~~~*~~~
Gerçekten de mutluluk hayattaki küçük ayrıntılarda gizliydi...
~~~*~~~
Bildiğiniz Arumları unutun. Hangi Arumları dediğinizi duydum sanki :) Hani şu Lux serisi var ya... hani Daemon Black vardı. İşte onun kitabındaki Arumları unutun ve yepyeni bir Arum türü ile karşılaşın. :)
Jennifer L. Armentrout Lux Serisi'nin okurlarını - arumları pek sevmezler - tepe taklak edip de Daemon Black'in düşmanı olan Arumları sevdirerek biz okurları neye uğradığını şaşırttı.
Saplantı, Lux Serisi'nde Luxen'lerin düşmanı olarak bellediğimiz, nefret ettiğimiz ya da hiç sevmediğimiz Arumları bu kitapta bambaşka okuyoruz. Ve anlıyoruz ki her iki türde hayatta kalma savaşı içerisinde birbirlerinin düşmanları.
~~~*~~~
hunter'ın üzerinde bir güzellik olduğunu da hatırlıyordum, ürkütücü bir güzellik.
Vahşi doğada bir yırtıcıyla karşı karşıya kalmak gibi.
Panter muhteşem bir yaratıktı ama öylesi bir güzelliği evcil hayvan niyetine besleyemezdin.
~~~*~~~
Kitabın konusuna değinmek gerekirse, Serena -insan- arkadaşının Luxen'leri öğrenip kendisine anlatmasına inanmayıp da bir gün onun bir Luxen tarafından öldürüldüğüne şahit olunca hayatı tepetaklak olur. Luxen, Serena'nın peşine düşüp hayatını tehlikeye attığında artık olaya büyüklerin el atması gerekir. İşte bu noktada Hunter -arum- devreye girerek Serena'nın olay çözüme ulaşana kadar hayatta kalmasını sağlamaya başlar. Başta sadece bir görev olan bu koruma işi Hunter'ın kimliği, ne olduğu ve karakteri ile Serena'yı büyülemeye başlar. Aralarındaki çekime engel olamazlarken, bu çekime yenik düşmelerinin sonucunu öğrenmeye çalışmaları ikisinin de hayatına ortaya koymalarına neden olur. Savunma Departmanı artık Serena'nın ortadan kaldırılmasına karar verince olaylar tamamen boyu değiştirip, bir kadını hayatta tutmaktan aşık olduğu kadını hayatta tutmaya doğru yön değiştirir.
~~~*~~~
Serena yerinde duramayan bir şeydi, minik bir sinekkuşu gibi bir odadan diğerine koşturuyordu ve ben de bu cazibeye kapılmıştım, asla azalmayan bu enerjiye bağlanmıştım.
Bu da hiç iyi bir şey değildi.
~~~*~~~
Bir Luxen ile bir İnsan aşkının yanında bir Arum'un da aşık olabileceğini okumak değişik bir tat oldu. Üstelik kötü olarak bildiğimiz Arumlarla iyi olarak bildiğimiz Luxenlerin bu kitapta yer değiştirmesi aslında on parmağın onunun da bir olmadığını bir kez daha gösterdi.
Güzel heyecanlı ve akıcı bir kurguydu. Üstelik Lux Serisini sevdiyseniz bu kitaba da mutlaka el atın derim en azından nefret edercesine sevmediğiniz Arumların hayatının da nasıl olduğunu aslında kötü olmadıklarını sadece hayatın onları sürüklediği seçimleri yaptıklarını göreceksiniz.
Güzel bir aşk hikayesiydi ve Luxenleri bilen biri olarak Arumları da bilmek değişik bir macera oldu. :)
~~~*~~~
"Pantolonum nerede?"
"Pantolonun yatağın başucunda katlı halde duruyordu. Muhtemelen yere düşürmüşsündür."
"Nasıl oldu da bacaklarımdan çıkıp katlanarak yatağın başucuna kondu peki?"
"Ben çıkardım. Rahat edersin diye düşündüm."
"Bunun için sana teşekkür etmeyeceğim."
"Ben de senden öyle terbiyeli bir davranış beklemiyordum zaten."
~~~*~~~
Kitabın adı : Saplantı
Orijinal adı : Obsession
Yazarı : Jennifer L. Armentrous
Çevirmen : Serkan Göktaş
Yayınevi : DEX Plus
Sayfa sayısı : 352
Kitabın tanıtım yazısı:
Luxenler ve Arumlar, Lux serisinden bağımsız da okunabilecek Saplantı'da çok daha baştan çıkarıcılar.
Ukala, zorba ve tapılası bir adam. Korunmaya muhtaç, küfürbaz ve ateşli bir kadın.
Hunter acımasız bir katil. Devlet için kötü adamları öldüren bir uzaylı. Işığın çocukları Luxenleri yok etmek için doğmuş bir Arum. Yaptığı işten de çok memnun, ta ki, bir insanı korumak zorunda bırakılana dek.
Serena, en yakın arkadaşı, senatörün oğlunun doğaüstü bir varlık olduğunu söylediğinde, ona inanmamıştı. Kim inanır ki? Ne yazık ki sonrasında korkunç bir olaya şahit oldu.
Hunter ve Serena, ateş ve barut gibi… Bir arada olmaları çok tehlikeli…
Sonunda Hunter yapmaması gerekeni yapıyor. Hem de defalarca.
Lux serisini sevmiştim ama yarısında durduğumu hatırlıyorum :) Bu kitap güzel olmuş farklı boyutlardan bakmış olaylara ~
YanıtlaSil