12 Kasım 2020 Perşembe

0 Monica McCarty - İhanet (Highland Guard #4)


~~~*~~~
Savaş lağım çukuruydu. Herkes kirlenirdi. Herkes... Onunla diğer insanlar arasındaki tek fark, Lachlan'ın öyle değilmiş gibi davranmaması ya da bahanelerini soyu sebeplere ve vatanseverlikle maskelememesiydi. 
~~~*~~~

Çok sevdiğim yazarlardan biri olan Monica McCarty'nin Highland Guard Serisi'nin 4. kitabı İhanet yorumuyla geldim. Bu kadının kitaplarına bayılıyorum. Aşkı, savaşı, arkadaş ilişkilerini ve birbirlerine olan inanç ve bağlılığı o kadar güzel anlatıyor ki okurken kitabı elinden bırakamıyorsunuz. Ben de bırakamıyorum. 

12 kitaptan oluşan Highland Guard serisinin 4. kitabıydı bu ve seride toplamda 12 kitap var. Nemesis Kitap hızlı bir şekilde seriyi çıkarıyor bu yüzden okumadıysanız deneyebilirsiniz. Bence mutlaka denemelisiniz de... eğer historical romans seviyorsanız zaten kaçırmanız hata! :) 

Bilmeyenler için kısaca söyleyeceğim, Monica McCarty kurguya aldığı hikayeleri gerçekliklere dayanıyor. Yani karakterler, olaylar gerçekliği olan tarihi bilgileri ve bunları kurgulaştırıyor. Böylece kitaplarında hem tarihi detaylara dair bilgi verirken hem de savaşın acımasızlığıyla aşkı çok güzel harmanlıyor. Bu yüzden denemelisiniz de :) 


~~~*~~~
Onu ilk gördüğü anda kalbine bir bıçak sağlanmış gibi bir acı hissetmeyi ya da midesinin kasılmasına neden olan, içinde dolup taşan o duyguları yaşamayı beklemiyordu. 
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; ilk kitaptan beri tanıdığımız ve Bruce'un özel askerleri Muhafız Alayı (Highland Guard) ekibinin yılan lakaplısı Lachlan, bir sonraki görevi Bruce'a tacını giydirmek için Kontes Isabella McDuff'ı getirmektir. Ancak bu görev oldukça zorludur çünkü Isabella hem çok güzel, etkileyici ve çekici bir kadın olmanın yanında kocası İngiltere Kralı'nın müttefiklerinden biridir. Bella hem kocasına hem de kocasının bağlı olduğu ülkeye ihanet ederken peşlerinden gelen adamlar, hain olarak gösterilmektedir. Lachlan, Bella'yı Bruce'un taç giymesine yetiştirip ardından da onu Norveç'e kaçıracaktır ancak olaylar hiç de planladıkları gibi gitmemektedir. Çünkü ihanete uğrayıp yakalanırlar ve Bella tutsak edilir tıpkı Lachlan gibi... Lachlan küçük ve karanlık bir hücreye hapsedilirken Bella önce bir kule odasına sonra da kulede sallandırılan bir kafese hapsedilir. Lachlan'ın yapılan bu ihanetten öcünü almak istemektedir. Bir de Bella'yı tutsaklıktan kurtarmak... bir de bütün bu çabaların yanında kalbine de sahip olması gerekiyor çünkü kalbinde yavaş yavaş Bella'nın aşkı filizleniyor... Verdikleri savaş çok ağırken bir yandan da aşkları için savaşmak zorundalardır. 

Öncelikle Lachlan'ın geçmişi neden böyle bir adam olduğunu ortaya çıkardı. Cidden geçmişi geleceğindeki adamı yarattı. Gerçi bu adam tam da Bella'ya göre bir adam oldu ya neyse ;) 


~~~*~~~
Güven. Aşk. Lachlan ikisini de bilmiyordu. Öfke ve acıyla başa çıkmak çok daha kolay olmalıydı. Bunu soğukkanlılıkla kabul etmek çok daha zordu. Lachlan, var olduğunu bile bilmediği bir şeye nasıl inanırdı ki?
~~~*~~~

Bella'nın göze aldıkları, inançları uğruna atıldığı hamleler kadına olan hayranlığımı doruk noktasına çıkardı. Cidden inançları uğruna aldığı cezalar, kızıyla sınanması, kızını kaybetme noktasına gelmesi... baş etmek zorunda kaldığı sorunlar... her şey karşısında güçlü ve gururlu duruşu hayranlık duyulmasına neden oluyordu. 

Hele ki o kafese kapatılacağı zaman güçlü, gururlu ve dik başlı gitmesi aferin kızım sana dedirtti. Kafeste geçirdiği sürelerin sonunda da güçlü duruşu çok iyiydi. En son kızı uğruna göze aldıkları da çok güzeldi.

Bella'nın inançları, yaptıkları, duyguları ve attığı her adım o kadar güzel anlatılmıştı ki okurken yaşıyormuş gibi hissettim. 

Lachlan'ın da eski eşi yüzünden uğradığı ihanet sonrasında Bella gibi bir kadını tanıması onun duygularını harekete geçirtti. Onca zamandır korkusuzca savaşması,  zaafı olmaması sonucunda böylesine güçlü bir kadının varlığı Lachlan'ın duygularını harekete geçirtti. Çok iyiydi o satırlar.

Bütün o kovalamaca, hapsedilmeleri, savaş sahneleri çok güzel anlatılmıştı. 


~~~*~~~
Tehlikeli bir oyun oynamıştı ve kaybetmişti. Bella'ya bunun bir anlamı olmadığını kanıtlamak istemişti ama yanıldığı kanıtlanan kişi kendisi olmuştu. Bunu daha fazla inkar edemezdi. Bella'yı önemsiyordu. Hem de hayatında hiç kimseyi önemsemediği kadar.
~~~*~~~

Serinin diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitapta da diğer karakterleri yani muhafızları okumak çok güzeldi. Lachlan'ın yılan olarak anılması, sanki ekibine güvenmiyormuş gibi tavırları, onlardan biri değilmiş gibi içine kapanık ve yalnız olmak istemesi sonucunda onların her seferinde ekibin onun yanında olması çok iyiyi. Gerçi Lachlan'da onları asla zor durumayken yalnız bırakmıyordu. 

Norveç'e kaçacakları zaman yangın çıkınca arkasında adamlarını bırakmadan yanına gitti ve onu kurtardı. Aynı şekilde de Lachlan hapsedildiğinde Tor ve Eric'in boy göstermesi süperdi. Bu ekip birbirleri için her şeyi yapabilecek modda olmalarına bayılıyorum. 

Ayrıca bir bölüm vardı, Bella kızını görmek için kalabalığın arasına girdiğinde Bella'nın yanında Seton vardı ve Bella'nın kızı Joan, Seton'a fazla ilgili göründü gibi geldi. Açıkçası sanki aralarında bir şey olacakmış gibi hissettim ve dayanamadım Seton'un kitabına baktım ve evvetttt :D ikisi çift olacaklar ve ne yazık ki serinin son kitabı yani 12. kitap çıkana kadar biz bu hikayeyi okuyamayacağız. :( heyecanla bekleyeceğiz. 

Kitabın son bölümü çok güzeldi. Çok sevdiğimi söylemeliyim. Lachlan gibi bir adamı baba olarak görmek muhteşemdi. İstemsizce bir sırıtma oldu yüzümde ve öyle okudum kitabı. 


~~~*~~~
Lachlan günahın en derinlerine inene kadar gerçeği görememişti: Onu seviyorum.
~~~*~~~

Serinin 4. kitabını da bitirdim ve sırada 5. kitap var ama her ay 1 tane okumaya çalışıyorum çünkü ne bu seri bitsin istiyorum ne de yazarın kitapları bitsin... 

Açıkçası kötü bir aşk romanı okudum ve ardından bu kitabı okumak ilaç gibi geldi. Şiddetle tavsiye edeceğim kitaplardan biri. Benim için 5 üzerinden 5 lik bir kitaptı. 



Highland Guard (Highland Muhafızları) Serisi


~~~*~~~
Uzun zamandır ona uğramayan aşk ve mutluluk artık onundu. Neşenin her bir anının tadını çıkardı çünkü bunun ne kadar zor elde edildiğini biliyordu. 
~~~*~~~


Kitabın adı     : İhanet
Orijinal adı     : The Viper
Yazarı              : Monica McCarty
Çevirmen        : Gökçe Müderrisoğlu Aktaş
Seri bilgisi       : Highland Guard #4
Yayınevi           : Nemesis Kitap
Sayfa sayısı      : 440

Kitabın tanıtım yazısı: 

Gizli görevlerdeki soğukkanlı ve usta tavırlarından dolayı muhafızlar arasında Yılan lakabıyla anılan Lachlan MacRuairi güvenilmesi zor biridir. Sadakatini yıllar önce kaybetmiş, kayıtsızlığı ise yaşadığı acı bir ihanetle mühürlenmiştir. Ancak soylu bir İskoç güzeli olan Bella MacDuff’ı kaçırıp kralın taç giyme törenine ulaştırmakla görevlendirilince her şey değişir. Genç kadının tüm kibrine ve aralarındaki farklara rağmen Lachlan, yeniden âşık olmama yeminini tehlikeye atacaktır.

Tutkulu ve fedakâr bir kadın olan Bella, Robert Bruce’a taç giydirerek hem İngiltere kralına hem de kocasına meydan okur ve bunun bedelini çok ağır öder. Kızından uzaklaştırılır ve zaten kısıtlanmış olan özgürlüğü tamamen elinden alınır. Fakat barbarca cezalandırılmış olsa da direnmeye devam eder, çünkü kızına kavuşmak için her şeyi yapmaya hazırdır. Bu, çelik bakışlı acımasız savaşçı Lachlan’a kalbini teslim etmek anlamına gelse bile...




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın