~~~*~~~
Burada zerre kadar ümit yoktu. Mucize olmak ihtimali yoktu. Buraya bir kere geldiler mi onları kurtaracak bir şövalyeleri olmazdı.
~~~*~~~
Bu kadının kitaplarına bayılıyorum. Cidden kadın muhteşem yazıyor. Zaten kitaplarını ne tanıtım yazılarını ne arka kapak yazılarını ne de yorumları okurum almadan önce... direk çıktığını öğrenir ve sepete atıp alırım. O kadar severim yazarın kitaplarını.
Bu kadar çok sevdiğim bir yazardan onca kitap okumuşken böylesine polisiye bir kurgu beklemediğimi itiraf etmeliyim. Oldukça yaratıcıydı... akıcıydı... gerilim doluydu... merak ettiriyor ve elinden bırakamadan okumana sebep oluyordu.
Cumartesi akşamı başladım kitaba ve 27 sayfa falan okuyup bırakmıştım sonra pazar günü elime bir aldım... hatta akşamı aldım desem daha iyi olur... bitirdiğimde gece bir buçuktu ve kitabı bitirmeden bırakamadım. Uzun zamandır böylesine heyecanla okumamıştım bir kitabı... dolayısıyla da çok sevdiğimi tekrar söylemeliyim.
~~~*~~~
Ölümün iki türlüsü vardı. Asıl ölüm, tıpkı bu zavallı kadının yaşadığı gibi, bedeninin, ruhunun, her şeyinin gittiği tür ölümdü. Bir de ikinci tür bir ölüm vardı, ruhunun çıkıp gittiği ama bedeninin devam ettiği, bir zamanlar yarattığın kabuk içinde sadece varlığını sürdürdüğün türden bir ölüm.
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusunda eğinmek gerekirse; Sasha henüz on sekiz - on dokuz yaşlarındayken kendisine Damat adını veren ve seri bir katil tarafından kaçırılır. Türlü türlü işkencelerin yanında tecavüze de uğrayan Sasha, tam kendisini öldüreceği sırada bir şekilde kaçmayı başaran Sasha, katilin ölümüyle de geçmişin izlerinden kaçmak için yaşadığı yeri terk eder. Geride annesin, sevdiği adam, çok yakın arkadaşlarını da bırakan Sasha, kendi hayatını yeniden kurmaya çabalamaktadır. Her ne kadar aldığı terapiler onu tamamen bu geçmiş konusunda rahatlatamasa da bir şekilde hayatına devam etmeye çabalamıştır. Daha fazla annesinden ve hayallerinde ailelerinden kalan oteli işletme işinden uzaklaşmamak için geri dönmeye karar verir. Ancak geri dönmesiyle işler çığırından çıkar. Çünkü zaten psikolojik olarak asla geri dönmeye ve bu geçmişle yüzleşmeye hazır değilken bir de hem kendi hem annesinin arabası saldırıya uğramış hem de yeniden genç kadınlar kaçırılıp öldürülmeye başlanmıştır. Tıpkı Damat'ın öldürdüğü gibi...
Sasha, bir yandan hayatına devam etmeye çabalarken, bir yandan asla unutamadığı sevdiği adam olan Cole ile işleri yoluna koymaya çalışırken bir yandan da Damat'ın olayını atlatmaya çalışır. Çünkü bir şekilde Sasha ile iletişime geçen genç kadınlar kaçırılıp öldürülmektedir. Öyle ki bu cinayetler her seferinde ona bir adım daha yaklaşmaktadır...
Bütün bu polisiye gerilimin arasında Sasha ve Cole aşklarını da yaşamaya çabalamakta olup geçmişte yaptıkları hataları yapmamak için beraber savaşmayı çabalamaktadırlar.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki böylesi polisiye kurgunun içine Sasha ve Cole aşkı çok güzel bir detaydı. Çünkü sadece polisiye okumayı sevsem de aşkı içinde görmek benim için paha biçilemez oluyor.
~~~*~~~
Geçmişimden öğrendiğim bir şey varsa, o da ne kadar korkunç şeyler olursa olsun, hatta ne kadar harika şeyler olursa olsun hayatın mola vermediğiydi. Hayat ara vermeden devam ediyordu.
~~~*~~~
Sasha'nın tereddütleri, korkuları, yaşadıkları çok güzel anlatılmıştı. Hayatındaki insanları koruma çabası, başa çıkma çabası ve her ne kadar çok korksa da geçmişte yaşadıklarını tekrar yaşamaktan... yine de çabalaması çok güzeldi.
Cole'un da bir FBI ajanı olarak sevdiği kadının yanında olması, ona destek olurken bu seri cinayetlerde ona destek olma çabası ve tekrardan onu kaybetmemek için elinden geleni yapma çabası çok güzel anlatılmıştı.
Bütün bunların yanında polisiye detaylar da çok iyiydi. Cinayetlerin işlenmesi, o seri cinayet döngüsü, on yıl önceki cinayetlerle şimdikilerin bağlantı kurma çabası çok güzel detaylardı.
Otelin sakladığı sırlar... onların gizli mahzenleri, mezarlık detayı ve cinayetlerin işlenmesindeki detaylar çok güzel anlatılmıştı.
Ama itiraf etmem gerekirse, kitabın başından beri aklımda sadece iki katil şüphelisi vardı ve onlardan biri gerçek katil çıktı.. bu beni şaşırtmadı neden derseniz, çünkü polisiye okumayı seven okurlar bu tür kitaplarda katilin kim olacağını zaten rahatlıkla tahmin edebilir bence. Ben de çok severim polisiyeyi her ne kadar nadir okusam da... oldukça iyi yazarlardan okuyunca bu tür kurgularda katili tahmin etmek zor olmuyor. Dolayısıyla katilin kimliğini tahminlerimden biri çıksa da sebepler, sonuçlar ve olaylar oldukça güzeldi.
Kitaba dair çok fazla detay vermeyeceğim, normal bir aşk romanı olsaydı oldukça fazla şey söyleyebilirdim ama ne yazık ki şimdi söyleyemem çünkü polisiye detaylara spoiler vermek demek olur. Ondan kısa kesiyorum.
Ancak...
Kitaba bayıldım. Benim nazarımda 5 üzerinden 5'lik bir kitaptı.
~~~*~~~
Cole'u sevdiğimi dün gece uyanıp onu orada gördüğüm anda fark etmiştim, oysa ben onu sevmekten hiç vazgeçmemişti. Cole, yolunu ince ince yapış, kalbimde kendine ait bir yer kazıp açmıştı ve geçen bunca yıla rağmen hala oradaydı.
~~~*~~~
~~~*~~~
Tek mesele şuydu ki hayat kendime ne kadar güvendiğini ya da bir şeylere ne kadar çok inanmak istediğini umursamıyordu.
~~~*~~~
Kitabın adı : Ölene Dek Beraberiz
Orijinal adı : Till Death
Yazarı : Jennifer L. Armentrout
Çevirmen : Asena Çakmak Özdemir
Yayınevi : DEX
Sayfa sayısı : 380
Kitabın tanıtım yazısı:
“Bana o gelinliği giydirip, gözümü bağlayarak dışarı çıkardığında biliyordum… Buraya kadardı işte. Ölecektim… Ağladı, Cole. Dışarıda yanımda yürürken ağlıyordu. Hıçkırıyordu… Ben de… Ona yalvardım, yakardım… Öleceğimi biliyordum ve ölmek istemiyordum.”
Damat lakaplı seri katilin elinden kurtulabilen tek kadın olan Sasha, on yıl önce kaçarcasına terk ettiği küçük kasabasına geri dönmeye karar verir. Ancak eski hayatını yeniden kurmak düşündüğü kadar kolay olmayacaktır. Annesinin işlettiği otele adımını attığı andan itibaren kâbus yeniden başlar. Kasabada ardı ardına kadınlar kaçırılıp öldürülür. Üstelik tüm cinayetler Sasha ile bağlantılıdır. Onun elindeyse yalnızca, yıllar önce ardında bıraktığı aşkı Cole vardır.
kapak tasarımını ve konusunu sevemedim :)
YanıtlaSilalıntılar güzeldi ama :)
teşekkürler :)
Polisiye severler ya da romantik severlerin seveceği türde değil genelde romantik gerilim severlere göre o yüzden az bir kesim sever bu tür kitabı 🙂 teşekkür ederim yorum yaptığınız için 🙂
Sil