Kitabın yorumu için tıklayınız!
İfadesini okuyamıyordum ama kaslarının öfkeyle gerildiğini hissedebiliyordum. "Kıskandın mı?" diye fısıldadım.
"Fazlasıyla."
Bundan neden keyif aldığımı bilmiyordum. "Neden?"
"Neden kıskanıyorum?" dedi.
"Evet?"
Beni sıkıca kendine bastırdı. "Çünkü dünyanın en zengin, en gösterişli züppelerin bu odada olup olmaması umurumda değil. Sen bana aitsin."
***
Gözlerimi gözlerinden ayırmıyordu. Ben de öyle. Gözümü kaçırmak istemiyordum. Sadece başımla onu onaylamak niyetindeydim.
"Biliyorum."
"Seni istiyorum. Başka bir şey umurumda değil," dedi.
"Bana sahipsin. Her şeyimle."
"Söz var bana, Simone."
"Seninim. Ölene dek."
Dante gülümseyip dolgun dudaklarıyla dudaklarımı mühürledi. "Seni bundan da öte istiyorum."
Ben asla böyle aşık olmak için yetiştirilmemiştim. Sebepsiz veya seçimsiz. Sadece vahşi, yoğun bir saplantıdan ibaret olan bir aşka...
Bunun olmasını asla istememiştim.
Ama şimdi olmuştu, kaçış yoktu.
Ben Dante'ye aittim. Ve o da bana aitti
***
Korku, kaybedecek bir şeyi olan insanları avlardı.
***
Ona olan arzum, rüzgarın vurduğu bir orman yangını gibi kükreyerek geri döndü.
Kendime onu bir daha görürsem bunu yapmayacağımı söylemiştim. Daha önce hissettiğim şeyleri hissetmeme izin vermeyecektim.
Şimdi yine aynı şey oluyordu ve bunu zerre kontrole demiyordum.
***
Ona kalbimi söküp çiğnemesi için bir şans daha vermeyecektim. Son seferinde zor bela hayatta kalmıştım.
***
Aramızdaki sessizliği bozmaktan çok korkuyordum. Dante'nin en azından biraz olsun beni önemsediğinden emin olduğum bu kısa anı parçalamaktan korkuyordum. Bir şey söylersem aramızdaki anlayışın cam gibi parçalanıp dağılacağından ve beni tekrar kesik ve kanlı bırakacağından korkuyordum.
Ama konuşmalı, bir şe söylemeliydim.
"Dante..."
Karanlık gözleri benimkilerle buluştu. Binlerce kilometre derin görünüyorlardı. Öfkenin ötesini, sakladığı acıyı görebiliyordum. Öfkesinin ötesini, sakladığı acıyı görebiliyordum. Bu adamı incitmiştim. Onu çok incitmiştim.
"Üzgünüm," dedim.
***
Dante gözlerimin içine bakacak kadar geri çekildi. "Seni sevmekten hiç vazgeçmedim. Asla vazgeçmedim."
***
Gizemden hoşlanmıyordum. Simone ve benim birbirimize karşı tamamen açık olmazsak hiçbir şansımız olmadığını hissediyordum. Daha önce olduğu gibi hazırlıksız yakalanmak istemiyordum.
"Bana söz ver," dedim.
"Ne istersen."
"Bir daha kaçmayacağına söz ver."
Bunu yüksek sesle söylemedim ama yaparsa... Kafama silah dayayıp kendimi öldürürdüm. Çünkü bir daha hayatta kalamazdım.
Simone gözlerimin içine baktı. Yüzünde ciddi bir ifade hakimdi ve üzgündü. "Seni bırakmayacağım."
***
Eğer seçmek zorunda kalırsam... Eğer sadece birimiz bundan sağ çıkacaksa... O yaşayacaktı.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın