12 Ekim 2016 Çarşamba

0 Clelie Avit - Buradayım


~~~*~~~
"Boş bir koza gibiyim. Hayır, boş bir kozanın içinde yaşıyor gibiyim."
~~~*~~~


Buradayım... vazgeçilmiş ve bırakılmış bir hayatın savaşı ve umudun bitmeyişinin hikayesi... belki de hiç tadılmamış gerçek bir aşkın...

Değişik, ilgi çekici ve umut vaat eden bir kitap olan Buradayım bence her okuru tatmin edecek bir sona ve kurguya sahip. Sakin dinlendirici ve akıcı bir kurgu olmanın yanında alıştığımız aşk hikayelerinden oldukça da başka.


Kısaca konusuna değinmek gerekirse, dağcı genç bir kızın geçirdiği kaza sonrasında beş ay gibi bir süre komada kalmasının sonrasında etrafındaki sesleri duymaya başladığı kısa bir süre sonra, kardeşinin yaptığı kazayı sindiremeyip hastaneye annesini getirmesine rağmen kardeşini görmeye gitmeyen genç bir adamın yollarının kesişmesini kknu alıyor. Elsa etrafındaki seslere ve hislere tepki veremese de duyuyordur. Kapısını açıp içeri giren farklı bir ayak sesi ve onunla konuşan farklı bir ses tonu genç kızın hayatındaki tek renktir. Thibault kazayla girdiği komadaki genç bir kızın odasını dinlenme ve huzur yuvası olarak kabullenirken kızla arasında oluşan bağla her geçen gün içerisinde yeşeren duygularla Elsa'yı ziyaret etmeyi bırakmaz. Ama çok büyük bir sorun vardır... Elsa'nın uyanmak için zamana ihtiyacı varken ne doktorlar ne de aileai genç kıza bu zamanı vermemektedir. Elsa yaşamak için hala orada olduğunu göstermelidir... ve tepkilerini yalnızca Thibault yanındayken gösterirken ailesine yaşadığını nasıl kanıtlayacaktır?

~~~*~~~
"Neredeyse hiç tanımadığın kıza aşık olmak üzeresin ve ortadaki tek problem ne yazık ki bu değil... Onun hiç uyanmama ihtimali de var."
"Nereden biliyorsun?"
"Bana ne anlattıysan onu biliyorum, Thibault. Durumu iyiye gidiyor gibi görünmüyor ve sen henüz bir hafta önce gördüğün birine karşı fazla ilgili görünüyorsun."
"Biliyorum... Yine de uyanmasını isterdim."
~~~*~~~

İlginç ve değişik bir kitaptı. Atraksiyon ve ekşın yoktu kitaptı ki böyle bir beklentiye de girmeyin zaten ama su gibi akan yormayan ve merak ettiren bir kurgusu vardı.

Bambaşka yollarda ilerleyen iki insanın yollarının kesişmesinin hikayesi... eşsiz ve mükemmeldi bence.

Kimine göre sıkıcı  ve fazla durgun gelebilir ama bence oldukça dinlendirici ve akıcıydı. Bir günde bitti ve keşke biraz daha uzu  olsaydı diye de düşündüm kitabın sonunda. Elsa ve Thibault'u daha fazla okumak isterdim.

Ben çok beğendim ve sizlere de tavsiye ederim. Bir akşam alın elinize başlayın kitaba... nasıl bittiğini anlamayacak ve gerçek sevginin veya aşkın yakışıklı bir yüz ya da güzel bir fizikten ibaret olmadığını anlayacaksınız. En iyi örneği bu aslında.

~~~*~~~
Bir gökkuşağı ve bir kar tanesi. Bu ikisi hangi hava koşullarında bir araya gelir bilemem. Ama şuan da odamdalar.
~~~*~~~

Thibault, Elsa'ya değerli olduğunu hissettirdi. Aşkı hissettirdi. Yaşamın ona vaatlerini hatırlattı. Daha da önemlisi nasıl olduğunu anlamadığı bir şekilde aşkını gösterdi. Elsa ise... tamamen sesten ibaret olan ve ilgisini hissettiği o genç adamın aşkına karşılık vermeyi tercih etti.

Çok güzeldi. Ben çok beğendim. Daha fazla detaya girmeyeceğim mazallah kitap içeriğine girer hevesinizi kaçırırım. :)

Ama ben sizlere tavsiye ederim okuyun. :)

~~~*~~~
Bildiğim tek şey başardığım. Düşüncelerimi okumuş gibi...
"Buradasın," diyor.
Buradayım.
~~~*~~~


Kitabın adı           : Buradayım
Orijinal adı          : Je Suis La (I'm Still Here)
Yazarı                   : Clelie Avit
Çevirmen             : Dila Balça Öğün
Yayınevi                : Go Kitap
Sayfa sayısı           : 260

Kitabın tanıtım yazısı:


Başımı çevirmek ve gözlerimi açmak istiyorum

Elsa bir tırmanış esnasında geçirdiği kaza yüzünden beş aydır komadadır. Uyanacağına dair tüm ümitlerini yitiren ailesi ve doktorları yaşam destek ünitesinin fişini çekmenin zamanının geldiğini düşünür. Ama bilmedikleri bir şey vardır: Bilincini kısmen geri kazanan Elsa etrafındaki sesleri duyabilmektedir. Ne var ki onlara hâlâ orada olduğunu söylemesinin bir yolu yoktur.

Thibault da aynı hastaneye kardeşi için gelir. Alkollü araç kullanıp iki küçük kızın ölümüne sebep olan kardeşiyle konuşmayı reddeden Thibault bir gün Elsa'nın odasına sığınır. O günden sonra da Elsa'yı düzenli olarak ziyaret etmeye başlar. Onunla birlikte uyur. Onunla konuşur. Ve Elsa'nın, söylediği her şeyi duyduğunu hisseder.

Thibault'nun bu ziyaretleri Elsa için yeniden nefes almak gibidir. Nihayet biri onunla konuşur, onu güldürür, ona uğruna mücadele edeceği bir şey verir. Thibault artık Elsa'nın gökkuşağıdır. Elsa hiçbir şey için olmasa da onun için uyanmak ister. Ama zamanı gittikçe daralmaktadır. Acaba Thibault çok geç olmadan ona ulaşmayı başarabilecek midir?

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın