~~~*~~~
"Savaş çok can alır ama masumlar öldüğünde ruhunu da alır götürür."
~~~*~~~
The Risande Family Serisi'nin ikinci kitabı Cazibe Çemberi yorumuyla karşınızdayım. Yazarın aslında ilk okuduğum kitabı aynı zamanda bu serinin ilk kitabı Tutku Çemberi'ydi. Hazır çıkmışken okuyayım dedim çünkü historical romans türü pek çıkmıyor ülkemizde ve bu türün sevenleri olarak çıktığında da okumak istiyoruz. Keşke hepsi çok iyi olsa da doyasıya okusak...
Neyse... o detaylara daha sonra gireceğim...
Yazarın ülkemiz yayınlanan 4. kitabıydı ve ben hepsini okudum, diğerlerine kıyasla ne yazık ki ortalamaydı. Gerçi bu seri sanırım diğer serisine göre bir tık daha aşağıda...
Detaylı bir şekilde yorumda bahsedeceğim düşüncelerimden o yüzden şimdilik kısa kestim.
~~~*~~~
Kız, Dante'nin içinde daha önce hiçbir kadının yakamadığı bir ateş yakmıştı, aynı zamanda onu her gün pençeleyen korkunç nefrette kurtulup huzur bulmasını sağlamıştı. Bunu kaybetmek istemiyordu.
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Gianelle ve yakın arkadaşı Casey ile beraber hizmetçi oldukları Lord Dermott'un yanından kaçma planları yapmaktadır. Kaçmayı planladıkları bir gece hayatlarına giren savaşçı Lord Dante Risande her iki kızın da hayatını değiştirir. Çünkü tam da o gece yatağında ölü bulunan Lord Dermott'un suçlusu olarak Gianelle görülmektedir. Dante de kralın savaşçısı olarak bu duruma el atar ve kızları bu suçlamadan kurtarmanın peşine düşer. Ama aslında gördüğü andan beri ilgisini çeken Gianelle ile başka planları vardır ve genç kızın yaşadıkları da onu rahatsız edince ona yardım etmeye çalışır. Amacı onu Lort Dermott'un kardeşinden kurtarmaktır. Bu şekilde iki kızı da himayesi altına alıp kendi evine getiren Dante, genç kızdan uzak duramaz. Gianelle ise, hizmet etmeye ve kendisine söylenileni yapmaya o kadar alışmıştır ki Dante'nin ona sunduğu imkanlar karşısında şaşırsa da ondan her an bir şey isteyecek diye tetikte beklemektedir. Ancak Dante'nin Gianelle'e yaklaşımı ve ikili arasında gelişen olaylar ikisinin de yüreğinde filizlenmek üzere aşkın tohumlarını atmıştır.
Öncelikle şöyle bir bakıldığında kurgusu güzeldi. Daha oturaklı ve güçlü yazılmış olsaydı cidden güzel bir kurgusu ve olay döngüsü vardı ama... işte bu amalar bütün ambiyansı ve büyüyü bozuyor.
Dante'nin tavırları, konuşması, sahip olduğu güç ve lordluğu çok güzel anlatışmıştı. Bu tür kitaplarda görmeye alışık olduğumuz bir karakterdi.
Gianelle ise... hizmetçi olması, yaşadıkları ve yaşamak zorunda kaldıkları bu tür kitaplarda pek okumadığımız detaylardı. Şimdiye kadar köle, hizmetçi bir kadın karakteri okuduğumuzu hatırlamıyorum. Bir de genelde bakire kadın karakterleri okumaya alışmışken Gianelle'in sahibiyle birlikte olmak zorunda olması ve Dante'yle beraberliği oldukça değişik bir detaydı. Dediğim gibi bu tür kitaplarda pek rastlamadığımız detaylardı bunlar. Ancak bunların yanında Gianelle'in bazı tavırları ve konuşmaları bana çok tezat geldi... yani bilmiyorum olmamış bir karakter gibiydi... bir an çok güçsüz savunmasız bir an çok asi... bilemiyorum bir dengesizlik vardı onda.
~~~*~~~
"Neden bana fee diyorsun?"
Bakışları tekrar kıza döndü. "Çünkü altın rengi ışıltınla ve minyon, büyüleyici ve yaramaz halinle periye benzediğini düşünüyorum."
Sen de beni diri diri yiyecek bir kurda benziyorsun, diye düşündü Gianelle içinden.
~~~*~~~
Dante ise... her şeyin onun istediği gibi olması için çabalaması, çırpınması, onun mutluluğu için uğraşması çok güzeldi.
Casey ve Balin... çok güzel detaydı kitapta ki ben en çok onları sevdim :D
Simone detayı... olmamıştı. Yani şöyle ki ben kıskanç kadın tripleri bekledim ama yazar hadi farklılık olsun onu ihanetten öldürteyim demiş gibiydi. O da pek olmamış gibiydi.
Dante'nin vurulması, yaralanması ve herkesin onun öldüğünü düşündüğü sırada Gianelle'ın tavırları da olmamıştı.
Ya çok eleştirmek istemiyorum ama yoklukta... zor günlerde okunabilecek bir kitap. Çok büyük beklentilerle okunmazsa sevilebilinir de... ama bu türü çok çok iyi kitaplarla okumuş okurların ortalama bulacağı bir kitap ne yazık ki :(
Benim nazarımda 5 üzerinden 3 diyorum. Aslında belki 3 fazla bile ama daha azını bu türe vermeye elim gitmiyor.
~~~*~~~
Sevdiği birini kaybetmenin derin acısını anladığını bilerek kızın gözlerinin içine baktı. "Katherine öldüğünden beri her sabah tek bir amaç için uyanıyorum, Gianelle."
"Neymiş o?"
"İntikam. Aklımdan hiç çıkmıyor."
Çenesi söylemek istediği kelimelerle kasıldı ama bu sözler ona yabancıydı. Onları nasıl dile getireceğini bilmiyordu. "Ama sonra..." Kendi yetersizliğine hafifçe güldü. Kız ne demek istediğini anlamadan gülümsediğindeyse, kelimelerin kolayca ağzından döküldüğünü gördü. "Sonra bir gün uyanıp gözlerine baktım, o zamandan beri de senden başka bir şey düşünmez oldum."
~~~*~~~
The Risande Family Serisi
Kitabın adı : Cazibe Çemberi
Orijinal adı : Lord of Temptation
Yazarı : Paula Quinn
Çevirmen : Sezen Kiraz
Seri Bilgisi : The Risande Family #2
Yayınevi : Epsilon
Sayfa sayısı : 296
Kitabın tanıtım yazısı:
Madalyalı savaşçı Lord Dante Risande, sahip olduğu eşsiz cazibeyle her kadını kendine hayran bırakmayı başarıyordu. Ta ki bir yemekte tanıştığı güzel köle Gianelle onun yakışıklılığına ve baştan çıkarıcılığına karşı koyana kadar. Babası onu terk ettiği için hayatını zalim Lord Dermott’un kölesi olarak geçiren Gianelle’in erkeklerle kaybedecek vakti yoktu. Özellikle de Dante gibi kibirli ve kendini beğenmiş olanlarla.
Gianelle’in tek bir amacı vardı: özgürlük. Bunun için en yakın arkadaşı Casey ile kusursuz bir plan yapmışlardı. Ancak kaçmaya çalıştıkları gece Dante’ye yakalanmaları bütün hayallerini suya düşürecekti ve onu hiç tahmin etmediği bir esaretin içine çekecekti. Aşkın esaretinin... Gianelle, Dante’de yakışıklılığın ve tutkunun ötesinde, bildiği bütün silahlardan daha tehlikeli bir şey bulacaktı: Hayatı boyunca görmediği kadar çok şefkat... Ve kendi özgürlük hayalini hırçın okyanusların, güçlü rüzgârların, dörtnala koşan atların şahitliğinde yeniden yazacaktı.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın