13 Şubat 2014 Perşembe

2 Fatih Murat Arsal - Yemin [Zoraki Koca #2]


Bir FMArsal klasiği daha bitti! Zoraki Koca Serisinin ikinci kitabı olan Yemin'de Karahan ile Tuğçe'nin aşklarını okuduk... İtiraf ediyorum daha Osman'da sinirden köpürdüm diyordum ama yanılmışım Karahan'da çok daha fenaydı durum!

600 sayfalık ansiklopedi gibi kalın kitap bir Türk yazardan asla çıkamaz muhtemelen hep aynı şeyleri tekrarlamış durmuştur diye düşünebilirsiniz ve bende size keyif olarak söylüyorum ki yanılıyorsunuz. Evet oldukça kalın ve evet bir Türk yazar ama her satırından keyif alarak okuyacağınız ve nasıl bittiğini anlamayacağınız bir kitap da aynı zamanda. Bunu söylüyorum çünkü benim gibi Türk yazarlara ön yargılı yanaşan birçok okur vardır ben bile kırdıysam bu ön yargıyı sizlerde kırabilirsiniz.Yani kitapçılarda gördüğünüzde ikinci kere düşünmeden alın derim :)

FMArsal, kalemine taptığım her kitabını ikinci kez düşünmeden aldığım, hevesle takip ettiğim bir yazar. Akıcı, sürükleyici, aşk dolu, heyecanlı, tartışmalı, kavgalı, entrikasız ihanetsiz, karakterleri mükemmelleştirmeden yazan ama okurun gözünde mükemmelleşen, kaleminde usta bir yazar... Bunları laf olsun diye söylemiyorum cidden ben bu adamın kalemine tapıyorum. Ve kitaplarını hevesle takip ettiğim nadir Türk yazarlardan biri.

Her neyse artık kitaba dair yorumuma geleyim :))

Hiç sıkılmadan 600 sayfayı okudum diyebilirim ve zaman zaman sinirlendim aslında çoğu zaman sinirlendim ve zaman zaman eğlendim ve zaman zaman da bir aşkın yeşermesini izledim. Osman ve Gülay'ın hikayesindeki gibi durgun ama iliklerine kadar aşkı hissettiren bir kitap değildi hala benim için favori kitap Şahane Gelin ve favori karakterlerim onlar ama Karahan ve Tuğçe'nin ki de fazla itişmeli kakışmalı oldu yav...

Arkadaş bir uslu durun ki düzgün laf edin ama yok kitabın sonuna kadar hep bir laf atışması laf dalaşı ayyy ben erkek olsam Tuğçe'nin gırtlağına yapışırdım ve bir bayan olarak da Karahan'ı çeker vururum! Resmen iki inatçı keçi gibiydiler... Gerçi onların bu hallerini okumak çok eğlenceliydi :)

Ama itiraf edeyim okuyan bilir Karahan'ın Tuğçe'nin durumuna dair Rasim Bey ve abilerle konuşmasını düşünüyorum da... O durumda babam ve kardeşim olsa... sanırım birer tane geçirirlerdi suratına adamın. İyi sabırlılar vallaha :)

Ahh bir de şu kız milletini anlamıyorum ya... nedir bu erkeklerin poposundan istedikleri... size ne ya ne kıskanıyorsunuz onlarındaki daha seksi daha sıkı daha güzel görünüyor diye... aaaaa :) hehehe çok eğleniyorum bu tür sohbetlerde ya :D vallaha bu FMArsal kadınları pek bir fena :)

Kitabın içeriğine dair bir yorum yapmayacağım ama okurken post-it yapıştırdığım birkaç yeri sizlerle paylaşmak istiyorum :))


***

"Bu etekle karşıya koşturmak hiç kolay olmaz. Biraz fazla dar. Yırtmacına kadar kaldırmanız işi kolaylaştırabilir ama bu sefer de trafikteki araçların emniyetini tehlikeye atmş olursunuz. Bu güzek bacaklarla herkesin gözünü kamaştıracaksınız! Buna izin veremem. Şimdi iki seçeneğiniz var! Ya siz benim koluma girersiniz, ya da ben sizinkine! Karar sizin!"

***

"Sevgi bu zaten! Canın acısa da seiyorsun. Sebebini anlamasan da seviyorsun. Bir erkeği kaba ve ilgisiz bulsan da seviyorsun. Seni terk edip gideceğini bilsen de seviyorsun."

***



***

"Ben sadece cinsellik isteseydim, önümde bir sürü seçenek vardı. Ne garip ki tehlikeli olduğunu biliyordum. Ne garip ki bunu bilmeme rağmen senden hoşlanmaya başlamıştım. Hatta komik bir şey söyleyeyim mi? Hatta seni sevebileceğimi bile düşünmüştüm. Ve senin de belki beni sevebileceğini! Evlenebileceğimizi..."

"Bunu ne zaman düşündün? Param olduğunu öğrendiğin zaman mı?"

***

"Sana seni sevindirecek bir haber vereyim bari... İçin rahatlasın. Artık ne seninle evlenmek istiyorum ne de çocuğunu doğurmak. Evlenmek için birazcık bir niyetim vardıysa bile sen bunu yok ettin. Artık kesinlikle istemiyorum. Sen dizlerinin üzerinde sürünerek gelsen de seninle evlenmem. İnan bak! Yemin ederim."

***

Onun gitme düşüncesi bile canını bu kadar yakarken o tamamen uzaklaştığında nasıl yaşayacaktı? Umursamaz gibi görünmek başka öyle hissetmek başka! Bu nasıl bir sevgiydi? Bu nasıl bir histi? Onsuz olmak istemiyordu. Olamayacağını biliyordu. Fakat başka çaresi yoktu. Onsuzluğa alışmak zorundaydı.

***


***

"Kapatıyorum ben..." diye mırıldandı. Onunla konuşmayı bile özlemişti. Onun sesini duymak ne kadar da güzeldi...

"Evet... Kapat," diye onayladı Karahan.

"İyi..." Ama parmağı bir türlü kırmızı düğmeye gitmiyordu

"İyi.. Hadi kapat!"

"Şey, akşama... görüşürüz."

"Evet."

"Kapatıyorum."

Adam güldü yine. "Kapat."

***

"Neden hayırı cevap olarak kabul etmiyorsun?"

"Evetin daha güzel bir cevap olduğunu düşündüğümden olsa gerek," 

***

***

"Tuğçe!... Ne yapacağımı bilmiyorum. Gerçekten çok zor durumdayım. İstediğin buysa... sana yalvarabilirim de! Sırf bana bir şans daha verebilmen için her şeyi yapabilirim. Her türlü teklife açığım. Ban bir yol göstermen için ne gerekirse yaparım. Yeter ki bana bir çözüm öner! Seni kaybetmek istemiyorum."

***

"Zaman zaman kavga edeceğiz?" dedi Tuğçe gülümseyerek. "Ben zor bir kadınım! Bunu biliyorsun!"

"Muhtemelen... Ama ben senin öfkeli haline de bayılıyorum!"

"Ben de senin bana ceza verme yöntemine!"

***


Bu kadar alıntı yeter sizlere :)) okuyan alıntıları tanır okumayan da meraklanır diyerek köşeme çekiliyorum...

Ben her sayfasından zevk alarak okudum ve sizlere de tavsiye ederim güzel, çekişmeli bir aşk hikayesiydi. Ama... baştan okuyacakları uyarıyorum her ne kadar Kara'ya aşık olsanız da baya bir söveceksiniz de :)

Ve bir de yorumumu bitirmeden Ephesus'u tebrik etmek istiyorum. Kapak tasarımı müthişti. Her gören bir kere daha bakıp çok güzel dedi :)

Zoraki Koca Serisinin Kitapları:
Kitabın konusunu aşağıda sizlerle paylaşıyorum:
Adı gibi "Kara" bir geçmişi olan, tehlikeli bir adamdı o... Hayat dolu bir genç kız için asla uygun değildi. Çoğu zaman insanı sinir edecek kadar kaba, yontulamayacak kadar sert, can sıkacak kadar suratsız ve... 
...ve görmezden gelinemeyecek kadar yakışıklı! 
Sığındığı karanlığı aydınlatacak bir ışığa hiç ihtiyacı yoktu. Hele güzel ve dik başlı bir sarışına asla! Ama genç kızın neşesinden etkilenmemek zordu! Onun inatçı mavi gözlerinden... Alaycı kırmızı dudaklarından… Geri adım atmayı bilmeyen cesur yüreğinden de! 
Ceza öpücüğü her ikisi için de büyük hataydı! İlişkileri bir anda karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hal aldığında, kalbi kırılan genç kız büyük bir yemin etti! 
"Sen dizlerinin üzerinde sürünerek gelsen de... Seninle asla evlenmem!"
Tertemiz bir yüreğin granitten bir kalp ile mücadelesinde, belki de ilk kez bir yeminin tutulmaması için dua edeceğiniz, tarafınızı zor seçeceğiniz bir FMArsal romanı daha...

2 yorum :

  1. Sevgili kitap gurummm harika bir yorum olmuş,bayıldım... kitabı önceden okumuştum,Karahan'a o soğuk taş duvar haline rağmen hasta olmuştum ;) şimdi beni bırakma' yı bitmesinden korka korka usul usul okuyorum...hep aşk her zaman aşk :D nolacak bu halimiz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz okurlar sevdiğimiz kitapların bitmesini hiç istemeyiz zaten :)) Beni Bırakma'yı dün aldım bende onuda okuyacağım kısa zamanda :) ve bir FMArsal erkeği gibi bir erkek bulunsa eminim halimiz iyi olacak ;)

      Sil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın