Adam yarasını temizlemeye koyulurken kız başını salladı.
Ona bir kez baktı, sonra bir daha. Adam bakışlarını karşılayıp ona gülümsedi.
"Gözlerinizin çok ilginç bir rengi varı, lordum."
"Seni korkutuyorlar mı?"
"Gözler beni neden korkutsun? Sadece... ilginçler. İçlerinde daha önce fark etmediğim yeşil benekler var."
Adamın gamzesi ortaya çıkınca Gianelle'ın mırıl mırıl küfürler etmesine sebep oldu. Gerçekten de ukala bir serseriydi bu. "İşleri daha beter hale sokan bir yanınız var," dedi adamın gururunu incitme umuduyla. "En talihsiz zamanda tutan kaşıntıya benziyorsunuz ve ne kadar kaşısanız da geçmiyor."
Dante kızın parmaklarını temizlemeyi bırakıp bakışlarını onun yüzüne çevirdi. "Beni henüz kaşımadın."
*****
Gianelle, Dante'ye anlamlı bir şekilde sırıttı. "Egonun Fransa kadar büyük olmasına şaşırmadım. Denemene bile gerek yok, o kadar çekicisin ki."
Adam sırıttı. "Öyle miyim?"
Gianelle bitkin bir şekilde içini çekerek adamın etrafından süzüldü. Adam atına binerek onu takip etti. "Aklını çelmek istediğim tek kadının bana bağışıklığı varken ne faydası var ki?"
"O kurbağa dudaklarını öğene kadar bağışıklığım yoktu," diye yanıtladı Gianelle ona bakmadan.
*****
"Hiçbiri şu anda burada durup sana sarılmamak kadar zor değildi, Gianelle." Parmaklarını kızın dudaklarına götürüp başparmağını alt dudağında gezdirdi. "Senin için deliriyorum, sensiz de. Bir daha sana karşı asla acımasız olmayacağım. Hayatım üzerine yemin ederim. Karım ol."
Kız başını iki yana salladı ve adam elini tutmaya çalıştığında ondan bir adım uzaklaştı. "Dante, beni Edgar Dermott'tan korumak istediğin için seninle evlenemem. Seninle hiçbir bahane için evlenemem."
"Neden?" Sesi sert bir fısıltıydı. Kıza doğru ilerledi, bu sefer yüzünü büyük ellerinin arasına aldı ve gözlerinin içine derin derin baktı. "Bana neden yapamayacağını söyle."
"Çünkü sanırım sana aşık oldum, Dante. Ve bu beni korkutuyor. Kendi duygularıma karşı çaresizim, beni tutmak için hiçbir kilide ya da prangaya ihtiyacı olmayan bir adam tarafından tutsak edilmiş durumdayım, sadece gülümsemesi," -parmak uçlarını adamın dudaklarına değdirirken gözleri ateşin ışığında parıldadı- "onun öpücüğü, nazik sözleri yetiyor. Ben, sana benzeyen bu toprakların tutsağıyım. Çünkü burayı seviyorum ve senin soğuk kayıtsızlığına katlanmak zorunda kalsam da asla buradan gitmek istemiyorum. Sen de aşk konusunda aynı şeyleri hissediyorsun, Dante. O senin elini kolunu bağlıyor ve sen, hiç kimseye bağlanmadın." Alt dudağını ısırdı ve ondan uzaklaştı. "Bence aşktan daha kötü olan tek şey, bir başına aşık olmaktır," dedi sessizce ve odadan çıktı.
*****
"Kalbimi çaldın ve daha iyi bir adam olmak istememi sağladın ama yine de sana baktığımda vahşi gibi hissediyorum. Seni sevmekten korktuğumu mu sanıyorsun, ma fee?" Kızın göz kapaklarını öyle şefkatle öptü ki Gianelle yeniden ağlamaya başladı. Kızın göz kapaklarını öyle şefkatle öptü ki Gianelle yeniden ağlamaya başladı. "Senin için hayatımı veririm." Dizini yatağa kaldırdı ve ağzını ağzına götürmek için başını eğdi. Yavaşça geri çekildi ve kızın yüzünü ellerinin arasına aldı. "Sen bir gülümsemenle ciğerlerimdeki havayı çekip alırken, aşık olduğumu inkar edebilir miyim sanıyorsun? Hayır, kalbim bunu inkar edemez." Dudaklarını onunkilere bastırıp onu okşadı. "Sana dokunan ve sana yeniden doğmuş gibi hissettiren birini sevmek ne kadar kolay! Her sinir ucunu uyaran ve dudaklarının gül rengiyle ruhunu büyüleyen kim? Bana bak, tek aşkım ve kalbimi ellerinde nasıl tuttuğunu gör, gözlerimin içine baktığında seni ne kadar sevdiğimi gör."
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın