28 Aralık 2012 Cuma

4 Aimee Carter - Tanrıçanın Savaşı


Tanrıça serisinin ikinci kitabı... Genelde serilerde ilk kitaplar hep daha iyi olur... en azından çoğu seride öyledir ancak bu seride ben ikinci kitabı daha çok sevdim. Sanırım bitmek bilmeyen olaylarından ve heyecanlı satırlarından olsa gerek... İlk kitabı zaten beğenerek okumuştum ama bu kitabın her satırından ayrı bir haz ve zevk aldım. Kesinlikle bayıldım..

James'in tavırları sinir bozucu boyutlara  ulaşıyor bazen. Cidden amacın ne senin ya kız Henry'i seviyor defol git diyesim geldi. Henry'nin duygularını göstermeyen bir kişilik olması ve Kate ile aralarındaki uçurumların her geçen biraz daha açılması gerçekten çok üzücüydü. Ama yine de olayların ya da ikisi arasındaki olayların tatlıya bağlanması hoşuma gitti. Hele Henry'nin kıkırdadığını yazdığı satırı birkaç kez okudum. Hades... Ölüler Diyarı'nın tanrısı kıkırdıyor... Gerçekten inanılmaz ve gülümsetici bir ayrıntıydı. Eeee aşk insanı bu hallere sokuyor işte.

Persephone'un tavırlarına sinir oldum... açıkçası ben Kate'in yerinde olsam o kadar anlayışlı davranıp kız kardeşim demezdim muhtemelen hele ki Henry ile aralarında olanlardan sonra...

Kronos... Kronos... Bütün kitabın en heyecan verici detayıydı hatta olayıydı. Kate'e davranışları falan gerçekten üçüncü kitapta nelerle karşılaşacağımızı daha da merak ettirdi.

Kitap içeriğine giren bir yorum yapmak istemediğimden çok fazla detaya giremiyorum ama şunu söyleyebilirim ki her satırı gerçekten zevkle okunuyordu ve kitabı elinizden bırakmak mümkün olmuyordu. Bu yüzden bu seriyi şiddetle tavsiye ederim. Özellikle sonunda bitiş kısmındaki olay ise 3. kitap keşke çıkmış olsaydı dedirtiyor. Heyecanla bekleyeceğim 3. kitabı.

Fantastik aşk sevenlere ve biraz da Yunan Mitolojisine ilgi duyanlara şiddetle tavsiye ederim bu seriyi kaçırmayın okuyun. 

Tanrıça Üçlemesinin kitapları:
Kitabın konusunu aşağıda sizlerle paylaşıyorum: 
Kate Winters ölümsüzlüğü hak etti. 
Ama hayatını Ölüler Diyarı'nda, Henry ile birlikte geçirmek istiyorsa bunun uğruna savaşması gerekecek. 
Bütün olanlar içerisinde, ölümsüzlüğü kazanmak en kolayı olmuştu. Kate, artık Ölüler Diyarı Kraliçesi olarak taç giymek üzere olmasına rağmen, kendisini her zamankinden çok daha yalnız hissetmektedir. Ölüler Diyarı'nın hükümdarı olan Henry'ye karşı duyduğu sevgi günden güne büyürken, Henry ona karşı gittikçe mesafeli ve gizemli davranmaya başlamıştır. Kate'in taç giyme töreninin tam ortasında, evrende kendisini öldürebilecek kadar güçlü olan tek varlık tarafından alıkonur: Titanların Kralı, Kronos.
Diğer tanrılar her birinin sonunu getirebilecek olan savaşa hazırlanırken Henry'nin Tartarus'dan kurtuluşu yalnızca Kate'in elindedir. Ama Ölüler Diyarı'nın sonsuz mağaraları içinde yolunu bulabilmesi için, geleceğini tehdit eden tek kişiden yardım talep etmelidir. 
Henry'nin ilk karısı, Persephone.

Ya ölümsüzlük ebedi değilse? 
Kate, açıklanamayan olaylara göğüs gererek onlarla başa çıkabilecek bir kahraman. - Publishers Weekly 
Yunan mitlerinden Persephone'nin hikâyesine bu sürükleyici ve çağdaş yaklaşım romantizm, gizem ve merak unsurları yanında çok yönlü ve sempatik bir başkaraktere sahip. - Booklist 
Kesinlikle benzersiz, yenilikçi ve büyüleyici. - bewitchedbookworms.com

4 yorum :

  1. 2. kitaptan da başlamak olmaz ki:)İnş okuyabilirim diyorum zira listelerimden bahsetmekten sıkıldım:)

    YanıtlaSil
  2. Bizim için sakıncası yok, istediğiniz kadar bahsedin :D

    YanıtlaSil
  3. @Se Na Türkçemizi biraz daha özenli kullansak, daha hoş sanırım...

    YanıtlaSil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın