8 Mart 2020 Pazar

1 Aşkın Nur Karataş - Soğuk Kar Tanesi (Soğuk #1)


~~~*~~~
Babam beni prensesim diye sevdiğinde ona kızardım prensesler zayıftır ve ben zayıf olmayı o yaşta bile kaldıramazdım. Ama belki de yanılıyorumdur, belki de prensesler masallarda anlatılandan çok daha cesurdur.
~~~*~~~

Aşkın Nur Karataş'ın uzun zamandır elimde olan kitabına başladım. Dediğim gibi Türk yazarları eritmek adına onlara ağırlık veriyorum şu sıralar, bu yüzden de bu seriye el attım. Serinin ilk kitabıyla karşınızdayım.

Öncelikle yazarın kalemi, yormayan, sıkmayan ve akıcıydı. Okurken yorulmadım ki yoğun iş günlerinin ardından iyi gitti.

Kitabın konusuna kısaca değinmek gerekirse; ailesini kaybetmiş Zaina, amcasının yardımıyla ülkesindeki savaştan kaçarken Rus adamların eline düşer. Orada kadın ticaretiyle uğraşan bir adamın elinden kaçarken daha da beteri olan ve Rusya'nın belki de en kötü adamı olan Nikolay Sokolov'un radarına takılır. Her ne kadar Nikolay, Zaina için bir kaçış noktası olsa da onu elinde tutan ve serbest bırakmayan Nikolay için durum başkadır. Nikolay ve Zaina arasındaki yakınlaşma, aralarındaki cinsel çekim ve sonucunda karşı koyamamalar ikili arasında filizlenmeye başlayan aşkı da iyice körükler. Ancak çok büyük bir sorun vardı ki o da Nikolay'ın kimliği... Rusya'nın ileri gelen kötü adamlarından biri olması ikilinin aşkını nasıl etkileyecek onu okuyoruz. 

~~~*~~~
Belki de bazı acılar gerçekten faydalıdır ve çekmen gerektiği için çekersin, sonunda saha gelecek güzel şeylerin kıymetini bilmen ve değerini anlaman için. Çünkü benim burada çektiğim acıların hepsi bana Nikolay'ı kazandırmıştı. 
~~~*~~~

Öncelikle kitapta en sevdiğim şey tüm acımasızlığıyla yazılmasıydı. Yani demek istediğim Zaina, yengesi ve kuzeniyle beraber ülkeden kaçarken Rıslara denk geldiğinde ve Zaina'nın o adamların elinde kalması, yaşadığı muamele ve tecavüze uğraması... her ne kadar aşk romanı olsa da savaşın acımasız tarafını yazması hoşuma gitti. Bazen okurların bu kısımları da görmesi gerekiyor.

Bunların yanında Zaina'nın bütün bunları ve bu travmayı çok çabuk unutması da... olmamıştı bence. Yani düşününce tecavüze uğramış bir kadın her ne kadar hayatını kurtarmış da olsa aşık da olsa bu kadar kolay bir erkeğin dokunuşuna evet diyemez... en azından ben öyle düşünüyorum. 

Bir de Zaina'nın durmadan Nikolay'ın seks kulübündeki kadınlardan bahsederken kullandığı argo kelimeler - şuan buraya yazamadım - fazla gibiydi. Şey gibi hissettim bak ben bunu söyleyebiliyorum, bak yine söyleyeceğim falan... yani bir kere söyledin tamam sonuçta kulübe gelen ya da orada çalışan kadınların ne olduğu biliniyor durmadan dile getirmek... olmamıştı. 

Nikolay'ı sevdim. Adam olduğu şeyi inkar etmemesi ve duruşunu sevdim. İçindeki iyi kısmı Zaina ile yaşatması da çok güzeldi. Ama bütün bu hayatında hiçbir kadına dokunmamış olması, bakir olması... bilemiyorum olmamış gibiydi. Yani seks kulübü işleten bir mafya adamından daha fazlası beklenirdi bence. Ama yazarın beklentiyi böylesine farklılıkla yazması da değişik geldi, sevdim. Okuru şaşırtan bir detay olmuş.

Üstelik yazarın kaleminde oldukça cesur olduğunu da düşündüm çünkü +18 sahneleri vardı ve genelde Türk yazarlar yazmayı pek tercih etmez bu tür detayları... O yüzden cesur kalemini takdir ettim. 

~~~*~~~
"Ben hayallere kapılamayacak kadar yorgun bir adamım. Sen benim için sadece bir hayalsin, beni paramparça edersin küçüğüm..."
~~~*~~~

Zaina'ın ilk kez kar görmesi, Nikolay'ın ona tepkisi, aralarındaki diyaloglar, kaçış çabaları hoşuma gitti. Hatta Nikolay'ın gönderdiği notlara ise bayıldım. 

Nikolay ile Zaina arasındaki yaş farkını çok bulduğumu itiraf etmeliyim ama o yaş farkını unutarak okuduğumu da söylemeliyim. Böylece aralarındaki ilişkiyi daha normal düşünebildim. Diğer türlü biraz fazla geldi. 

Kitapta olmamış diyebileceğim yerler gibi olmuş, güzel, bunu sevdim dediğim yerlerde vardı. Zaman zaman okurken yabancı bir yazarın yazdığını da düşündüm çünkü hem yabancı isimler olması hem de cinsellik detaylarındaki cesur kalemi öyle hissettirdi.

Çok uzatmayacağım, ikinci kitaba başlayacağım şimdi. Ortalama bir kitap olduğunu düşünmeme rağmen güzeldi, sevdim. Aşırı beklenti olmazsa okurken siz de seversiniz.


Soğuk Serisi;

~~~*~~~
"Bana iyi hissettiriyorsun küçüğüm... Sanki mutluluk mümkünmüş ve dünya yaşanmaya değermiş gibi."

"Sen de bana iyi hissettiriyorsun... Güven kollarının arasındaymış ve olmam gereken yer burasıymış gibi."
~~~*~~~


Kitabın adı        : Soğuk - Kar Tanesi
Yazarı                : Aşkın Nur Karataş
Seri Sıralaması : Soğuk #1
Yayınevi             : Parola Yayınları
Sayfa sayısı        : 400

Kitabın tanıtım yazısı: 

Tüm masalları unutun...



Büyük, kötü Ejderha belki de sandığınız gibi değildir. Belki de sadece yaralıdır ve Prenses belki de masallarda anlatılandan çok daha cesurdur.



Boryenka Nikolay Sokolov... Gizemle, sırla, acıyla dolu bir adam. Kalbinin varlığından habersiz ya biri ona bir kalbi olduğunu hatırlatırsa? 



Zaina... Kaçırılmış, yaralanmış, özgürlüğü elinden alınmış bir kız. Kötü adamlar da sevilebilir mi? Belki de bunun için tek yapmanız gereken onun kalbine dokunmayı bilmektir.



Kötü adamların da derinlerinde yaraları sırları vardır ve iyi kızlar bazen kötü şeyler yaşar. 

Soğuk'ta alev alan hisler...



Ülkesindeki iç savaştan kaçan Zaina kadın ticareti yapan Rus mafyasının eline düşer. Burada başına gelen şeyler yüzünden tüm hayatı kararan Zaina bir de bu adamlar tarafından çok daha acımasız bir adam olan Boryenka Nikolay Sokolov'a satılır. Nikolay, Zaina'yı zorla alıkoyarak kendi yanında tutar Zaina ise artık kaçacak cesareti kendinde bulamaz. Çünkü Zaina'nın nefreti başka bir duyguya dönüşmüş. Nikolay'ın ise içinde bir bilinmezlik uyanmıştır. Hayatı boyunca özgür olamamış ve artık özgür olmak isteyen bir güvercin düşünün. Özgürlüğü için tüm bedelleri ödemeye hazır. Ülkesindeki yıkımdan kaçarken özgürlüğe uçtuğunu düşünüyordu ama şahin onu avladı. Güvercin pes etmeyecekti ne pahasına olursa olsun direnecekti şahine, onu öldürmesi gerekiyorsa öldürecekti, ölmesi gerekiyorsa ölecekti ama kafese kapatılmayacaktı o özgür olmalıydı.



"Bana iyi hissettiriyorsun küçüğüm... Sanki mutluluk mümkünmüş ve dünya yaşanmaya değermiş gibi.' Nikolay'ın avuçlarının arasındaki bir kuştum sanki kalbim bir kuşun kalbi gibi hızlı hızlı çarpıyordu.





1 yorum :

  1. Bu seriyi sevmiştim. Bazı yerlerde dediğin gibi abartılan, gereksiz olan kısımlar olsa da favorim Nikolay:)

    YanıtlaSil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın