Kitabın adı : Gizemli Erkek Avcısı
Yazarı : Aylem GüngördüYayınevi : Nemesis Kitap
Sayfa sayısı : 280
Kitabın tanıtım yazısı:
EROS, KENDİ KAZDIĞI KUYUYA DÜŞERSE…
Özgür ruhlu, sert, alaycı ve iş arkadaşlarının deyimiyle “tam bir cadı” olan Seçil Kaya, erkeklerin önünde diz çökmesine alışıktır. Çünkü o seçilmez, sadece seçer. Üstelik uzun ilişki denen şey asla ona göre değildir.
Yine de her zor kadını dize getirecek bir şövalye çıkar.
Seçil’in karşısına da o şövalye çıkmak üzeredir: Baran.
Baran’la karşılaştıktan sonra, hissettiği şeylerin adını koymakta zorlanan Seçil, yardım almaya karar verir. Çalıştığı dergideki köşe yazısında okuduğu Gizemli Erkek Avcısı, Seçil’in aklındaki soru işaretlerinin cevabını verebilecek gibi görünmektedir. Ancak Seçil bu cevaplara hazır mıdır?
Kitabın adı : Pablo Escobar Benim Bamam
Yazarı : Juan Pablo Escobar
Orijinal adı : Pablo Escobar : My Father
Çevirmen : Gamze Tokgöz
Yayınevi : Nemesis Kitap
Sayfa sayısı : 400
Kitabın tanıtım yazısı:
Bir gece La Iguana'dan çıkarken yanındaki arkadaşlarının asla unutamayacakları bir şey söyledi babam. Ciddi ve kararlı bir tonda çıkmıştı sesi. “Otuz yaşıma geldiğimde bir milyon pezo kazanmamış olursam, kendimi öldüreceğim!”
Yirmi altı yaşına geldiğinde, kendisini öldürmesine gerek kalmamıştı.
Benim doğduğum günden, onun öldüğü güne kadar babam benim arkadaşım, rehberim, öğretmenim ve güvenilir akıl hocamdı. Hâlâ hayattayken, ona gerçek hikâyesini yazması için zaman zaman yalvardım, ancak o bunu reddetti: “Grégory,” derdi, “tarihi yazabilmek için önce onu bitirmen gerek.”
Bu kitap kimseyi suçlamıyor. Bu kitap mutlak bir gerçek de değildir. Bu, babamın hayatına yakınlaşabilmek için bir araştırma, bir girişimdir. Bu, kişişel, özel bir incelemedir. Tüm erdemlerinin yanısıra tüm hatalarıyla bir adamın yeniden keşfidir. Bu kitaptaki anekdotların çoğu, yaşamının son yılında, ateşin başında hep beraber toplandığımız uzun ve soğuk geceler boyu bana anlattıklarıdır. Diğerleriyse, düşmanlarının hepimizi öldürmeye çok yaklaştıklarının anlaşıldığı zaman bana yazılı olarak bıraktıklarıdır.
Babamla ilgili “gerçekler” kısmen bilinmektedir –ya da hiç bilinmemektedir. Ve bu yüzden onun hikâyesini anlatmak büyük bir risk içermektedir; onun hakkında söylenen kötü şeylerin çoğu doğru gibi göründüğü için bunlar muazzam bir sorumluluk duygusuyla anlatılmalıdır. Bu anlatılanlar, benim babamla ilgili olmasının yanı sıra, insanlık tarihindeki en kötü şöhretli mafya organizasyonunun başında olan bir insanın iç dünyasının kişisel ve derin bir araştırmasıdır.
Babama acımasız dürüstlüğünden dolayı minnettarım; onu net bir şekilde görmek, yaptıklarını asla savunmadan onu olduğu gibi bir adam olarak kabul etmek benim kaderimdi.
Ben, babasının yaptıklarıyla değil, sadece kendi yaptıklarıyla hatırlanmayı dileyen bir insanım. Umarım insanlar, bu hikâyeleri okurken benimle ilgili gerçekleri unutmaz ya da beni babamla karıştırmazlar. Ne de olsa, bu benim de hikâyem.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın