Elimde bulunan Harlequin kitaplarına el atma zamanının geldiğini düşünerekten başladım :) Normalde kısa ve tadı damakta kalıcı hikayeler okumayı sevmiyorum, doya doya sindire sindire okumayı sevenlerdenim ama Harlequin Beyaz Dizi'nin kısa ama insanın içini huzurla ve mutlulukla dolduran hikayelerine de hayır diyemeyeceğim :)
Çok fazla Harlequin High Life serilerini okumasam da arada sırada bir el atıyorum ki bu türdeki çok sevilen yazar Jane Porter'ı daha önce okuduğumu hiiiç hatırlamıyorum.
Jane Porter'in okuduğum ilk hikayesiydi ve sevdim.Konu bütünlüğünü ve Şeyhli falan olması hoşuma gitti. Bir tek Harlequin kitaplarında Şeyhleri okuduğumu düşünülürse cidden çok hoş bir değişiklik oluyor.
Yazarın kurgusunu sevdim, uzatmadan, hemen konuya girip,her şeyi yine uzatmadan tatlıya bağlaması çok güzeldi. Sadece karakterlerin birden birbirlerine aşık olmaları ya da aşık olduklarını fark etmeleri pek hoşuma gitmedi. Gerçi kısacık bir hikaye de anca bu kadar olur ama bu kurgu daha uzun ve detaylı yazılsaydı bence dört dörtlük bir şey ortaya çıkardı diye düşünüyorum. :)
Kitap; Prenses Emmeline'in aşık olduğu adam tarafından ihanete uğruyor ve hamile bir şekilde ortada kalıyor derken Şeyh Makin'in asistanıyla birbirlerine benzerliklerini kullanarak onun yanına çalışıyormuş gibi gösteriyor kendini derken Şeyh gerçeği öğreniyor ve şımarık prenses olduğunu düşündüğü Emmeline'in ait olduğu yere ailesinin yanına gönderirken aslında görünenin altında neler olduğunu öğreniyor derken Makin ve Emmeline arasında bir aşk alevleniyor.
Kısacık, tadı damakta kalan, çabuk okunan ve yüzünüzde gülümseme uyandıran bir kitap istiyorsanız eğer tavsiye ederim :)
Yazarı : Jane Porter
Çevirmen : H. Semih Barutçuoğlu
Yayınevi : Harlequin
Sayfa sayısı : 112
Kitabın arka kapak yazısı:
Prenses Emmeline, gerçek aşkı bulduğunu sandığı adamın ihanetini görünce neye uğradığını şaşırmıştı. Karnında bebeğiyle ortada kalmış, reddedilmiş ve aşağılanmıştı. Parıltılı hayatını bırakmış ve benzeriyle yerini değişerek yeni bir kişiliğe bürünmüştü. Şeyh Makin El-Kuri’nin asistanıydı artık. El üstünde tutulan prenses gitmiş, yerine basit bir sekreter gelmişti. Peki ya Şeyh, onun utanç dolu geçmişini öğrenince ne olacaktı?
tşk
YanıtlaSilTşk
YanıtlaSil