21 Mayıs 2023 Pazar

0 Aşkın Nur Karataş - Fransız


~~~*~~~
Aklı çoktan kararını vermiş olsa da kalbinin itirazları onu geciktiriyordu. Beyni başka çaresi olmadığını biliyordu ama kalp her zaman çare arardı. 
~~~*~~~
 

Bu yazarın kitaplarına bayılıyorum ve çıkan her kitabını da okumaya başladım. Okumadığım bir serisi var o da ilk serilerinden ama son kitaplarını çıkar çıkmaz alıp okuyorum... tamam hemen okumuyorum belki ama okuyorum. Aslında grup okuması yapmasaydık muhtemelen bir süre ertelerdim en azından yeni kitap haberi alana kadar... ama grup okuması yapınca hemen başladım. Severek de okuduğumu itiraf etmeliyim. 

Bu kitap yazarın diğer kitaplarından daha farklıydı, okurken bunu hissettim. Neden böyle hissettim veya farkı neydi isimlendiremiyor, söyleyemiyorum ama hep bu his vardı içimde. Belki de Kont kitabından sonra bu aksiyon kısmında biraz hafif kaçtı o da olabilir ama emin değilim.

Ah okurken kesinlikle Kont ile kıyaslamayın çünkü ikisi de farklı kulvardalar 🙈


~~~*~~~
"Mutlu bir kadın, bir erkeğin en güzel eseridir."
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Charlotte, kumarbaz babası ölünce onun kalan borcunu, kız kardeşinin eğitimine destek olmak ve babasının borcu yüzünden hapse atılmış ağabeyine yardımcı olabilmek için okuduğu tıp fakültesini yarım bırakıp, sevdiği adamı da geride bırakıp  Vegas'a gider ve orada çalışmaya başlar. Çalıştığı yerde Lotte adını kullanarak striptiz kulübünde dansçılık yapar. Bir gece orada denk geldiği, aslında etkilendiği Fransız yani Jean-Pierre'e özel bir gösteri sunar ardından da hayatı tepetaklak olur. Çünkü Jean Pierre, genç kadını gözüne kestirmiştir ve onu elde edebilmek için her şeyi yapmaya kafasına koyar. Bunun içinde Charlotte'un en büyük zaafı olan ailesinin ihtiyacı olan parayı içeren bir anlaşma önerir. 3 aylığına genç adamla olacak, her şekilde onunla zaman geçirecek ve karşılığında da borcunu ve hayatını sonrasında kolaylaştıracak kadar paraya sahip olacaktır. Bu anlaşmayı kabul etmek zorunda kalan Charlotte kendini bir bilinmezlik yolculuğunda bulur ve Jean Pierre ile Fransa'ya, Nice'e gider. Bütün olaylarda burada başlar çünkü Jean Pierre, daha öncesinde birçok kere parayla kendine kadın arkadaşlar tutmuştur ancak hepsi birer profesyonelken ilk defa bu konuda tecrübesiz olan Charlotte ile ilgilenmiştir. Bu durum hem Jean Pierre için hem de Charlotte için farklı hissettirmeye başlar. Her ikisi de yabancı oldukları duygularla savaşırlarken aynı zamanda birbirleriyle de vakit geçirmeye ve tanımaya da çalışırlar. Ancak önlerinde ikisinin de birbirlerinden sakladıkları sırlar vardır. İşte o sırlar tam da duygular dışarıya çıkmaya başladığında açığa çıktığında iki geç büyük bir sınavdan geçecekler. Ya aşkları kazanacak ya da birbirlerini sonsuza kadar kaybedeceklerdir. İşte bu noktada atacakları adımlar, alacakları kararlar çok daha önem teşkil etmektedir. 

Öncelikle şunu söylemeliyim ki yazarımız Fransa'nın detaylarıyla ilgili çok güzel çalışmış. Ahh bitti de bildiği yerleri mi betimledi ve anlattı bilemiyorum eğer gitmeden yazdıysa o detayları cidden sıkı çalışmış ve ben çok sevdim bunu. Paris değil ama Nice benim de merak ettiğim yerlerden ve öyle bir anlatılmış ki açıkçası gitmek istedim. 🙈


~~~*~~~
"Kendine, yani kalbine dikkat etmeni öneririm. Kalpler çoğu zaman yöneldikleri insanların karanlığını görmez."
~~~*~~~

Jean Pierre'in anlatımı, tavrı, ilgisi, tutkusu çok güzeldi. Charlotte ile ilgilenmesi ama bunun dışında da ne istediğini bilen bir adam olması, pes etmeden çalışması da çok güzeldi. Bence bir adamda olması gereken detayların hepsi bu adamda toplanmıştı. Hayranım sana Fransız 😍

Charlotte ise... biliyorsunuz böyle adamlara sahip kadınlar hiçbir zaman favorim olmamıştı bu yüzden Charlotte da tabi ki favorim değil... olamaz da 🙈 ama yine de ailesi için göze aldıkları hoşuma gitti demezsem hakkını yemiş olurum. Aile her şeydir... bunu çok iyi anlıyorum ve kardeşim ve kardeşim gibi gördüğüm iki kuzenim için ben de her şeyi yaparım ve bundan da asla pişman olmam. Bu konuda Charlotte'u ve seçtiği tercihleri çok iyi anlıyorum. Bu yüzden kadının hakkını yemeden takdir edeceğim. 😇

Kitabı okurken şaraptan o kadar bahsedildi ki, rahatsız olmasam, ilaç kullanmasam evdeki şarabı açıp içecektim. O kadar özendim resmen... neyse iyileştikten sonra bir kadeh içeceğim ve Fransız'ın bana eşlik ettiğini hayal edeceğim. 😇

Jean Pierre, yani Fransız'ımız ünlü bir şef... adamın yemek yapma detayları, yemek yerken zevk alması gibi detaylar çok güzeldi. Çünkü ben yemek yemeyi sadece aman karnım doysun ya da hayatta kalmak için yiyen bir insanım o yüzden yemek yemekten zevk almam, ancak adamın yemek yemesi, zevk alması, Charlotte'u da bu konuda zevk almayı öğretmesi süperdi. 

Adamın mutfakta çalışması, önlüklü tarifleri... yazarım ne yaptın sen dememe neden oldu. Çünkü mutfakta yemek yapmayı severim ama yanımda onun gibi biri olsa beraber yapsak da aşırı zevk alırım diye düşündüm. 😇 Düşünsenize, mutfak önlüğüyle yemek yapan bir uzun boylu, yakışıklı bir Fransız... vazgeçtim düşünmeyin hahaha ben düşününce kalp atışım değişiyor siz düşünmeyin. 🙈

Marc ile ilgili detaylar kitaba hareket katmıştı. Zaten o ilk sahnelerde ortaya çıkması bir şeylerden huylandırmıştı bir hinlik yapacaktı bekliyordum ve yaptı da... ama cezasını da güzel buldu 😎


~~~*~~~
Açlıkla bedenime, tutkuyla kalbime dokundun. Varlığımın her zerresini istila ettin. Tek yapacağım teslim olmaktı."
~~~*~~~

Charlotte'un kardeşleriyle ilişkisi çok güzeldi. Özellikle ağabeyi Ray ile olan detaylar gülümsetti beni. İşte bir ağabeyin yapması gereken dedim. Çok güzeldi. Kız kardeşiyle ilgili detaylarda öyle ama yine de erkek kardeşi olan benim gibi bir abla için o detaylar çok hoşuma gitti. 

Jean Pierre'in bütün sırlar ortaya döküldükten sonra Charlotte'dan vazgeçmeden çabalaması, genç kadını kazanmak için sabırla beklemesi çok güzeldi. Cidden gerçek hayatta böyle adamlar var mı ya... 😓😔 Resmen bir romans severlerin aradığı şey... 

Kitapta en sevdiğim şeylerden biri de, duygularından eminken ve her şey ortaya çıktığında ayrılmış olsalar da birbirlerine karşı hislerini kabullenmeler, gereksiz yere ayrı durma çabalarına girmeden yeniden deneme modunda olmalarıydı. Gereksiz entrika, kıskançlık veya uzatma yoktu kitapta. Evet bir Marc sorunu oldu... ama çözüldü... bir Simone sorunu oldu ki bence en büyük problem de oydu ama o da çözüldü ve bu  konuda Charlotte'un Jean Pierre inanması çok güzel bir detaydı çünkü başka yazar olsa bence bu durumu uzatmak için fırsat olarak bilirdi. Bunun gibi bir çok problem vardı ama yazarın her şeyi olması gerektiği gibi yazması ve uzatmaması çok hoşuma gitti. 

Kitabın son bölümü çok tatlıydı, onları böyle mutlu görmek çok güzeldi. Cidden böyle sonları çok seviyorum ve Aşkın Nur Karataş bu sonları bana hep veriyor. 

Ahh kitabın erotik aşk romanı olduğunu söylemeliyim. Yazarımızın cüretkar kalemi olduğunu biliyorsunuzdur bunu her yorumumda neredeyse dile getiriyorum. Bu tür kitapları sevmiyorsanız boş yere okuyup de gömmeyin kitabı, bunu bilerek okuyun. 

Kitaba dair puanım 5 üzerinden 5 yıldız. 🌟🌟🌟🌟🌟


~~~*~~~
"Kalbini dinlediğin için çok mutluyum, mon amour. Ben de ilk defa kalbimi dinliyorum."
~~~*~~~



Kitabın adı     : Fransız
Yazarı            : Aşkın Nur Karataş
Yayınevi         : LapisYayınları
Sayfa sayısı    : 368

Kitabın tanıtım yazısı: 

"ŞEHVET, EN LEZZETLİ YEMEKTİR."

Charlotte KELLY, Vegas’ın tanıdığı isimle Lotte…
En az diğer geceler kadar sıradan görünen o gece de yine sahnede, spot ışıklarının altında müziğiyle baş başaydı. Onu izleyen yüzlerce göz olduğunu biliyordu. Fakat diğer bütün gözleri yok sayacak kadar kibirli, istediğini almaya alışkın ve biraz da taş kalpli olan bir çift göz
Charlotte’un hayatını tamamen değiştirecekti.

Jean-Pierre BLANC
Dışarıdan bakan birinin göreceği yetenekli bir adam. Fransa’nın en gözde restoranlarının yıldızı. Mutfağın efendisi. İçinde ise karanlık zevklerin peşinde koşan, günahkâr ve doyumsuz biri…
Vegas’a yaptığı bir kaçamak sırasında yeni günahını bulmuştu.
Üç ay.
Beş yüz bin dolar.
En günahkâr fanteziler.








Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın