28 Ağustos 2021 Cumartesi

0 Caitlin Kittredge - Saf Kan (Nocturne City #2)


~~~*~~~
Hayvanlar içgüdüleriyle hareket eder ve nerede durduğunu bilirdi, durulacak yer seçenekleri sadece 'av' ve 'eş' olsa bile.
~~~*~~~

 

Vee Nocturne City serisinin 2. kitabı Saf Kan'da okundu bitti. Eğer ki üçüncü kitap çıkmış olsaydı yüzde yüz emin olun ki şimdi elime almış ona başlıyor olurdum. Ama ne yazık ki henüz çıkmadı. 

Bununla ilgili de dert yandığıma göre yorumuma geçebilirim :) 

Açıkçası yazarın ülkemizde çıkan başka kitapları da varmış ve onlara da şans vermeyi planlıyorum. Cidden çok beğendim. Hem polisiye hem de olağan üstü olaylar ve fantastik karakterler olması çok hoşuma gitti. Hem fantastik isteğimi bastırıyor hem de polisiye isteğimi ve bu durum da her iki türü seven ben için yeme de yanında yatlık bir durum oluyor :)

~~~*~~~
Farkında değilsin insoli, ama bir örümceğin avını yakalamak için ördüğü ağ gibi kader de senin etrafına ağlarını örüyor. Çıkışı olmayan bir çukurdan çıkmak için yavaş yavaş içeri çekiyorsun. Dürtülerini takip etme.
~~~*~~~


Kitabın kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; ilk kitap Gece Hayatı'nın sonunda şeytani çağrıları yok etmeyi başardıktan ve Asmedous'u serbest bıraktıktan sonra verilen aranın ardından işinin başına geri dönmüştür. Tam işine geri döndüğü anda da bir cinayet davasını alır. Her ne kadar yüksek dozdan ölüm gibi dursa da arında başka nedenler olduğu ikinci bir cinayetten sonra ortaya çıkar. Luna, bu durumu çözmek için yeni bir olay döngüsüne adım atarken diğer yandan da ona atanan yeni ortağıyla uğraşmak zorundadır. Üstelik şimdiye kadar hiç ortağı olmamışken... tüm bunlarla başa çıkmaya çalışırken ülkesine dönen Dmitri'de geri dönmüştür. Üstelik sürünün ona verdiği yeni bir eşle... Hem kalbi hem de inancı kırılan Luna, bir yandan duygularıyla bir yandan da yine karşısında bulunan bir büyücüyle uğraşırken hayatta kalmaya çalışır. Ama bu sefer karşısında bir iblis yok, güçlü bir büyücü var ve bu büyücü hem güçlü bir ailede hem de zengin bir aileden gelmektedir. Üstelik peşinde olduğu şey de çok eski bir büyücünün gücüdür. Luna bununla uğraşmak ve cinayeti çözmeye çalışırken bir de başına onu ısıran ve sonrasında saldıran kurt olan Joshua ile karşılaşır. 
Luna şimdi hem cinayeti çözmeye çalışacak, hem büyücüyle karşılaşmaya hazırlanmaya hem de Joshua ile baş etmeye çalışacaktır. Bir de Dmitri ve ona karşı duyguları da işin içindedir. 

İlk kitap gibi nefes kesen bir kurgusu vardı ve açıkçası hem cinayetlerde polisiye olarak tatmin ederken hem de fantastik kısımla tatmin etti. Bir de ilk kitaba nazaran aşkı bunda daha fazla görmek içimdeki romans sever okuru da memnun etti diyebilirim. 


~~~*~~~
Bazen sormak istediğiniz sorular olurdu çünkü cevapların sizi hiçbir aklı selim sahibi insanın yürümeyeceği bir yola sokacağını bilirdiniz. Ama benim işimde, bu soruları sorar ve karanlık ormanda kendi isteğinizle yürürdünüz.
~~~*~~~


İlk kitabın aksine kitabın sonu bu sefer olması gerektiği gibiydi. Hızlı geçilmiş, yeterli detaylandırılmamış gibi hissetmedim. Oldukça iyiydi. 

Luna'nın ortağı ile olan diyalogları, hissettikleri, onu aşağılaması ama aynı zamanda onda kendini görebiliyor olması çok güzeldi. Bir de kendisine de yardımcı olduğu kısımlarda çok iyiydi. Ki zaten ben ortağı Shelby'i sevdim de  :) 

Luna'nın yine gücü, aklının çalışma şekli, kendine ve iç güdülerine güveni, yakaladığı bir noktanın peşine giderek pes etmemesi çok güzeldi. Cidden kitaplarda böylesine güçlü kadınları severim. Hatta itiraf etmek gerekirse bazı huylarını Eve Dallas'a da benzettim diyebilirim. Şey gibiydi Eve Dallas'ın fantastik versiyonu gibi ama tabi oldukça farkılar da... 

Dmitri ve onunla ilgili olan detaylar çok güzel kurgulanmıştı. Hatta bazı noktalarda Dmitri'nin elinin kolunun bağlı olması ama yine de Luna için göze aldıkları çok güzeldi. Sahiplenmesi ve Luna için vazgeçtikleri de çok güzeldi. Adamım... seven bir adamın yaptıklarını yaptı ve benim de kalbimi fethetti. 

Luna'nın kafatasıyla ilgili olan detayları çok iyi kurgulanmıştı. O satırlar tam böyle dikkatle okunup nefes kesen detaylardı. Üstelik kitabın sonunda kafatasıyla olan detaylar da öyleydi. 

Çok fazla detay verip heves kırmayacağım çünkü spoiler veririm diye tedirginim ;) ama şunu söylemeliyim ki çok çok çokça sevdim ben bu seriyi. Benim nazarımda 5 üzerinden 5'likti kitap. 

Lütfen sevgili Artemis, bizi serinin devamı için çok bekletmeyin :) 

~~~*~~~
Dmitri, "Bazen insanların sana yardım etmesini çok zorlaştırıyorsun," dedi. "Ve İrina öyle biri değil. İyi bir kız."
"Ondan nefret ediyorum," diye mırıldandım. "Ondan ve silikon göğüslerinden. Su dolu balonlara benziyorlar... insanlar gerçek olduğunu düşünüyor mu? Ve dişleri..."
Dmitri, "Konuşmasak nasıl olur?" diye sordu. "Gücünü sakla ve onun gibi şeyler."
"En çok neden nefret ettiğimi biliyor musun?" diye sordum. "Sana dokunmasından ve ben seninle birlikte olamıyorken seninle birlikte olmasından. Onu sevmenden de nefret ediyorum." 
~~~*~~~


Nocturne City Serisi



~~~*~~~
"Çek ellerini üzerimden," dedim. Dmitri'ye göğsünden itmeye çalıştım. "Git arabada fahişenle bekle."
Kükredi ve kollarımı yanlarımda tuttu, bileklerimi kemiklerimi titretecek kadar sert sıktı. 
"Ona fahişe deme," diye fısıldadı. 
"Ona ne dememi istersin?" Mücadele ettim, dumansı bakışlarından yaymaya başladığı baskınlığa boyun eğecek değildim. "Senin için ne o, Dmitri? Hayatının aşkı mı?" Son üç kelimeyi adeta tükürerek söyledim. 
Dmitri vücudunu vücuduma yasladı, benim kıvranmam dikkatini çekmiş olmalıydı. Yüzü yüzümden birkaç santimetre ötedeydi, kokusu bütün gözeneklerimden içeriye giriyordu. Öfkeyle bağırmak ve hıçkırarak ağlamak istiyordum. Dmitri'yi istiyordum, son birlikteliğimiz ne kadar kötü bitmiş olursa olsun. Ne Trevor'u ne de diğer eski erkek arkadaşlarımı böyle kötü istememiştim. 
Joshua'yı bile bu kadar çok istememiştim. 
Tekrar, "Ne o?" diye fısıldadım. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. 
Dmitri başını kulağımın arkasından boynuma dayadı ve kokumu içine çekerken titreyerek nefes aldı. "Sen değil," dedi. 
~~~*~~~


Kitabın adı     : Saf Kan
Orijinal adı     : Pure Blood
Yazarı            : Caitlin Kittredge
Çevirmen        : Barbaros Bostan
Yayınevi          : Artemis
Sayfa sayısı     : 296

Kitabın tanıtım yazısı: 

Nocturne Şehri’nde cadılar pusuya yatmış, şeytanlar fırsat kolluyor. Şehirdeki düzeni ise ancak cinayet masası dedektifi Luna Wilder sağlayabilir, üstelik herkes kurtkadın olduğunu kulaktan kulağa fısıldarken. Şehrin dört bir yanında vahşi cinayetler işlenir, cesetler birikirken hepsi gizemli bir mesajla birbirine bağlanır: Boş gözlerle görürüz...

Bu toz duman içinde, Luna bir de kurt cazibesine kapıldığı Dmitri Sandowsky’yi aklından ve hayatından çıkarmak için kendiyle mücadele etmek zorunda. Çünkü Dmitri, Luna’ya son yardım ettiğinde bir şeytan tarafından ısırılıp gizemli bir hastalığa yakalanmış ve sürünün yaşlıları Luna’ya yakınlaşmasını yasaklamıştı. Ama üst düzey cadılar da katledilmeye başlayınca Luna’nın Dmitri’ye gitmekten başka çaresi kalmaz. Çünkü bu cinayetler, kan cadıları ve büyü cadıları arasındaki ezeli rekabeti kanlı bir savaşa dönüştürmek üzeredir. 

Luna büyülü çete savaşları Nocturne Şehri’ni yerle bir etmeden önce gerçekleri ortaya çıkarmak ve kötüleri durdurmak zorunda.








Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın