22 Aralık 2021 Çarşamba

0 Sally Thorne - Nefret Oyunu



~~~*~~~
Bir teorim vardı. Birinden nefret etmek ve ona aşık olmak rahatsızlık verecek kadar birbirine benzer duygulardı. 
~~~*~~~

 

Yorumlarına çok güvendiğim bookstagram arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine aldığım bir kitaptı hatta öyle ki yazarın diğer iki kitabını aldım. Ama itiraf etmek gerekirse bu kadar seveceğimi düşünmemiştim. 

Yazarın ülkemizde yayınlanan 3 kitabı var. Hepsi Yabancı Yayınları'ndan çıktı ve hazır indirimler varken kaçırmadan almalısınız. Kitap romantik komedi tadındaydı. Eğlenceli, akıcı, romantik, zaman zaman tutkulu, güçlü karakterlerin olduğu, aile ilişkilerine de değinen çok güzel bir aşk hikayesiydi. Aslında duygularını bastırmak için birbirlerine saran iki insanın hikayesi tabi bunu eğlenceli şekilde kaleme alınmıştı. 

Kapak tasarımlarından da zaten romantik komediliği belli ediyor ama emin olun okuyana kadar klasik bir romantik komedi gibi geliyor ama aslında çok daha güzeli.. kesinlikle film izler gibi değil baya kitap okur gibiydi ve çok sevdim. Normalde romantik komedilerde pek duygular ön planda tutulmadan yazılıyor hep böyle hissederim bu türü okurken ama bu kitap da duyguların anlatılış ve ifade ediliş biçimini çok sevdim. 


~~~*~~~
Birinden nefret etmek çok yorucuydu. Damarlarımdaki kanın he atışı beni ölüme daha çok yaklaştırıyordu. Bense bu azalan dakikaları beni hor gören biriyle harcıyordum. 
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Lucy ve Joshua, ayrı yayınevlerinde çalışırken yayınevlerinin birleşme kararından sonra ikisi de kendi patronlarının asistanları olarak çalışmak durumda kalmaktadır. Aynı yerde karşılıklı masalarda çalışan ikili hep bir rekabet içerisindedir. Hep birbirlerine karşı bir açık yakalama ve bir oyun oynama modundadırlar. Görünüşte de birbirlerinden ölümüne nefret ediyorlardır. Ancak... bir gün yapılan bir toplantıda terfi etme şansı yakalamışlardır. En iyi bir şekilde sunumunu yapıp o mevkiyi hak ettiğini gösterme yarışına giren ikili bu sürede aslında duygularıyla da yüzleşmek durumunda kalır. Bir gün aniden Lucy'nin hastalanması, sonrasında Joshua'nın ona yardımcı olma çabası, Lucy'nin başka biriyle randevuya çıkarken Joshua'nın kıskanması falan derken ikilinin arasındaki elektrik cazırdamaya başlayarak alevlenir. Şimdi birbirlerinden nefret etme moduna değil de baştan çıkarma moduna doğru gidilmektedir. Birbirlerinin sırlarını ifşa ederken ve keşfederlerken, aslında birbirlerinde nelere dikkat ettiklerini ve aslında önemsizmiş gibi gördükleri detayları farkında olmadan analiz etme sebepleri ortaya dökülmeye başladığında aslında aralarındaki nefretin büyük bir aşk olduğunu keşfederler. 

Bu aşkın keşfini kitap bize sunuyor. Başta da dediğim gibi, eğlenceli, romantik ve zaman zaman tutkulu bir şekilde sunuyor. Okumak da dolayısıyla oldukça zevkli oluyor. 

Normalde benim gibi bu tür kitapları seven okurların bir oturuşta bitireceği bir kitap. Ama tabi benim elimde 3 gün oyalandı çünkü elime hep çok geç saatlerde aldım ve ertesi gün işe gidecek olmanın verdiği uykusuzlukla uzun saatler okuyamadım. Ama bittiğinde yüzümde kocaman bir gülümseme oldu demeliyim. 

Öncelikle ikilinin birbirleriyle ilgili dikkat ettikleri şeyler çok iyiydi. Lucy, Josh'ın gömlek renklerinin sıralamasına dikkat etmesi... Josh'ın Lucy'nin etek elbise giydiği günleri not alması ve alev topu rengindeki rujunu bilebilmesi... 

Birbirlerinin işlerindeki mükemmelliği bilebilmeleri ve bunu karşı tarafa söylemeseler de takdir edebilmeleri... çok güzeldi. 


~~~*~~~
Onunla ilgili her şey zevk vericiydi. Her yerinden kalite, lüks akıyordu ve her şeyi o kadar doğruydu ki. Her kısmı mükemmelce tasarlanmış ve korunmuştu. Onca zamanı ona hayran olmadan harcadığıma inanamıyordum. 
~~~*~~~

Josh'un geçmişinden ailesi yönünden yaralı olması, desteği Lucy'de araması ve bunu bulabilmesi çok güzeldi. Özellikle Josh duygularını söylediğinde ne kadar yoğun hissettiğini fark etmek paha biçilemezdi. 

Lucy ise.. mutlu bir çocukluğun oluşturduğu o kadın tek kelimeyle alev topuydu. Cesareti, başarıları, hayallerinin peşinden gitmesi, takıntıları, duyguları... her şeyiyle işte iş dünyasındaki kadın bu olmalı dedirtti ama tabi çok nadiren de olsa kadın karakter severim bu kadını sevdim. Lucy tatlım süperdin. 

Kitapta en sevdiğim detaylardan biri de karakterlerdi. Lucy her ne kadar çok mükemmel bir karaktere sahip olsa da alışılagelmiş kadın karakterler gibi uzun boylu değil kısa boyluydu ve bunu da zaman zaman dile getirilmesi kitaba hoş bir değişiklik katmıştı. Aynı zamanda Josh da tüm yakışıklılığına rağmen kendi içinde güvensizliklerinin olması da hoş bir değişiklikti. Biz hep alışmışız yakışıklı özgüveni tavan olan adamlara bu tür değişiklikler çok güzel gidiyor. 

Kitaba dair yazmak istediğim o kadar detay var ki spoiler olur diye korkuyorum ama bir iki şeyden daha bahsedip sonlandıracağım. 

Paintball kısmında bir sahne vardı... okuyan bilir o sahne çoook güzeldi ama değil mi? Bir de düğünde Lucy'nin Josh'ın babasına kafa tuttuğu kısım. Adam nasıl kuyruğunu kıstırdı ama... çok eğlendim orada :D Ahh bir de turkuaz rengiyle ilgili bir detay vardı... yatak odasının duvar renkleri.. off ya çok iyiydi. 

Ayy susuyorum yoksa kontrolden çıkacağım ama şunu söyleyeyim kitabı kapattığımda yüzümde kocaman bir gülümseme oldu, işte aradığım böyle kitaplar dedim. İyi ki yazarın diğer kitaplarını da almışım :) 

Bu arada bu kitabın filmi 2022 de çıkıyor,  amazon prime ama internette bulabilirseniz diye düşünüyorum ya da üyeliğiniz varsa tavsiye ederim izleyin ;) Ben de izleyeceğim, çıktığında ;)

Ah bir de kitaba dair puanım 5 üzerinden 5 tabi ki :)


~~~*~~~
"Onu kızdırıyorsun. Ondan hiç korkmadın. Sadece küçük ofis çekişmelerinizde üstün gelebilmek için bile olsa onu anlayabilmek için zaman harcadın. Onu fark ettin."

"Onu fark etmemek için çok çalıştım."

"Ne Josh ne de babası kolay erkekler değildir. Bazı erkekler keyiflidir. Örneğin Patrick. Makuldür, sakindir, gülümsemeye hazırdır. Joshua'nın ona da taktığı bir lakap var. Bay Hoş Adam. Bu doğru. Öyledir. Josh gibi birini sevebilmek için güçlü bir kadın olmak gerekir ve bence bu sensin. Patrick açık bir kitap gibidir. Joshua ise kilitli bir kasa. Ama o buna değer. "
~~~*~~~


Kitabın adı      : Nefret Oyunu
Orijinal adı     : The Hating Game
Yazarı            : Sally Thorne
Çevirmen        : Onur Kınacı Birler
Yayınevi          : Yabancı Yayınları
Sayfa sayısı     : 384

Kitabın tanıtım yazısı: 

Düşman (isim):
1) Bir insanın yenemediği ya da üstesinden gelemediği bir rakip
2) Bir insanın felaketi
3) Joshua Templeman

Lucy Hutton ve Joshua Templeman birbirlerinden nefret ediyordu. Bu sadece hoşlanmamak ve birbirlerine katlanmak zorunda kalmak da değildi. Gerçekten nefret ediyorlardı. Ortak iki CEO'nun asistanları olarak karşılıklı çalışırken, duygularını pasif agresif yollarla birbirlerine göstermekten de hiç çekinmiyorlardı. Lucy, Joshua'nın işine neşesiz, sıkıntılı ve titiz yaklaşımını anlamıyor, Joshua ise Lucy'nin parlak elbiselerinden, acayipliklerinden ve iyimser tavrından dolayı hayrete düşüyordu.

Şimdi, aynı terfi için çabalarken çekişmeleri doruk noktasına ulaşmış ve Lucy, bu son oyunları neredeyse onu işinden edecek olmasına rağmen geri adım atmayı reddetmişti. Fakat Joshua ve Lucy arasındaki gerilim kaynama noktasına gelecek ve Lucy, belki de Joshua'dan nefret etmediğini fark etmeye başlayacaktı. Hatta belki de Joshua'nın da ondan nefret etmediğini. Yoksa bu sadece başka bir oyun muydu?

“Plajda bir gün için mükemmel bir seçim olacak mutlu bir hikaye, gerçekten harika.”
- Kirkus Reviews

“Komik, zekice, yeni ve ilk sayfasından en sonuna kadar tamamen eğlenceli. Kesinlikle öneriyorum.”
- Susan Elizabeth Phillips, New York Times çoksatan yazarı

“Bağımlılık yapacak, büyüleyici bir ilk kitap. Nefret Oyunu aşk (ve nefret) ve heyecanla dolu.”
- Christina Lauren, New York Times çoksatan yazarı

“Sally Thorne, aşk hikâyelerinde kahkahayı özleyenlerin isteklerini yerine getiriyor. Karakterlerin sivri zekalarının birbirleriyle çarpışması son derece komik, iğneleyici, seksi ve gerilimle dolu. Sonuç, Joshua daha Lucy'nin kalbini çelmeden okuru kendine âşık edecek. Haylaz, alaycı, romantik bir hikaye.”
- Sarah MacLean, Washington Post

“Muhteşem, iğneleyici ve çok komik, yeni bir ses. Nefret Oyunu romantik komedi dünyasını kasıp kavuracak. Bugüne kadar okuduğum en iyi kitaplardan biri.”
- Kristan Higgins, New York Times çoksatan yazarı

"Bazılarınız sadece ofisten uzaklaşmış olmak için plajlara kaçmış olabilir ama bize göre bu komik ve romantik ofis komedisi fikrinizi değiştirebilir. Lucy ve Joshua'nın hikâyesini keyifli ve seksi bulacağınızı biliyoruz.”
- Bookish

“Thorne, dikkat edilmesi gereken güçlü bir yazar. İlk kitabı okurların, her ne oyun oynarlarsa oynasınlar Joshua ve Lucy'yi desteklemesine sebep olacak.”
- Library Journal 




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın