16 Eylül 2020 Çarşamba

0 Monica McCarty - Tutsak (Highland Guard #2)


~~~*~~~
Onun yanında olmak kusursuz bir - ve tek - aşk ifadesi gibiydi. 
~~~*~~~


Her ay bir tane Monica McCarty okuyarak sanırım seriyi tamamlayacağım tabi Nemesis bu hızla giderse aynı anda seriyi bitiririz :D Umarım öyle olur çünkü bu serinin bir kez daha yarım kalmasına dayanamam. Ama Nemesis sanırım tamamlayacak serinin 7. kitabını da çıkardı daha ne olsun :) 

Bu arada direk düşüncelerimle başladım yoruma ama öncesinde bir bilgi vereyim. Monica McCarty'nin historical romans türünde olan ve tamamen İskoç muhafızlarını konu alan serisi Highland Guard ( İskoç Muhafızları) Serisinin ikinci kitabıydı Tutsak. Serinin kitap sıralaması ve bilgisi yorumun sonunda mevcut.

Her ne kadar kitapta kelimelerle ilgili imla hataları olsa da çok severek okuduğum bir seri ve biraz daha özenli bir edisyondan geçmesini tercih ederdim. Ama yine de kitabı çok sevdim, her şeye rağmen ;) 




~~~*~~~
Kaptan gibi bir adama aşık olmak, hayat boyu sürebilecek bir azap demekti.
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; Eric, yani nam-ı diyar İskoç Muhafızlarından Şahin, Bruce'un savaşı için paralı asker bulmaya gittiği adada da gizli görüşme sırasında o an orada bulunan Ellie'yi konuşmalara tanık oldu ve duydu diye kaçırır. Amacı zarar vermek değil, savaş zamanı gelene kadar onu tutsak edip sonrasında ailesinin yanına götürmektir. Ama işler tahmin ettiği gibi gitmez. Bütün kadınların peşinde dolandığı, onlarla flört eden, eğlenceli ve gülücükler saçan Erik, ilk defa bir kadın tarafından reddedilir. İtiraza uğrar, tartışmaya girer, inatlaşır, meydan okur ve ilk defa bir kadın onun hemen kucağına atlamaz. Durum bu olunca da Erik istemsizce Ellie'ye doğru çekilirken Ellie'de Erik'e karşı boş değildir. Aralarındaki o kadar ayrı kişiliklere ve aile farkına rağmen aralarındaki aşk filizlenirken çok büyük bir engelleri vardır. Erik, aranan bir kanunsuzdur ve Ellie'nin Erik'le beraberliği öğrenilirse hayatı riske girecektir. Erik bu yüzden ondan uzak dururken bir yanda aşkı bir yanda savaşı arasında kararsız kalırken Erik'in hep dediği gibi rüzgar onun arkasından esmeye başlar. 

Bu arada kitapta ilk kitaptan karakterleri görmek çok güzeldi. Özellikle Lider'i, İzciyi, Avcıyı görmek çok güzeldi. Şimdi bunlar kimdi ki diyeceksiniz ama bu kişilerin kimlikleri kitaplarda gizli ;) okuyan bilir. Kendileri İskoç Muhafızları dolayısıyla kimliklerini pek kimse bilmez ;) 


~~~*~~~
"Bir gün Şahin'in kanatlarının bu şekilde uçamaz olacağını göreceğimi hiç düşünmezdim."
~~~*~~~


Erik'in flörtöz tavırları, eğlenceli kişiliği, hiçbir şeyi ciddiye almayan ama her şeye rağmen de savaşına sadık, güçlü, pes etmeyen ve istediğini elde etmeye alışık halleri çok güzeldi. Evet bocaladığı zaman oldu... acemisi olduğu aşk konusunda baya bocaladı ama o zaman da çok geçerli sebepleri vardı çünkü Ellie'den vazgeçme nedeni olduğu kişi ve uğruna savaştığı, sadakatini sunduğu Bruce kısa süreliğine de aralarına girdi ama neyse ki mutlu son onların oldu :) 

Ellie'nin ise pes etmeyen ve savaşçı kişiliği güçlü bir kadın olduğunu gösteriyordu. Erik ve adamları onu ilk kaçırdıklarında pes etmeyip savaşması, kurtulmaya çalışırken göze aldıkları çok iyiydi. Bütün bunların ardından da içindeki maceracı kişiyi Erik ile tekrardan ortaya çıkarması ve o eğlenceli Ellie çok tatlıydı. Tam da Erik'in karakterine uygun bir kadındı. Ki bunun en büyük kanıtı da fırtınada küçük bir teknede kaldıklarında İngiliz donanmasına yakalanmadan önce olanlar... İşte benim kızım... dedim. Çünkü Ellie ne kadar güçlü ve asil olduğunu gösterdi. 

Kitabın sonunda Erik'in Ellie'nin evleneceğini sanarak onu kaçırması ve Ellie'nin kardeşi Matty'nin Erik'e yardım etmesi süperdi. En eğlendiğim satırlardan biriydi. 

Nefes kesen deniz kovalamacalarına bayıldım. Erik'in manevraları, göze aldığı riskler ve gemideki profesyonelliği muhteşem anlatılmıştı. O satırları okurken gözümün önünde canlanırken bile nefesim kesildi. 

Ben bu kitabı da ilk kitap kadar çok sevdim. Ben bu yazarın kitaplarını cidden seviyorum. Zaten historical romans seven biri olarak başkası da beklenemezdi benden. Eğer bu türü seviyorsanız bu seriye el atın derim ben. 


~~~*~~~
Alevlere doğru uçan bir gece kelebeği gibi ona doğru çekiliyordu ama ona çok yaklaşmaması gerektiğinin farkındaydı
~~~*~~~




Kitabın adı     : Tutsak
Orijinal adı     : The Hawk
Yazarı              : Monica McCarty
Çevirmen        : Gökçe Müderrisoğlu Aktaş
Seri bilgisi       : Highland Guard #2
Yayınevi           : Nemesis Kitap
Sayfa sayısı      : 428

Kitabın tanıtım yazısı: 

Yenilmez olduğu kadar çekiciliğiyle de yürek yakan
denizci Erik MacSorley, büyüleyici cazibesine karşı koyabilecek bir kadınla hiç karşılaşmamıştır.
Ta ki İrlanda kıyıları açıklarında yarı çıplak halde bulduğu bir kadının hayatını kurtarana kadar…

Sıradan görünümlü bir bakıcı olan Ellie, İrlanda’daki
en güçlü asilzadenin özgür ruhlu kızı Leydi Elyne de Burgh’den başkası değildir. Perişan görünümünün yanı sıra oldukça etkileyici bir kadın olan Ellie, esiri olduğu Erik’in karşı konulmaz çekiciliğine boyun eğmemekte kararlıdır. Çetin savaşçı ise, kalbinin derinliklerinde yankılanan arzuyla bu direnişi yıkmak için elinden geleni
ardına koymayacaktır.

Kral ve vatan için verilen acımasız savaşın sesleri
karşı kıyılarda yankılanırken, büyük taht mücadelesini tehlikeye atabilecek sırları olan Ellie’nin aşkı,
bir efsaneyi dindirmeye yetecek midir?




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın