2023 yılının ilk yorumuyla karışınızdayım. Adeline'in Peşinde... Çıkacağı duyurulduğundan beri oldukça ses getiren bazılarının gömdüğü bazılarının övdüğü ama asla ortalama bir yorumun olmadığı bir kitap... Aslında çıktığından beri oldukça eleştiri oklarına hedef olurken bazıları da sanki inatlaşmak için övmüşlerdi kitabı... ama ben okuduğumda iyi bir kurgu olmasının yanı sıra bana ters olan kısımlar olduğunu da düşündüm. Sevdiğim detaylar varken sevmediğim detaylarda vardı. Bu yüzden başkalarının yorumlarına kulak asmadan kendim deneyip görmek istedim ve kitabın yorumuyla karşınıza geldim.
Öncelikle genel olarak bir uyarı yapmak gerekirse kitap kesinlikle +20 ya da +24 falan... o derecede cinsellik, vahşet, BDSM içerik barındırıyor. Bu yüzden bu tür kitapları okuyamıyorsanız boş yere ne zamanınızı harcayın, ne paranızı harcayın ne de gereksiz yere kitabı gömmeyin. Ayrıca kitap Dark Romans dediğimiz türde ve bu türün en karanlık halinde yazılmışı bence.
Kitabın kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; bir yazar olan Adeline, büyükannesi ölüp de onun evi kendisine miras kaldığında onun evine yerleşerek büyükannesine yakın olmak ve onun hatıralarını yaşatmak ister. Her ne kadar annesi bu evi satmasını istese de Adeline buna asla kabul etmez. En yakın arkadaşı Daya'da kendisine destek olup yakınlarda yaşayınca her iki genç kadında hayatlarını yeni kurmanın heyecanıyla yeni bir başlangıç yapmıştır. Bir gün imza gününde takip edildiğini hisseder ve gözleri etrafını ararken yüzü yara izli ve bir adam tarafından izlendiği görür ancak kalabalıkta bir anlık dikkat dağınıklığıyla bu adamı gözden kaybeder ama üstünde durmaz. Daha büyük incelemesi ve odaklanması gereken bir olay vardır. Evde bulduğu büyük büyük annesinin günlüklerinde yazan gizemli olaylar ve onun cinayete kurban gitmesindeki sırrı çözmesi gerekmektedir. Bütün bunlara odaklanarak hayatına devam ettiğinde biri tarafından izlendiğini fark eder. Biri evine giriyor, evinde dolaşıyor ve onun için kırmızı bir gül bırakıyordur. Takipçisi o evdeyken bahçede onu izliyordur. Üstelik hayatına bir erkek gireceği zaman o adamı tehdit ediyor ya da ortadan kaldırıyordur. Nasıl bir tehlikeye düştüğünü düşünüp, korkarken geceleri evde dolaşan takipçinin ayak sesleri Adeline'i iyice huzursuz etmektedir. Bunların yanında imza gününde Adeline'i görüp ona kapılan, aşık olan Zade ise adım adım genç kadını izlemektedir. Onunla oynadığı bu takip oyununun kazananı olacağından çok emin olmasına rağmen tehlikeli işinin verdiği zorlukları ve huzursuzluğu bir tek genç kadının yanında atmaktadır. Zade, genç kadının kendisine aşık etmek, onun tutkuları ve heyecanlarıyla duygularını nirvanaya çıkarıp genç kadını kendisi olmadan yaşayamaz hale getirmek için uğraşırken bir yandan da kendi işi için araştırmalara ve cezalandırmalara devam etmesi gerekmektedir. Zade'in tek huzur bulduğu yer Adeline'in yanıyken aslında farkına varmadan genç kadını oldukça büyük bir tehlikenin içine atmıştır. Artık Adeline'de oldukça büyük ve çok kötü bir cemiyetin hedefi haline gelmiştir. Şimdi bütün bu kovalamacanın içinde Zade'in aşkını göstermesi, aşkına ulaşması ve Adeline'i kendine aşık etmesi çabasının yanında hem genç kadını güvende tutması gerekiyor hem de işinin getirisi olan diğer insanları güvende tutması gerekiyor.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki Zade, kendi kurduğu işte -ki kendisi bir hacker şirketi kurmuş resmen ve buna bağlı olarak oldukça kalabalık bir ekibi yönetiyor- küçük çocukları, çocuk ve kadın tacirliğini engellemeye çalışan, onlara zarar veren toplulukları yok etmeyi hedef haline getirmiştir. Özellikle pedofili olan kişilere karşı hiç acıması yoktur.
Zade'in şimdiki hedefi de küçük çocukları ayin halinde acımasızca katledip kanını içen bir cemiyettir. Bu cemiyet böyle ayinlerin yanı sıra pedofili tavırlar sergileyip küçük çocuklara zarar vermektedir. Zade o topluluğun içine sızmaya çabalamakta ve o kişilerin öncelikle güvenlerini sağlaması gerekmektedir.
Bu tür bir topluluk var mı bilmiyorum ama günümüzde olmasına bence çok fazla ihtiyacımız var çünkü küçük çocukların canlarını çok fazla yakıyorlar ve basit bir şekilde değil oldukça acımasızca cezalandırılmaları gerekiyor. Bu kitapta da Zade'in bunu yapıyor olması... bu detay çok hoşuma gitti. Çok da taktir ettim yaptığı işi... evet belki bir katil ve cinayet işliyor ama benim gözümde bir çocuğun böylesine kötü bir şekilde canını yakan bir canlıyı öldürmek... cinayet diyemem.
Adeline ise... büyükannesinin mirasına sahip çıkması, o evde yaşama isteği çok güzeldi. Ama tabi keşfettiği günlüklerden öğrendiği şeyler... açıkçası ben olsam bende merakla o sırları çözmeyi isterdim ki zaten kitabın sonunda da bu sırrı çözmesi güzel detaylardı. Açıkçası hep John'u katil bellemiştim ama katil beklemediğim biri çıktı, şaşırdığım detayları severim 🙈
Adeline'in Zade ile olan ilişkisi... aslında ilişkinin başlama şekli pek hayran olunacak ya da benzer duyguları hissettirecek şekilde değildi. Resmen manyak bir takipçiydi Zade ve ondan daha manyak bir mağdurdu Adeline. Stockholm Sendromunun başka bir versiyonu gibiydi... İkisinin ilişkisi sapkın bir ilişki normal değil dolayısıyla eleştiri oklarını üstlerine aldılar. Açıkçası benim de pek okumaktan keyif alacağım bir ilişki değildi en azından o zoraki hamleler, şiddet içerikli hazlar... çok fazla detay vermek istemiyorum okumayanlar için ama ciddi anlamda çok uç noktalarda fanteziler vardı. Yani Zade'in Adeline'i zorlaması, aralarındaki ilişkinin zorlamalarla başlaması... bilemiyorum, kitabın çıktığından beri eleştiri oklarının üstüne almasının en büyük sebebiydi bence. Onlara bence gerek yoktu... yani tamam takipçi olabilirdin ama arkadaş bu kadar da sapkın zevklere sahip olması ve Adeline'in bunları da normal karşılaması...
İşte özellikle bundan dolayı her okurun kaldırabileceği veya okuyabileceği bir kurgu değil.
Açıkçası okurken beni öyle çok geren, gerilim hissettiren yerler olmadı. Halbuki okuyan bazı bookstagram hesaplarından öyle gerilim detayları okudum ki daha farklı hayal ettim ama bu konuda ne yazık ki hayal ettiğimi bulamadım.
Kitaptaki gerilim havası veren tek yer, çatı katındaki hayaletli hissettirilen anlardı ve onlarla ilgili daha fazla bir detay okumak isterdim. Hatta belki bir olay bile olabilirdi.
Kitap çok fena bitti. İkinci kitabın yakında çıkacağını düşündüğüm için okudum umarım çok beklemem. Evet okuyacağım ikinci kitabı ve merak da ediyorum. Bir kitabı eleştirmem demek kurgusunu beğenmediğim ya da devamını merak etmediğim anlamına gelmiyor. Bu kitabın da devamını merak ediyorum. Dolayısıyla 2. kitabın çıkmasını merakla bekliyorum. Çünkü bu sefer hem Zade'in hem de Adeline'in başı fena dertte.
Kitaba puanım 5 üzerinden 4. Bir puan kırmamın sebebi de Zade ve Adeline arasındaki sapkın ilişki... yani fantezi dünyaları oldukça sapkın bence 🙈
Bu arada kitabın iç tasarımını çok beğendim. Günlük sayfalarındaki detaylar, bölüm başlıklarındaki detaylar çok güzeldi.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın