0 Rabia Gümüş - Silah Başında Aşk

~~~*~~~

"Bizim canımız yok muydu da ateşlerin içinden geçerek tuttuk sevdiğimizin elini?"

~~~*~~~

 

Rabia Gümüş kitapları sever biri olarak yazarın basılı olan ve okumamış olduğum son kitabı Silah Başında Aşk da okundu. 

Kitap askeri kurguya sahip, erkek ana karakterimiz ve onun arkadaşları, çevresi asker... Dolayısıyla kitap askeri romans türünde olduğunu söylemeliyim. Smut içerik olmadığı için de her yaş grubu okuyabilir. 

Kitap normalde seri değil, tek bağımsız bir kitap. Ancak kitapta yer alan Emre ve Gamze çifti, Mert ve Mine çifti, Mihrem ve Semih çifti yazarın diğer kitaplarının karakterleri onların hikayesini bilmek için de o kitapları okumak gerekebilir. Her ne kadar bağımsız okunabilir olsa da bence kitapları belirli bir sırada okumak ve karakterlerin arasındaki ilişkiyi ve arkadaşlığı aileye çeviren samimiyeti, güveni ve sadakati anlayabilmek adına sıralı okunması çok güzel olur. 

Naçizane tavsiyem sıralı okuyun 😇

~~~*~~~

"Beden benim bedenim, ister kapatırım ister açarım. Eğer birine ahlak dersi vermeye çalışıyorsan, önce kendi gözlerine sahip olamayan ama adam etiketi altında yaşayanlardan başla!"

~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Menhus henüz yirmi üç yaşında bir genç kızdır. Yaşadığı sorunlar, aile problemleri ve sahip olduğu mirasın peşinde olanlar yüzünden hayatı tehlikededir.  Bir kere vurulmuş ölümden dönmüştür ama hala peşindedirler. Bunun üzerine halası, yeğeninin hayatını korumak için güvenebileceği ve kendisine borcu olan Uğur'u arar. Sonucunda da bir süreliğine Menhus, Uğur'un yanında kalacaktır. Uğur ise, Iğdır'da askerlik yapan, ev arkadaşı Ercan ile yaşayan bir adamdır. Katıldığı sınır ötesi ve ülkedeki operasyonlarda arkadaşları için canından vazgeçebilecek durumdadır. Menhus'un halası kendisinden böyle bir şey isteyince reddetmez ve genç kıza evini açar. Menhur orada güvende olacağını bilerek ve bütün her şeyi Uğur ve Ercan'dan gizleyerek orada kalmaya başlar. Geçen zamanla ve Uğur'la geçirdiği vakitle, Menhus genç adama aşık olmaya başlar. Kendi içinde bunu inkar etmeden kabullenirken ve Uğur'a yaklaşmanın yollarını ararken bile hep cesur hamleler yapar. Ancak Uğur, genç kızın bütün hamlelerini savurur, geri püskürtür ve bunları yaparken de Menhus'un kalbini kırmaktan geri durmaz. Bütün bu kırgınlara rağmen pes etmeyen Menhus, Uğur'un bazı hamleleri ve sözleri ile vazgeçmenin sınırında gezmektedir. Özellikle de Menhus'un kaçtığı şeyler genç kızın peşindeyken. Her bir detayı bilmezken bile öğrendiği bazı şeyler Uğur'u daha kararlı bir şekilde genç kızı koruma içgüdüsüne iterken girdiği duygusal savaşı da kendi içinde kaybeder. Artık Menhus'tan uzak kalmak istememektedir ama ne yazık ki planlar... Uğur'un haberinin dahi olmadığı planlar, ilişkiler ve bütün bunları bilmenin verdiği sırlarla Menhus genç adamı çok daha zor durumda bırakır. Ama bir yanda kendisine ne olursa olsun yalan söylememiş olan Menhus ve ona duyduğu aşk varken diğer tarafta da ihanetlerle donanmış geçmişi ile Menhus'u öldürmek isteyenler vardır. Menhus her ne olursa olsun Uğur'u ve aşkını seçerken Uğur'un bir karar vermesi gerekmektedir. 

~~~*~~~

İkimizin de kalbinde yer dolmayan bir aile hasreti vardı. Uğur, benim o boşluğa dokunmamdan korkuyordu.

~~~*~~~

Öncelikle şunu söylemeliyim ki yazar, içerisine cinsellik konmadan da aşkın anlatılacağını çok güzel gösteriyor kitaplarında. Bu yüzden de çok severek okuyorum kitaplarını... tabi eksiklikleri oluyor ya da eksik bulduğum yerler orası ayrı ama kitaplarını sevme sebebim de bu açıkçası.

Kitabın askeri kurgu olması ve askeriyede, kışlada geçen detayları çok güzeldi. Birkaç yıl önce İstanbul'da bir askeri kışlaya iş için gitmiştim ve kitapta okuduğum bazı detaylar orada yaşadığım sahneleri anımsattı. Çok güzel hissettirdi. 

Askerlerin ast-üst saygısı çok güzel anlatılmıştı. Hatta öyle ki evrak işleriydi, eğitimlerde güzel kurgulanırken Uğur'un ve ekibin operasyona gittiği kısımlar çok güzel anlatılmıştı. Özellikle operasyondaki sahneler çok güzeldi, çok sevdim. Sadece daha detaylı okumak isterdim o kısımları. Biraz geçiştirilmiş gibiydi o kısımlar, diğer kitaplarda bu tür sahneler daha detaylandırılmıştı sanki. 

Uğur'u diğer kitaplardan tanıdığım için karakterini, neye nasıl tepki vereceğini kestiriyordum zaten. Dolayısıyla bu kitapta yaptığı ve söylediği şeyler beni şaşırtmadı. Diğer kitaplarda bence Uğur'u çok güzel tanıdık... Sadece bazen söylediği şeyler kırıcı oldu Menhus için ama onda da telafi etme çabası takdiri hak ediyordu. Özellikle de güllerle ilgili kısım... 🌹

Menhus'un her ne kadar ilk başlarda neden ve kimden korunması gerektiği bir sır gibi olsa da kitabın ilerleyen kısımlarında bunlar açıklandığında birçok şey yapbozun bir parçası gibi yerine oturdu. Menhus'un güçlü duruşu, pes etmeyen savaşçı kişiliği çok güzeldi. Özellikle de zehir gibi çalışan kafası çok iyiydi. Menhus'un ben istediğim zaman benim hakkımda bilgi edinirsin tavrı ise... yürü be kızım modunda okumama sebep oldu. 

~~~*~~~

"İnsan, çaresizliğin içindeki acıyı hissedince her şeyi yapabilirdi."

~~~*~~~

Uğur ile olan iletişimleri, diyalogları güzel anlatılmışken bazı noktalarda hiç yalan söylememesi ve güvenini hiç sarmaması da güzel vurgulanmıştı. Uğur'un içten içe kıskanç ve sahiplenici davranışı, bazen Menhus'un bunu körüklemesi çok tatlıydı.

Erdem ve Menhus ikilisi ise süperdi. Ercan da öyle... Ercan'ı zaten daha öncesinde de seviyordum, evin yaramaz çocuğu gibi hissettiriyordu Bu kitapta bunu daha çok hissettim çünkü daha çok sahnesi vardı. Özellikle de Menhus ile olan iletişiminde ve diyaloglarında çok eğlenceli sahneler vardı. 

Uğur ve Menhus'un bütün geçmiş ortaya döküldüğünde bir silahlı sahnesi var... o sahne nefes kesiciydi. spoiler olmasın diye çok detay vermeyeceğim, okuyan hangi sahneden bahsettiğimi anladı bence, işte o sahneyi iki kere okudum. Çok sevdim...Kitaptaki favori sahnemdi resmen. Bir de Uğur'un biyolojik babasının karşısına çıkması ve sonrasındaki hamleleri de öyle... 

Ercan'ın da kendi aşkına kavuşması ve ona dair detayların bulunduğu sayfalar çok güzeldi. Aşık bir Ercan okumak güzel bir değişiklikti.

Uğur, Ercan ve Menhus'un haricinde diğerlerini de bolca okuduk. Gamze, Emre, Semih, Mihrem, Mine, Mert... bolca kendisini gösterdi. Zaten bu ekibin arkadaşlığı, hatta aile olmuş halleri çok güzeldi. Onların birbirlerini kollayan, destekleyen ve bazen ihtiyaçlarını kendilerinden daha iyi bilen hallerini okumak çok güzeldi. Seviyorum böyle ilişkilerin olduğu kitapları. 

~~~*~~~

"Hiç kimsesi olmayan bir kadının kimsesi olmaya kalkışmak kolay değil. Menhus'un yaraları da derin ve o gülüşlerinin arasına saklıyor acılarını. Bir bıçak kadar keskin, ne tarafından tutacağını da iyi bilmen gerekiyor."

~~~*~~~

Kitabın son bölümü ise... off çok tatlıydı. Sanki bu ekibe bir son verdik gibi hissettirdi. Gerçi ekipteki herkesi kendi mutlu sonlarına ulaştırdık ama yine de bunu beklemiyordum ve hazır değildim. Sanırım ekiple vedalaştık... farkına varmadan vedalaştık. 😢 Umarım yazarın başka kitaplarında kıyıdan köşeden birilerini görürüz 😇

Kitabı genel anlamda çok sevdim, akıcı, merak uyandırıcı, sürükleyici bir kurgusu vardı. Aşkı da arkadaşlığı da çok güzel işlemişti. Sadece askeriye operasyon detaylarını daha çok isterdim ki olmasa da olurdu tabi ama ben olmasını isterdim. Onun haricinde bir de Menhus'un kaçış, saklanış sebebini daha detaylı okumak, geçmiş sırları ve yüzleşmeleri daha fazla okumak isterdim. 

Bu arada yazarın diğer kitaplarının yorumları blogda yer alıyor, Gamze ve Emre çiftinin hikayesi Dağ Başında Aşk kitabında, Semih ve Mihrem çiftinin hikayesi Nöbet Başında Aşk kitabında yer alıyor. Mine ve Mert ile Ercan ve Esra hikayeleri de zaten bu kitaplardaki yan karakterlerin aşkı olarak okunuyor ve sonlanıyor. Bu kitapta adı geçen ve Menhus'un okuduğu Sevda Karası kitabı ise yine yazarın Sevda ile Karahan'ın hikayesini anlatan kitabı. 

Neyse çok konuştum yorumumu sonlandırıyorum artık. 😇

Puanım : 5 üzerinden 3,5 

~~~*~~~

Ne kadar görmezden gelmeye çalışsam da bizim hikayemizde mutlu bir son yoktu.

~~~*~~~

Kitabın adı     : Silah Başında Aşk

Yazarı            : Rabia Gümüş

Yayınevi         : Parola Yayınları

Sayfa sayısı    : 416

Kitabın tanıtım yazısı: 

Her şey bir telefon aramasıyla başladı.

Üsteğmen Uğur, yıllar önce kendisine yardım eli uzatmış olan aileye karşı borcunu ödemek için ona emanet edilen genç kıza evinin kapılarını açtı.

Menhus; psikoloji son sınıf öğrencisi, deli dolu hayatının baharında genç bir kızdı. Herkesten, hatta evinde kaldığı adamdan bile sakladığı sırrı onu gözlerden uzak saklanmaya itmişti.

Uğur ve Menhus’un yolları kesiştiğinde ikisi de farkında değildi birbirlerinin kıyameti olduklarının.

İlk görüşte aşk mı kazanacaktı yoksa son bakışta ayrılık mı?..