı amaçlamaktadır. Öyle bir anda hayatına giren İzgi'nin kuzeni Deren ise, genç adamın acısının farkında olsa da hiçbir söz ya da başka bir şey olmadan Gökdeniz'in yanında yer alır bunun yanında da Gökdeniz yeni bir tane iyi arkadaş edindiğini düşünerek yüreğini genç kadına açar. Bunların yanında da Merdan Efe ile İzgi ilişkisi son sürat hızla devam ederken kendi mutlu sonlarına doğru ulaşırlar. Tıpkı Sevcan ve Kerem ile Ebrar ve Medih gibi... 

Öncelikle çok uzun bir yorum yapmayacağım o yüzden hemen sevdiğim sevmediğim kısımları söyleyip yorumumu bitireceğim. Üzülerek söylüyorum ki bahsedilecek bir iki yer haricinde ne yazık ki başka sahne yoktu kitapta. 


~~~*~~~
İnsanın dudaklardan doğru da çıkar yanlış da. Bir yalanı bile en doğrusuymuş gibi söyleyebilir ama gözlerin cevabı her zaman tektir. Dudakların inkar ettiğini gözler he zaman itiraf eder.
~~~*~~~ 

Selçuk'un boy göstermesi kitaba azıcık hareketlilik kattı, hatta İzgi'nin güvensizlik problemi, Merdan Efe ile olan diyalogları, arasındaki problem hale gelmedi ama bunun yanında da konuşarak çözmeleri de güzel bir detay oldu. Bazen ilişkilerde iletişimin ne kadar önemli olduğu unutuluyor ve bu kitapta bunu görmek çok güzeldi. 

Gökdeniz'in Sabi'ye duygularını açması, sonrasındaki olaylar güzel kurgulanmıştı. Gökdeniz'in duygularını dile getirmesi, Sabi'nin yaşadığı şaşkınlık ve sonrasındaki kırıklığa rağmen yollarına devam etme çabaları... güzeldi. 

Gökdeniz'in İzgi'nin kuzeni Deren ile tanışması ve aralarındaki arkadaşlığı biraz daha fazla okumak isterdim açıkçası. Şu kitabın 2. kitap olarak çıkmasında İzgi ve Merdan Efe'nin günlük rutinlerini, aşık-mutlu hallerinden çok Gökdeniz'in kendini toparlama sürecini, Deren ile arkadaşlığını daha fazla okumayı tercih ederdim. 

Okurken açıkçası İzgi ve Merdan Efe ilişkisi bir kitapta sonlanabilir, ikinci kitap da Gökdeniz'in mutluluğa yolculuğu olabilirdi hissiyatıyla okudum açıkçası. O yüzden ilk kitabı sevdiğim kadar sevemedim bu kitabı. 

Ama sonundaki Merdan Efe ve İzgi'yi anne baba olarak okumak da güzel bir son oldu diyebilirim de. 

Üzgünüm ama kitaba dair puanım, 5 üzerinden 3 veriyorum. 🌟🌟🌟 

Aslında Selçuk detayları ve Gökdeniz detayları olmasaydı iki bile verebilirdim. 😞

Bu arada yazarı takip edeceğim, çünkü hoşuma gitti kalemi. Ama umarım diğer kitaplarında böyle uzatmalar olmaz 😇


~~~*~~~
Bu hikaye yalnızca Gökdeniz'in aşkıydı. Gökdeniz'in kalbini yaralayan imkansız aşkı. 
Gün gelecek o yara yok olacak, izi bile kalmamış olan yaranın üzerinde çiçekler filizlenecekti.
~~~*~~~ 


Doksan Artı Dört Serisi

  • Doksan Artı Dört - 1
  • Doksan Artı Dört - 2


Kitabın adı    : Doksan Artı Dört-2
Yazarı           Gülben Sakar
Seri Bilgisi      : Doksan Artı Dört #2
Yayınevi         : Pukka Yayınları
Sayfa sayısı    : 440

Kitabın tanıtım yazısı: 

Beklemediği bir anda hayatına giren Merdan Efe'yle tüm dengeleri bozulan İzgi'nin artık en büyük savaşı kapattığını sandığı ancak hâlâ izleri süren geçmişiydi. Merdan Efe'den kaçtıkça ona daha da tutulan İzgi hissettiği tüm kötü duyguları ve endişeleri erteleyip dursa da ertelenen her şey günü geldiğinde ortaya çıkacaktı. Bazen sevmek yetmezdi; güven sevgiyi ayakta tutan yegâne duyguydu.

İzgi'yi gördüğü ilk andan itibaren sevgisini içinden tutamayan Merdan Efe onun duvarlarını aştığını düşünürken aslında o duvarların dışında kaldığını geç de olsa fark edecekti. Aşk dengeleri bozardı sevgi büyütürdü güven ise sonu olmayan bir hayatın kapılarını aralardı.

İki beden tek kalp; İzgi Gökyel ve Merdan Efe Yüceer. Birbirlerinin dönüm noktaları olmuşken tüm engellere karşı sırt sırta mücadele edebilecekler miydi?

Onların doksan dakikalık maçında bir kazanan yoktu. Beraberlik iki kalp için tek bir galibiyetti.
Maç uzatmaların dördüncü dakikasında sonlanmış beraberlikle birlikte asıl kazanan belli olmuştu.




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın