Çıktığı gibi aldığım kitaplardan biri Azrail Koşuyor. Normalde bu tür kurguları çok severim, zaten Stephen King'in genelde kitaplarını da severim, hem kitaplarından çevrilen filmleri hem de kitaplarını sevdiğimi söylemeliyim. Gerçi Kara Kule Serisi hariç, çünkü sevemediğim tek serisi o sanırım.
Neyse...
Azrail Koşuyor, heyecanlı, dur durak bilmeyen, gerilimin asla bitmediği ve merakla okunan bir kurgusu var. Üstelik çok kalın değil, ince bir kitap olması da kurgunun tam da olması gerektiği gibi olduğunu ve gereksiz uzatmalardan uzak durduğunu gösteriyor. Sonu ise şaşırtıcı... şöyle ki evet beklenen bir son ama o sona gidiş şaşırtıcı o yüzden de kitabı kapattığınızda tatmin edici bir son veriyor size.
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; halkın bölündüğü sınıflandırıldığı, fakir halkın tam dibi yaşadığı bir dünya da Ben Richards, henüz on sekiz aylık olan kızının hastalığı için çaresizce para bulmayı hedefliyor. Her ne kadar anlık çözüler bulsalar da kızı için daha iyi bir tedavi için bir yarışmaya katılmaya karar verir. Yarışmada av olacak ve peşindeki avcılardan kaçarak geçirdiği her saat için ailesine para verilecek ve bu para ile kızı tedavi olabilecektir. Bu yarışmayı kazanmak için çok fazla sebebi olan Richards, ani bir kararla bu yarışmaya katılıyor. Geçirdiği onlarca testten sonra yarışma başladığında yaptığı zekice hamleler ve öldürdüğü polisler başına aldığı paralarla kızının tedavi olduğunu düşünerek hayatta kalmaya çalışıyordur. Her ne kadar zekice hamleler yapsa da karşısında çok büyük bir güç ve ondan nefret eden halk vardır. Daha da önemlisi onu ihbar edenler de para kazandığı için daha da dikkatli olması gerekmektedir. Bu hayatta kalma savaşında sonunda öleceğini bilse de asla pes etmez ve savaşmaya devam eder. Ancak hesaba katmadığı şey ise... karşısındaki güç öyle bir güç ki... Richards'ın çok büyük kayıplarına neden olabileceklerdir.
Kitapta da Richards'ın hayatta kalma çabasını, zekice hamlelerini ve planlarının haricinde bir babanın ailesi için yapabileceklerini de okuyoruz.
Kurgu cidden zekice yazılmıştı. Richards'ın yaptıkları, konuşmaları, fark ettikleri ve bütün bunlar karşısındaki planları... ona yardım eden insanlar ve dahası çok iyi kurgulanmıştı. Özellikle sonu... evet böyle bir son bekliyordum ama altındaki sebepleri beklemiyordum o da beni tatmin eden detaylardandı.
Stephen King'in zaten kitaplarda ters köşe yapmayı sevdiğini biliyoruz o yüzden böyle bir son da o ters köşelerden sayılabilir. İnsanı böyle en olmadık anlardan vuruyor resmen.
Richards'ın kendine güveni, kendi potansiyelinin farkında olması ve bunu bilerek hareket etmesi cidden o yapıdaki insanların her şeyi yapabileceklerini gösteriyor.
Bir de kaybedecek hiçbir şeyleri olmayan insanların... ya da ipin ucunda sevdiği insanlar olanların...
Ben kitabı cidden çok sevdim. Beklediğimden daha iyiydi. Keşke filmi olsa zevkle izlenecek bir film olduğunu söyleyebilirim. Kitapta zaten film tadındaydı.
Bu tür kurguları sevenlere ve özellikle Stephen King severlere tavsiye ederim.
Kitabı okudum diye hatırlıyorum ama baya zaman olmuştur bir daha okuyabilirim King'in kitaplarını ben de çok severim ama senin gibi Kara Kule serisi hariç :-))
YanıtlaSilAyy Kara Kule Serisi hakkında böyle düşünen tek kişi olmadığıma sevindim. :)
Sil