~~~*~~~
Aşk, beni ona bağlayan ve ondan koparan güçlü bir duyguydu.
~~~*~~~
Sevda Karası'nın ikinci kitabıyla Kara ile Sevda'nın hikayesine devam ettim. Bir aşkı daha mutlu bitirmenin hazzı ve hüznüyle karşınızdayım.
Kitap sıralı okunması gerekiyor çünkü ilk kitabın yarım kaldığı yerden bu kitap devam ediyor dolayısıyla sırayla okumanız tavsiyemdir. Karakter serisi olduğu için diğer kitaplarla bir sıralama yok evet ama şöyle bir durum var, karakterler arkadaş ve birbirlerinin hikayelerine küçük dokunuşular olabiliyor bu yüzden sıralı giderseniz daha iyi olur diye düşünüyorum.
Sevda Karası iki kitaplık bir seriydi. Askeri-polis karakterlerin kurgusu dolayısıyla askeri kurgu diyebilirim. Yetişkin içerik yok, bu yüzden çok rahat bir şekilde okuyabilirsiniz kitabı.
~~~*~~~
"Gel diye diye ezberlediğim yolları, gitme diye ateşe veriyorum. Sadece sana ihtiyacım var güzelim, sadece size."
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Sevda ve Kara aralarındaki her sorunu yoluna koymuş ve aşklarını dolu dizgin yaşarlarken, evlilik hazırlıkları da yaparlar. Ancak Sevda bir gün Kara'nın evindeyken kapının önünde bir not bulur. Bu notta, Sevda'nın yazdığı mektupların kilerde olduğunu ve Kara'nın onları kimin yazdığını bildiği yazar. Bunun üzerine Kara ile Sevda arasında yaşanan yüzleşmeler sonucunda açığa çıkan sırlar ikilinin arasının açılmasına neden olur. Sevda, öyle büyük bir kırgınlıkla ve hayal kırıklığıyla savaşır ki nişanını atar, düğünü iptal eder ve Kara olmadan hayatına devam etmeyi amaçlar. Ancak Kara, aşık olduğu kadının peşini bırakmayacaktır. Çünkü mektuplarda aşık olduğu kadının Sevda olması, aslında Kara içinde büyüttüğü aşkın sahibini bulması, böylesine bir şekilde kendinden vazgeçercesine aşık olduğu kadını bırakması mümkün değildir. Ama durum hiç de kolay düzelecek gibi değildir. Bir bir ortaya çıkan sırlar, açığa çıkan oyunlar sonucunda iyice kalbi kırılıp yaralanan Sevda ise, her şey inceldiği yerden kopsun modunda takılmaya başlar. Artık her şeyi göze alacak noktaya geldiğinde ise Timur'un pimi çekilmiş gibi ortaya attığı iddia ise Sevda'nın bütün dengesini şaşırtır. Kara ise her şeye rağmen Sevda'nın yanında olmak için çaba harcarken onunda haberi olmadan dönen oyunları öğrenmeye başlar sonucunda da her şeye rağmen Sevda'nın aşkını ve güvenini geri kazanabilmek, onu yanında olmasını sağlamak için çaba harcamaya devam eder. Ancak Sevda ve Timur'un bir sene öncesinde girdikleri bir operasyondan kaçmayı başara suçlunun intikam hırsıyla geri dönmesi ve hedefini Sevda'ya kitlenmesi, Kara'yı çileden çıkarır. Bir de bütün bunların yanında Sevda'nın hamileliği de gündeme gelince... Ortalık iyice karışır. Sevda ve Kara hayatta kalabilmek için çaba harcarken ortada bir bebeğin varlığı da ikisinin ilişkilerinde nasıl adım atacakları konusunda da bir karar vermeleri gerekmektedir. Ya her şeye rağmen beraber olup mutluluğu kucaklayacaklar ya da ayrı olacaklar kendilerine ona göre bir yol çizik hayatlarına devam edeceklerdir.
~~~*~~~
O benim sevdamın üstüne kendini yaslamıştı yıkılmayacağını bilerek.
~~~*~~~
Öncelikle Timur... kalbim senin için çok kırık... çok güzel sevdin ve sevdiğin için çok fazla şey göze aldın... kıyamıyorum sana Timur... belki de en çok mutlu olmayı sen hak ettin. Keşke böyle olmasaydı ve seni mutlu görseydim. Aşk dolu, dolu dizgin sevdiğin bir kadınla mutlu olduğunu okusaydık...
Timur'dan başlamışken ondan devam etmek istiyorum. Timur'un Sevda'ya olan aşkı, sevdiği kadının başka bir adamın aşkıyla acı çekişini, mutlu oluşunu izlemek... çok acı. Zaten bu uğurda yaşadıkları, hissettikleri, kırgınlıkları, kalp acısı çok fenaydı. Üstelik Sevda'nın her zor durumunda yanında olması da çok fenaydı. Offf Timur... 💔😔
Sevda'nın mektuplarla ilgili öğrendiği ve açığa çıkan sırların sonucunda verdiği tepkiyi aşırı bulduğumu dile getirmek istiyorum. Açıkçası bence aşırı tepkiydi. O kadar büyütülecek bir şey miydi emin değilim. Bence değildi. En azından Kara'nın savunmasını dinlemesi ve biraz ara verip sakince düşünmesi gerekirdi. Direk nişan atacak ve düğün iptal edecek bir şey değildi. Benim nazarımda en azından. Çünkü Kara'da bir zaman diliminde bu konuda kandırıldığı bir gerçek ve gerçeği öğrendikten sonra hemen Sevda'ya söylememesi de çok büyütülecek bir olay değildi benim nazarımda.
Kara'nın bütün bu olaylar olurken çaresizce Sevda'nın peşinde dolanması, onu elde edebilmek, kendini affettirebilmek ve tekrardan geri kazanabilmek için çabalaması çok güzeldi. Her şeye rağmen seven bir adamın neler yapabileceğini çok güzel anlatıyordu.
Hatta öyle ki bir akşam Fırat ile beraber alkol masasındayken konuşmaları çok güzeldi. Aşk... her konuda affettirici olabiliyor demek ki dedirtti. Hatta öyle ki Timur'un ortaya attığı bomba karşısında bile duruşu çok iyiydi. Hatta Timur'un Sevda'ya olan aşkını bilmesi ve buna rağmen en zor durumda Sevda'yı koruması için Timur'dan yardım istemesi de çok güzel detaylardı.
~~~*~~~
Çok seveceğim seni, öyle çok seveceğim ki benden aşka gidecek hiçbir yer, hiçbir köşe bırakmayacağım. Kalbim, ruhum ve sana adanmışlığımla bekliyorum seni. Şöyle de bir gerçek var ki artık benim senden başka yolum yok.
~~~*~~~
Sırma ise... hep içimden bir şey çıkacak hissiyle okumama rağmen yine de Kara'nın kız kardeşi bir şey çıkmaz modunda okudum ama tam bir kötü karakter çıktı. Kendi çıkarları için herkesi harcayabilecek kadar kötü hem de... Eylem, Sevda, Tamer, Timur ve hatta ağabeyi Kara'nın bile hayatını zindana çevirmekten geri durmayacak kadar kötü biriydi. Zaten acısını sonunda çok büyük yaşadı ama onun oyunları da bu sonu getirmesine sebep verdi.
Eylem'e üzüldüm mü hayır. İlahi adalet kavramına inanırım. İnsanlar yaptıklarının bedelini ödemeden ölmezmiş Eylem'de bunun bedelini ödüyordu. Oh olsun ona... Keşke Sırma'yı da o şekilde okuyabilseydik.
Tamer ise... sevdiği kadından bir vurgun yedikten sonra ikinci şansının olması çok güzeldi. Kitabın Timur'dan sonra en üzüldüğüm ve duyguları ile onanmış ikinci karakterdi benim için ama onunda mutlu sonunu okumaktan mutluyum.
Sevda ile Kara'nın aralarındaki sorunu çözmeleri, Sevda'nın dibi vurduğu kısımlarda Kara'nın tavırları çok güzeldi. Onu ayakta tutma çabası, sonrasında kendisini toparlama çabası çok iyiydi. Hatta öyle ki Sevda'nın hamileliğini öğrendiğinde ve baba olacağını öğrendiğinde Kara'nın tavırları çok eğlenceliydi.
Kitabın sonunda Mert ile Mine çifti bir sürpriz oldu ve onları çok sevdim. Bir de küçük oğulları oldu... keşke daha uzunca okusaydık dedim. Çünkü onları iki inatçı keçi olarak okuduk ama aşık olarak da çok tatlıydılar. Emre ve Gamze'nin de varlıkları çok tatlıydı.
Kitabın sonundaki mektup detayı süperdi. Kara'nın asla veremediği mektuplar ve Sevda'nın Kara'ya yazdığı mektuplar çok güzel detaylardı.
~~~*~~~
"Ben senin olduğun yollara koşarak gelirken sen o yolları başkası için yürüyordun. Ben o yolda seni görmenin ihtimalini bile sevmiştim Sevda."
~~~*~~~
Kitabın aksiyon kısımları güzeldi. Her ne kadar daha fazla olmasını istesem de olan kısımda güzel yazılmıştı.
Bence bu kurgu biraz daha kalın yazılarak bir kitapla bitebilirdi, bu kadar entrikaya gerek olmayabilirdi ama yazarımız bunu böyle uygun görmüş bir şey diyemem. Muhtemelen mektuplarla ilgili kısımlarda sizler arasında da Sevda ile aynı tepkiyi vereceğini düşünen okurlar olacaktır bu yüzden iki kitap çok normal gelebilir ama bence gereksiz olduğu için tek kitapla bitebilirdi diye düşünüyorum.
Kitabı genel anlamda sevdim ama ilk kitap kadar sevemedim. Daha düşük puan verebilirdim belki ama kitabın sonundaki o mektup detayları ve Kara'yı baba olarak okumak çok güzeldi bu yüzden puanımı azıcık daha yükselttim.
Kitaba puanım 5 üzerinden 3 yıldız. 🌟🌟🌟
~~~*~~~
Ben her şeyden geçtim, ondan geçemedim. Bir deli sevdaya tutuldu kalbim. Unut dediler, unutamadım. Vazgeç dediler, yapamadım. Git dediler, gidemedim. Ben, mantığım ve aşkımla arasında verdiğim savaşta kalbime yenildim.
~~~*~~~
Sevda Karası
Kitabın adı : Sevda Karası: Yangın
Yazarı : Rabia Gümüş
Seri Bilgisi : Sevda Karası #2
Yayınevi : Parola Yayınları
Sayfa sayısı : 368
Kitabın tanıtım yazısı:
Sevda ve Demir, mutlu giden hayatlarına düşen bombanın etkisiyle iki ayrı yola savruldu.
Demir, aşkını ispat etmek için Sevda’nın yollarına çıkmaya çalıştıkça hayat ona yeni yollar veriyordu.
Sevda, alev alev yanan kalbini yıllardır sevdiği adamdan korumaya çalışırken tekrar aynı yerde buldu kendini.
Bir asker ve bir polis olarak artık sadece görevleri gereği değil, her şeye rağmen bir kalbin iki
Yarısını paylaştıkları için de aynı yolda devam edebilecekler miydi?
Kavuşursan aşk olur demişler,
Kavuşamazsan kara sevda.
Bizimkisi aşktı, Sevda Yangını oldu.
Sevda’sı onda, yangını bende kaldı.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın