~~~*~~~
"Mutlu mu? Bu hayata hiç uymayan epey kelime var, Izabel. Ve mutlu da bunlardan biri. Bu sözcükler, pembe panjurlu evi ve çocukları olanlar için."
~~~*~~~
Katiller Çetesi Serisi son sürat devam ederken bendeniz 4. kitap Kötülük Tohumları'nı bitirdim. Veee serinin her kitabı bir öncekinden daha güzel olmak zorunda mı?
Hani bazı gerilim filmleri vardır ya bir oda iki-üç insanla filmi bitirirler ve siz soluksuz son saniyesine kadar izlersiniz aynen öyle bir kurgusu vardı...
Bir kadın... suçlu, kurnaz, akıllı, tehlikeli, seksi ve korkusuz... karşısında bizimkiler...
Bir kadın... istediğini almadan istediklerini vermeyen... Fredrik'in kıramadığı...
~~~*~~~
"Kalbi kırık adamlar kimi zaman parçaları bir araya getirilemeyecek kadar kırılmış olurlar."
~~~*~~~
Kitap kesinlikle diğer üç kitaptan daha iyiydi... çok daha iyiydi... bir baktım bitmiş anlamadım nasıl oldu...
Süperdi!
Yazarın kurgu yeteneğine dair hiçbir şey söylemiyorum... Serinin 4. kitabını bitirmişim ki yazarın okuduğum 6. kitabı bitmişken kadının kitaplarını nasıl sevdiğimi anlamışsınız. Bu yüzden bu konuya değinmeyeceğim...
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Dina'yı, Tessa'yı ve James'in kızlarını kaçıran Nora bizimkilerin eline düştüğünde korkusuz ve istediğini elde edebilecek bir kadın olduğunu gösterirken bütün sevdiklerini bırakması konusunda onlardan tek bir şey istemektedir. Kimsenin bilmediği sırlarını... Üstelik bunları Nora bilirken ona itiraf etmeleri...
~~~*~~~
Aşk bir insanı savunmasız bırakır, hatta en yetenekli, en zeki, en güçlü olanımızı bile. Bu iş böyledir. Hiçbirimiz bunu engelleyemeyiz.
~~~*~~~
Açıkçası şöyle bakıldığında oldukça basit görünüyor değil mi? Ama değil... bazılarının özellikle Izabel, Niklas ve Victor'un sırları... kendilerinin bile zorlukla kabullenmek zorunda kaldıkları bir yükken bunu başkasına itiraf etmek... oldukça zorlayıcı...
Bunun yanında aralarına katılan Dorian'ın sırrı ise... hepsini hem şaşırtacak hem de bir karar almaya itecektir.
Sıra Nora'yı itirafa zorlamaya geldiğinde ve sorgucusunun Fredrik olması... işte o zaman Nora kimsenin yapmadığını yapıp Fredrik'e kırılmazken...
Allah'ım sanırım spoilere giriyorum biri beni sustursun...
~~~*~~~
Hayatta olmak, daha önce hiç bu kadar suçlu hissettirmemişti.
~~~*~~~
Kitabın en sevdiğim sahnesi kesinlikle Fredrik'in olaya dahil olduktan sonrasıydı.
Nora... kadın... sen ne müthiş bir şeysin! Hayranlığımı kazandın! İzabel'i serinin başından beri sevmiyordum... tamam belki Sarai okurken sevmiş olabilirim ama sonra o sevgim nefrete dönüştü ama sen.. .kesinlikle hayran olduğum ve seride en sevdiğim kadın olduğunu inkar edemeyeceğim.
Bu kitap bir kez daha bana kanıtladı ki... bu kitabın bence en zayıf halkası İzabel ve en güçlü kırılmaz halkası ise Fredrik ve Victor. Hatta ikisi kapışabilir de çünkü Fredrik, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan korkusuz duygusuz bir adamken Victor'un kaybedecek bir aşkı var... bu onun zayıflığı.
Burada şu çıkıyor ki...
Izabel ölsün! :D
İşte o kadar severim kendisini. Ama belli ki Victor çok seviyor.
~~~*~~~
"Çok güzelsin Izabel ve itaatsizliğin beni kışkırtıyor. Dudakların beni çıldırtıyor. Özgürlük takıntın yaptığın her şeyi bana sorgulatıyor. Fakat sana ait her şeyi seviyorum."
~~~*~~~
Kitaba dair çok söylemek istediğim şey var ama bir o kadar da bunlar spoiler olacağı için susmak durumundayım. Ama demezsem içimde kalır...
Fredrik... adamım son bölüm ne öyle yaaa ne yapıyorsun? Sen benimsin :P heheh sana Nora gibi biri lazım! Boş ver zayıf halkaları...
Seriyi severek okuduğumu biliyorsunuz ve bence siz de okumalısınız. Daha bugün bir arkadaşıma tavsiye ediyordum. Şimdi de sizlere tavsiye ediyorum! Çok şey kaçırıyorsunuz.
Katiller Çetesi Serisi (In the Company of Killers)
~~~*~~~
"Hayatta kalmak için sevgiye ihtiyacın var, Fredrik. O kadar karanlık, soğuk ve ürkütücüsün ki cehennem ateşini bile söndürebilirsin ama yaşamak zorunda bırakıldığın hayat ve katlanmak zorunda olduğun korkunç şeyler yüzünden kalbi kırık, sevgiye herkesten çok ihtiyaç duyan bir yanın da var.
Sevgiye her şeyden çok ihtiyacın var çünkü yoksunluğunu hissettiğin şey tam olarak da bu.
~~~*~~~
Kitabın adı : Kötülük Tohumları
Orijinal adı : Seeds of IniquityYazarı : J. A. Redmerski
Çevirmen : Murat Karlıdağ
Seri bilgisi : Katiller Çetesi #4
Yayınevi : Ephesus Yayınları
Sayfa sayısı : 368"Kötülük Tohumları'yla Redmerski, okurlarını yeniden tadına doyulmaz, karanlık bir maceraya çağırıyor."-The New York Times-
"Redmerski, Katiller Çetesi'nin bu yeni kitabında da hedefi on ikiden vuruyor."-USA Today-
"Kötülük Tohumları'nda karanlık sırlar tek tek ortaya dökülürken, çoktan bağımlılık yapmış bu seriye okurlar bir kez daha hayran kalacak."-Wall Street Journal-
Victor Faust'un yeni Birlik'i hızla büyümektedir. Fakat çete üyeleri arasındaki ilişki, beklenmedik bir düşmanın, örgütteki kişilerin sevdiği insanları kaçırmasıyla derinden sarsılır. Düşmanın, kaçırdığı kişileri serbest bırakmak için çetenin karanlık sırlarını kendisine itiraf etme koşulu koymasıyla da işler iyice karışır.
Oysa Nora adında, genç ve güzel bir kadın olan bu son derece tehlikeli düşman, çete üyelerinin birbiriyle ilgili bildiklerinden çok daha fazla şeye vakıftır. Gelgelelim örgütün elinde bu kadına dair hiçbir ipucu yoktur. Üstelik çok geçmeden kadının gerçek niyeti tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıp Birlik’i yeni başlangıçlar yapmaya zorlayacak ve hatta yıkıma sürükleyecektir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın