Yorumlarına çok güvendiğim bookstagram arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine aldığım bir kitaptı hatta öyle ki yazarın diğer iki kitabını aldım. Ama itiraf etmek gerekirse bu kadar seveceğimi düşünmemiştim.
Yazarın ülkemizde yayınlanan 3 kitabı var. Hepsi Yabancı Yayınları'ndan çıktı ve hazır indirimler varken kaçırmadan almalısınız. Kitap romantik komedi tadındaydı. Eğlenceli, akıcı, romantik, zaman zaman tutkulu, güçlü karakterlerin olduğu, aile ilişkilerine de değinen çok güzel bir aşk hikayesiydi. Aslında duygularını bastırmak için birbirlerine saran iki insanın hikayesi tabi bunu eğlenceli şekilde kaleme alınmıştı.
Kapak tasarımlarından da zaten romantik komediliği belli ediyor ama emin olun okuyana kadar klasik bir romantik komedi gibi geliyor ama aslında çok daha güzeli.. kesinlikle film izler gibi değil baya kitap okur gibiydi ve çok sevdim. Normalde romantik komedilerde pek duygular ön planda tutulmadan yazılıyor hep böyle hissederim bu türü okurken ama bu kitap da duyguların anlatılış ve ifade ediliş biçimini çok sevdim.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Lucy ve Joshua, ayrı yayınevlerinde çalışırken yayınevlerinin birleşme kararından sonra ikisi de kendi patronlarının asistanları olarak çalışmak durumda kalmaktadır. Aynı yerde karşılıklı masalarda çalışan ikili hep bir rekabet içerisindedir. Hep birbirlerine karşı bir açık yakalama ve bir oyun oynama modundadırlar. Görünüşte de birbirlerinden ölümüne nefret ediyorlardır. Ancak... bir gün yapılan bir toplantıda terfi etme şansı yakalamışlardır. En iyi bir şekilde sunumunu yapıp o mevkiyi hak ettiğini gösterme yarışına giren ikili bu sürede aslında duygularıyla da yüzleşmek durumunda kalır. Bir gün aniden Lucy'nin hastalanması, sonrasında Joshua'nın ona yardımcı olma çabası, Lucy'nin başka biriyle randevuya çıkarken Joshua'nın kıskanması falan derken ikilinin arasındaki elektrik cazırdamaya başlayarak alevlenir. Şimdi birbirlerinden nefret etme moduna değil de baştan çıkarma moduna doğru gidilmektedir. Birbirlerinin sırlarını ifşa ederken ve keşfederlerken, aslında birbirlerinde nelere dikkat ettiklerini ve aslında önemsizmiş gibi gördükleri detayları farkında olmadan analiz etme sebepleri ortaya dökülmeye başladığında aslında aralarındaki nefretin büyük bir aşk olduğunu keşfederler.
Bu aşkın keşfini kitap bize sunuyor. Başta da dediğim gibi, eğlenceli, romantik ve zaman zaman tutkulu bir şekilde sunuyor. Okumak da dolayısıyla oldukça zevkli oluyor.
Normalde benim gibi bu tür kitapları seven okurların bir oturuşta bitireceği bir kitap. Ama tabi benim elimde 3 gün oyalandı çünkü elime hep çok geç saatlerde aldım ve ertesi gün işe gidecek olmanın verdiği uykusuzlukla uzun saatler okuyamadım. Ama bittiğinde yüzümde kocaman bir gülümseme oldu demeliyim.
Öncelikle ikilinin birbirleriyle ilgili dikkat ettikleri şeyler çok iyiydi. Lucy, Josh'ın gömlek renklerinin sıralamasına dikkat etmesi... Josh'ın Lucy'nin etek elbise giydiği günleri not alması ve alev topu rengindeki rujunu bilebilmesi...
Birbirlerinin işlerindeki mükemmelliği bilebilmeleri ve bunu karşı tarafa söylemeseler de takdir edebilmeleri... çok güzeldi.
Josh'un geçmişinden ailesi yönünden yaralı olması, desteği Lucy'de araması ve bunu bulabilmesi çok güzeldi. Özellikle Josh duygularını söylediğinde ne kadar yoğun hissettiğini fark etmek paha biçilemezdi.
Lucy ise.. mutlu bir çocukluğun oluşturduğu o kadın tek kelimeyle alev topuydu. Cesareti, başarıları, hayallerinin peşinden gitmesi, takıntıları, duyguları... her şeyiyle işte iş dünyasındaki kadın bu olmalı dedirtti ama tabi çok nadiren de olsa kadın karakter severim bu kadını sevdim. Lucy tatlım süperdin.
Kitapta en sevdiğim detaylardan biri de karakterlerdi. Lucy her ne kadar çok mükemmel bir karaktere sahip olsa da alışılagelmiş kadın karakterler gibi uzun boylu değil kısa boyluydu ve bunu da zaman zaman dile getirilmesi kitaba hoş bir değişiklik katmıştı. Aynı zamanda Josh da tüm yakışıklılığına rağmen kendi içinde güvensizliklerinin olması da hoş bir değişiklikti. Biz hep alışmışız yakışıklı özgüveni tavan olan adamlara bu tür değişiklikler çok güzel gidiyor.
Kitaba dair yazmak istediğim o kadar detay var ki spoiler olur diye korkuyorum ama bir iki şeyden daha bahsedip sonlandıracağım.
Paintball kısmında bir sahne vardı... okuyan bilir o sahne çoook güzeldi ama değil mi? Bir de düğünde Lucy'nin Josh'ın babasına kafa tuttuğu kısım. Adam nasıl kuyruğunu kıstırdı ama... çok eğlendim orada :D Ahh bir de turkuaz rengiyle ilgili bir detay vardı... yatak odasının duvar renkleri.. off ya çok iyiydi.
Ayy susuyorum yoksa kontrolden çıkacağım ama şunu söyleyeyim kitabı kapattığımda yüzümde kocaman bir gülümseme oldu, işte aradığım böyle kitaplar dedim. İyi ki yazarın diğer kitaplarını da almışım :)
Bu arada bu kitabın filmi 2022 de çıkıyor, amazon prime ama internette bulabilirseniz diye düşünüyorum ya da üyeliğiniz varsa tavsiye ederim izleyin ;) Ben de izleyeceğim, çıktığında ;)
Ah bir de kitaba dair puanım 5 üzerinden 5 tabi ki :)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın