9 Ekim 2022 Pazar

0 ALINTILAR // Sophie Jordan - Skandal Aşıklar (The Penwich School for Virtuous Girls #2)

"Beklememizi mi istiyorsun?" Spencer bekleyemedi. Genç kadının boşa ümitler uyandıran hayali olmadan geceleri zor uyuyordu. 

"Birbirimizi daha iyi tanıyana kadar."

"Seni yeterince tanıyorum."

"Öyle mi?" Genç kadının sesi neredeyse öfkeli çıkıyordu. 

"Birkaç haftanın hiçbir şey değiştirmeyeceğini bilecek kadar diyelim. Bir varise ihtiyacım var." Bardağını masaya büyük bir takırtıyla koydu ve genç kadına saklamayı umursamadığı bir açlıkla gözünü dikti. "Ve seni yatağıma alacağım."

Genç kadın gözlerini kırptı. "Bir kadını asla zorlamayacağını söylemiştin..."

Genç adam kıkırdadı. "Güç kullanmam gereceğini mi düşünüyorsun?" dedi genç kadını yavaşça süzerek. "Sana karşı..." Genç kadın ürperdi. "Sen isteyeceksin."


*****


Genç kadın çenesini hafifçe kaldırarak, "Benimle neden evlendin?" diye sordu. Aklı inanılmaz bir hızla çalışıyordu. "Gerçekten? Tamamen onurun ve sorumlulukların için değildi, değil mi?"

"Sana söyledim. Evlenip bir varis sahibi olmak ve Nicholas ile sana bakmak gibi bir sorumluluğum var." Öfkeyle yanağında bir kas seğirmişti. "Seninle evlenmek uygun bir anlaşma gibi göründü."

Genç kadın kapıya doğru hareket ederek, "Onun yüzünden mi?" diye sordu. 

Adam şaşırmış görünüyordu. "Kimin?"

"Leydi Adara'nın."

Buz yeşili gözleri artık daha da soğuk bakıyordu. "Adara artık bana bir şey ifade etmiyor."

"Artık," diye tekrarladı genç kadın. O tek kelime etmeden kalbini delip geçmeye yetmişti. Defalarca.



*****


Spencer homurdanarak "Belki de senden nefret ediyorumdur," dedi. 

Genç kadın ürpererek soluk yeşil bakışlarda parlayan nefreti görmemek için gözlerini kapadı. 

Genç adamın sözcükleri onu sandığından daha çok acıtıyor, içinde var olmadığını bile bilmediği bir şeyleri öldürüyordu. Umudu.

Nasıl olduysa, adam hayatına girdiğinden beri, kardeşinin ve Nicholas'ın geleceği için kendi geleceğinden vazgeçtiğinde kaybolan her şeyi tekrar umut etmeye başlamıştı. 

Evie gözleri hala kapalı halde, "Neden?" diye sordu. 

Spencer genç kadını sarsarak gözünü açmaya zorladı. "Çünkü Ian'dan nefret etmeme neden oldun. Kendi kanımdan canımdan birinden." Düzensiz bir nefes aldı. "Çünkü sana ilk o sahip oldu ve hala da öyle. Ve öldüğü için seviniyorum... Seninle olma sırası bende olduğu için." Sevimsizce genç kadına baktı. "Bunun için kimi daha çok suçlamam gerektiğini bilmiyorum. Seni mi kendimi mi?"



*****


Genç kadının soğuk parmak uçları yanaklarına yayılmıştı ve elinin kavrayışında öyle bir şefkat vardı ki Spencer'ın içinde bir şeyler çözülmüştü. 

Genç kadın sözcükleri dudaklarını ısıtıyordu. "Buna güveniyorum. Seviş benimle." Kadının sesi kulağının yanında kesilerek, "Lütfen, onurun ya da görevin için değil, bir varisin olması için değil. Birazcık olsa da beni istiyormuş gibi davran."

İstiyormuş gibi mi? "Hayatımda hiçbir şeyi bundan daha çok istemedim. Senden daha çok."



*****


Genç adama tekrar baktığında gülümsemiyordu. Sadece karamsa bir şekilde kara kara düşünerek ona bakıyordu. 

Kadının kahkahası kaybolmuştu. "Ne?"

"Seni daha önce hiç böyle görmemiştim."

Genç kadının kalbi sıkıştı, hava ciğerlerine hapsoldu. "Nasıl yani?"

"Yanında olması bu kadar kolay... mutlu ve özgür. Kahkaha atmanı seviyorum. Benimle kavga etmediğin zamanları seviyorum."

Genç kadının göğsü inanılmaz bir şekilde sıkışıp küçülerek, "Ben de," dedi. Eğer izin verirse onu sık sık güldürmek için gücünü kullanıp kullanmayacağından şüphe etti. 

Ardından Spencer gülümsedi. Dana önce hiç görmediği bir gülümseme. Genç kadının içinde yankılanan bir gülümseme. 



 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın