Kurucunun Kızı tanıtım etkinliğinde bu sefer sizlere ön okuma paylaşmak istiyorum. Kitaptan bir kesit :) Ahh bir de çekiliş linki ;)
Ön Okuma Parçası
“Acıktın mı?” diye sordu Bishop.
Acıkmıştım, aslında açlıktan ölüyordum ama ilk önce yapmam gereken bir şey vardı. Kodları bulmalıydım. Hâlâ Callie’nin sesini kulağımda duyabiliyordum, beni görevimi başaracak iradem olmadığı için suçluyordu, yeterince güçlü olmadığımdan emindi. “Neden bize yiyecek bir şeyler almıyorsun?” dedim ona. “Banyoyu kullanacağım. Hemen gelirim.”
Evin girişine hızla yürümeden önce gitmesi için bekledim. Ancak banyoyu geçtim ve üzerine pek düşünmeden Başkan Lattimer’ın ofisinin dışındaki tuş takımına kodu girdim. Giriş kapısıyla aynı mı hâlâ emin değildim ama genel güvenlik eksikliği yüzünden, aynı olduğunu hissediyordum.
Şüphelendiğim gibi, ufak bir tıklama ile kilit açıldı. Kapıyı açtım ve içeri girdim, arkamdan sessizce kapıyı kapattım. Kalbim kulaklarımda gümbürdüyordu, beni boğmakla tehdit ediyordu ve kendimi sakinleşmem için telkin ettim: Nefes al.
Oda karanlıktı ve bir ışık açarak risk aldığımı biliyordum, ancak ne yaptığımı görebilmem gerekiyordu. Şans eseri kalın gölgelikler kapalıydı ve pencereler evin yanına bakıyordu. Sadece dışarıda kimsenin ışığı fark etmeyeceğini ummak zorundaydım.
Ne yaptığımı ve bunun ne anlama geldiğini düşünmemeye çabaladım. Kendime aileme yardım ettiğimi söyledim. Benden sonra gelen kızlara yardım ediyordum. Ancak tek görebildiğim Bishop’ın yüzüydü. Ne yapıyorsun, Ivy?
Başkan Lattimer’ın masasının arkasına çömeldim ve derin bir çekmece çektim. Dosyalarla doluydu, hepsi düzgünce etiketlenmişti. Parmaklarımla etiketleri inceledim, ama silah kasası, silahlar ya da savunma hakkında hiçbir şey yoktu. Acele etmem gerekiyordu. Her an Bishop beni aramaya gelebilirdi. Ve bu odada hırsız gibi masanın arkasında çömelmek bir yana, burada bulunmak için bile kesinlikle iyi bir mazeretim yoktu. Belki de yakalanmak istiyorsun. Belki bu her şeyi daha kolay yapacak. Ama bu düşünceyi aklımdan uzaklaştırdım ve sonraki çekmeceye geçtim.
Bingo. Bu çekmecedeki dosyalar tam da aradıklarımdı. Titrek parmaklarım etiketlerin arasında SİLAHLAR’a gelene dek uçtu. Dosyayı çıkardım ve yerde açtım. Sayfalar dolusu stok kayıtları gibi görünüyordu. Hükümetin tekelindeki her tip silah ve modeli. Babam bunlara sahip olmayı çok isterdi, ancak dosyayı almak çok tehlikeliydi ve bilgiyi ezberlememin hiçbir yolu yoktu. Sayfaları çevirip durdum, gözlerim dosyadaydı, ancak kulaklarım kapıyı dinliyordu. Acele et. Acele et. Eğer burada değilse o zaman şimdi pes edecektim ve sonra deneyecektim.
Tam bırakacak ve dosyayı çekmeceye itecektim ki silah kasasının kodunun düzgünce yazıldığı sayfaya ulaştım. Ray’dan Başkan Lattimer’a bırakılmış bir nottu. 21-13-6-18-57. Dış kapı ve kasa için aynı kod kullanılmıştı. Acemiceydi ama bu hedefim için daha iyiydi. Ve notun sonunda şu kelimeler vardı: “Yılbaşına kadar her üç ayda bir son hane yükseliyor, sonra tüm seri yenilenecek.” Not bu yılın ocak ayının birine tarihlenmişti. Şimdi ağustostu. Yani 78. 21-12-6-18-78. Gözlerimi kapattım ve göz kapaklarımın ardında numaralar aktı.
Aniden midem bulanıyordu, karşı konulmaz bir kusma dürtüsü ile çarpılmıştım. Alnımı masaya dayadım, bir elle ağzımı kapattım. Olduğum kişi bu muydu? Ailesi için her şeyi yapabilecek bir kız? Masum bir genci yumuşak olmadığını kanıtlamak için kurban edecek bir kız? Bilmiyordum. Hiçbir şeyi artık bilmiyordum.
Koridorda gürültü vardı, ayak sesleri. Dosyayı çekmeceye geri yerleştirdim, önceki yeri ile az çok aynıdır diye umdum ve çekmeceyi kapattım. Lambayı kapattım ve karanlıkta kapıya gittim, soğuk ahşaba alnımı dayadım. Uzaktaki sesler dışında hiçbir şey duymadım. Diğer tarafta beni neyin beklediğini bilmemin hiçbir yolu yoktu ama burada daha fazla kalmamın hiçbir yararı da yoktu.
Derin bir nefes aldım, kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Ve bir adamın göğsüne çarptım.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın