~~~*~~~
Benim gibi bir katilin yanına döndün. Bir an bile tereddüt etmeden seni öldüreceğimi ve bundan da pişmanlık duymayacağımı biliyordun.
~~~*~~~
Veeee ben de Katiller Çetesi hayranları arasına katılmış bulunuyorum hem de daha ilk kitaptan... nasıl bitti nasıl sona geldim anlamadım. Bir baktım tek seferde yüzlerce sayfa okumuşum ve sonunda da kitabın arka kapağını kapatmışım elimi ikinci kitaba atmaya hazırlanmışım...
Ne kitaptı ama...
J. A. Redmerski'nin Hiçliğin Kıyısında serisini okuyup sevdikten sonra bu seriyi okumayı niye bu kadar ertelemişim bilmiyorum. Ama şunu söyleyebilirim hayatımda okumayı ertelediğime pişman olduğum serilerden biri oldu. Bence siz de bunu yaşamamak için hemen şimdi başlayın seriye...
~~~*~~~
Sanki tahrip edilecek ve sonunda da... öldürülecek bir şeymişim gibi beni sessizce inceliyordu. Artan korkuma rağmen olduğum yerde kalmak, bir katilin acımasız kollarının tuzağına düşmek istiyordum.
~~~*~~~
Akıcı, merak uyandırıcı, heyecan verici ve soluk kesici bir kurgusu var ve seriye başlamadan önce yazar 7 kitap ne yazmış diyerek tereddüte düşmüştüm ama şunu söyleyebilirim ki şu kitabı okuduktan sonra henüz serinin ilk kitabı olmasına rağmen kesinlikle 14 kitap bile olsa okurum diyebilirim.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse, Sarai henüz küçük yaşlarda Javier tarafından kaçırılarak Mexico'da 9 yıl tutulur ve Sarai artık oradan kaçmanın imkansızlığıyla kaçma hevesi arasında kaldığı anlardan birinde Javier'ın iş yaptığı katilin kendisinin kaçmasına yardım edebileceğine inanan Sarai, hayatının dönüm noktası haline getirdiği bir adım atıp kaçar. Hayatı bu andan sonra hem daha tehlikeli hem de daha amansız olan Sarai, artık katil Victor ile beraberdir. Victor, Sarai'ye yardım etmeye başlar ancak amacı onu güvenli bir şekilde hayatına devam edebilmesine yardımcı olmaktır. Ancak işler hiç de düşündüğü gibi gitmez...
Ne Victor'un düşündüğü gibi ilerler olaylar ne de Sarai'nin düşündüğü kadar kolaydır normal bir yaşamda hayatta kalmak.
İşte asıl olaylar Sarai, Victor'un yardımıyla kaçtığında başlar...
~~~*~~~
Namluyu başının arkasına yasladım ama dokundurmadım. Hiçbir şeyden korkusu olmadığını biliyordum ve ölmeden evvel korkmasını da istemiyordum. Ölüm, bilincimizin sadece küçük bir kısmı farkında olsa bile, son anımızda hepimizin korktuğu bir şeydi.
~~~*~~~
Bir dakika sonra ölebilme olasılığının varlığıyla hayatta kalmaya çalışmak... normal bir hayat yaşabileceğine inanmak... asla normal olmayacağını bilmek... içinde bastırılmış duyguların dışarıya vurarak hayatına yön vermek... Sarai için hiç de kolay olmayacaktır.
Açıkçası kitabın arka kapak konusu, insanların devamlı tavsiyeleri falan düşünüldüğünde bir aşk romanı beklemiştim ama hiç bu kadar gizem, heyecan ve aşk filizlerinin olacağı bir kitap olacağını düşünmemiştim. Aşk bence geri plandaydı şimdilik ama tahminime göre ilerleyen kitaplarda iliklerimize kadar titretecek gibi görünüyor...
Ben kitaba bayıldım. Henüz ilk kitap olmasına rağmen daha ilk sayfadan heyecanla kendini okuttu ve itiraf ediyorum ki kitabı ilk seferde 113 sayfasını okumuştum ve ne ara bu kadar okuduğumu anlamamıştım. Hani ertesi gün işe gitme durumum olmasa o gece biterdi muhtemelen.
~~~*~~~
İkimiz de düşüncelerimizle baş başaydık.
Beni düşünüp düşünmediğini merak ediyordum.
Onun hakkında düşünmekten kendimi alamıyordum.
~~~*~~~
Şiddetle tavsiye ederim. Gizemli, heyecanlı, karanlık, hafiften aşk olan eşsiz bir kitap! Kesinlikle okumalı asla kaçırmamalısınız.
Veeee kapaklar... kalp ben... bayılıyorum bu serinin kapaklarına :)
Katiller Çetesi Serisi (In the Company of Killers)
Orijinal adı : Killing Sarai
Yazarı : J. A. Redmerski
Çevirmen : Murat Karlıdağ
Seri bilgisi : Katiller Çetesi #1
Yayınevi : Ephesus Yayınları
Sayfa sayısı : 416"Beş yıldız!"
-The Book Enthusiast -
"Bu seri inanılmaz."
-Smi Book Club-
The New York Times, USA Today ve The Wall Street Journal'ın çok satan yazarı J.A. Redmerski'den tutkunun ve hayatta kalma mücadelesinin romanı…
Sarai henüz on dört yaşındayken annesi tarafından Meksika'daki bir uyuşturucu baronunun yanında yaşamaya zorlanmıştır. Fakat Sarai, normal bir hayatın ne demek olduğunu unutmasına rağmen, zorla alıkonulduğu evden kaçma umudunu da hiç yitirmemiştir. Soğukkanlı bir katil olan Victor da tıpkı Sarai gibi çocukluğundan beri hep ölüme ve şiddete tanık olmuştur. Victor öldüreceği yeni hedefiyle ilgili bilgi almak için Sarai'ın bulunduğu yere geldiğinde genç kız ,buradan kaçabilmek için elindeki tek fırsatın bu adam olduğunu anlar. Ne var ki, işler Sarai'ın planladığı gibi gitmez ve tehlikeli bir adamın elinden kaçarken, kendini Tucson'a giden bir kamyonun arkasında değil, bambaşka tehlikelerin içinde bulur.
Firar sırasında Victor içgüdülerinin etkisindeki kişiliğinden sıyrılır, vicdanının sesini dinler ve Sarai'a yardım etmeye karar verir. Çift birbirine gittikçe yakınlaşırken, Victor kızı korumak için her şeyini, hatta herkes gibi Sarai'ın ölmesini isteyen erkek kardeşi Niklas'la aralarındaki ilişkiyi bile tehlikeye atar. Victor ve Sarai birbirlerine olan güvenlerini arttırırken, aralarındaki uyuşmazlıklar da zamanla azalmaya başlar. Peki Victor'un kaba kuvvete dayanan yetenekleri ve tecrübesi Sarai'ın hayatta kalmasına yetecek midir? Bu kitap Sarai ve Victor'un hikâyesidir.
evet yaaa ben de beşinci kitaptayım nefis valla. yani ben sarai ile victor ikilisini çok sevdim. diğer kahramanlar da eh işte. ama ikisi için heycanla okuyoms :)
YanıtlaSilAhh o ikisi nefes kesen bir iki ama ben diğer karakterleri de seviyorum çünkü hepsinin kendi içindeki iç savaşa rağmen bir bütün olabilmeleri ve bazen birbirleriyle çatışmaları bence serinin en güzel noktalarından biri :)
Sil