19 Aralık 2018 Çarşamba

1 Film Yorumu // Stephen King'in Kara Kule Serisi'nin Film Uyarlamasının Değerlendirilmesi


Aslında çıktığı ilk zamanlarda izlediğim bir film olmasına rağmen yazısını şimdi yazıyorum. Hatta bu serinin kitaplarını toplamama ve okumaya başlamama neden olan şey de kesinlikle filmdi.

The Dark Tower, bizim bildiğimiz ismiyle de Kara Kule filmi, Stephen King'in 7 kitaptan oluşan aynı isimli serisinin ilk filmiydi. İlk kitabın filmiydi diyemem çünkü ilk kitap Silahşör'ün filmi değildi. Çünkü Silahşör'ü okudum ve şunu söyleyebilirim ki filmle kitap birbirinden oldukça farklıydı. Seriyi henüz bitirmediğim için film serinin bütününü mü kapsıyor yoksa ikinci ya da üçüncü kitaptan sonrasını mı kapsıyor henüz bilemiyorum bu yüzden sadece filmi baz alarak yazacağım bu yazıyı. 

Öncelikle sadece bir film olarak baz alıp söylüyorum ki filmi ben beğenmeyenlerin aksine ya da seriyi bilenlerin aksine sevdiğimi söylemeliyim. Çekimler, oyunculuklar ve efektler bence çok iyiydi. Karakterler de bence tam oturmuş gibi görünüyordu rollerine. Bu yüzden filmi sevdiğimi söylemeliyim. 

Filmi izledikten sonra seriye başladığım için serinin ilk kitabı olan Silahşör kitabını okurken istemsizce filmdeki silahşör aklımda canlanıp onu hayal ederek okudum. Ama bu durumdan pişman da değilim. 


Filmin kısaca konusunu yazayım hemen: 11 yaşındaki Jake Chambers, rüyalarında gördüğü, ancak kimsenin var olduğuna inanmadığı Orta Dünya'yla ilgili ipuçlarını takip ederek buraya ulaşmayı başarır. Burada yine rüyalarında gördüğü Silahşör Roland Deschain  ile karşılaşır. Deschain, yıllarca kendi evrenlerini korumak için Kara Kule'yi savunmuştur, ancak Siyahlı Adam oraya ulaştığında hem Orta Dünya, hem de insanların dünyası yok olacaktır. Ona engel olabilmek için silahşör, genç Jake ile zorlu bir yolculuğa çıkacaktır.

Kitapta siyahlı adam kendini oldukça gösterirken, silahşörü tanıdık. İyisiyle kötüsüyle ve aldığı kararlarla yaşadıklarıyla... ama filmde bu kısımlar yoktu dolayısıyla direk olaya atlamış olduk filmde. Kitapta bu yönden bilgilendirici olsa da kitabın zaman zaman durağan ve sıkıcı olduğunu itiraf etmeliyim, ama filmde hiç sıkılmadım. 

Stephen King okumak isteyip de fantastik ya da bilim kurgu türü oluyor sanırım seviyorsanız bu seriye el atabilirsiniz. Ayrıca bu seriyi yazar 7 yılda tamamlamış ve yazdığı ilk eserlerden biri diyebilirim. Çünkü Silahşör kitabının önsöz kısmında bu kitabı yazma aşamasını anlatmış, oldukça meşakatli bir süreç olduğunu görünce daha bir hayranlık duyduğumu itiraf etmeliyim. 

Seriyi bilmeyenler, kitabı okurken filmle kıyaslamasınlar. Seri bilenler de filmi izlerken kıyaslama yapmasınlar bence çünkü her iki şekilde de beklenti karşılanmayacaktır. Ben kitabı okurken hep ne zaman filmdeki sahnelere geleceğimi merak ederek okudum ilk kitabı ve ne yazık ki pek de umduğum gibi çıkmamıştı. 

Bu arada kitap serisinin 7 kitaptan oluştuğunu söylemiştim. Serinin kitaplarının sıralamasını aşağıda veriyorum ve kitapların görünüşlerini de yandaki görselde bulabilirsiniz :) Kitapların Altın Kitaplar Yayınevinden yeni basımları çıktı ve hepsini temin edebilirsiniz kitapçılarda ya da internet satış sitelerinde. 


Kara Kule (The Dark Tower) Serisi
  • Silahşor
  • Üçün Çekilişi
  • Çorak Topraklar
  • Büyücü ve Cam Küre
  • Calla'nın Kurtları
  • Susannah'ın Şarkısı
  • Kule


Yorumu artık sonlandırmak gerekirse, ben filmi birçoğunun aksine sevdim diyebilirim. Ancak tabi ki asla kitaplarının yerini tutamaz orası bir gerçek ama ben kitaplarını, serinin tamamını okumadığım için gönül rahatlığıyla beğendiğimi dile getirebilirim. 

Bu arada merak edenler veya direk oraya bakaran film izleyenler için, filmin IMDb puanı 10 üzerinden 5.7

Sizi fragmanla baş başa bırakıp yorumumu bitiriyorum :)


1 yorum :

  1. King'in tek sev(e)mediğim ve tek kitap hariç okumadığım eseridir.. bilmiyorum neden filmi seyredeyim bakayım nasıl olmuş..

    YanıtlaSil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın