20 Haziran 2024 Perşembe

0 ALINTILAR // Teagan Hunter - Tek Vuruş (Carolina Comets #3)



  Kitabın yorumu için tıklayınız!






"Kuralları biliyordun," dedim. 

Ona tokat atmışım gibi başını kaldırdı.

"Kuralları biliyordun mu?" Alaycı bir şekilde güldü. "Evet, sanırım onları biliyordum. Ama bil bakalım ne oldu, Lowell? Kurallar değişti. Oyun değişti. Hoşuna gitse de gitmese de hamileyim ve ne istediğini umursamadan bu bebeği doğuracağım. Bunun bir parçası olmak istemiyorsan, sadece söyle ama orada durup sanki yaşananların hepsi benim suçummuş ve bunu bilerek, seni tuzağa düşürmek için yapmışım gibi davranma."

...

"Aman Tanrım." Ağzı şaşkınlıkla açıldı. "Gerçekten de öyle düşünüyorsun, değil mi? Bunu benim planladığımı düşünüyorsun? Sana tuzak kurduğumu düşünüyorsun." Bana doğru bir adım attı, burunlarımız neredeyse birbirine değecek kadar yakındı. "O zaman sana bir sır vereyim, dostum. Bunu, ben istemedim, özellikle de seninle olmasını hiç istemedim."




*****

Dürüstçe, "Korkuyorum," diye itiraf ettim. İtirafım karşısında ağzını şaşkınlıkla açtı. "Ama endişelenecek bir şey olmadığını da biliyorum. Oraya gideceğiz, bebeğimizin kalp atışlarını dinleyeceğiz ve her şey güzel olacak."

"Nereden biliyorsun?"

"Sadece biliyorum. Ve eğer yanılırsam, bana tekrar vurmana izin vereceğim. Bunu yapmayı ne kadar çok sevdiğini biliyorum."

"Of," diye sızlandı. "Senden bir bebeğim olacağına inanamıyorum."

"Ama bu oluyor. O yüzden inansan iyi edersin, tatlım." Göz kırptığımda gözlerini devirdi ama dudaklarındaki gülümsemeyi yakalamıştım. "Hadi, gerçekten geç kalmadan önce içeri girelim."

Kapımı açtım ama dudaklarından ismim döküldüğünde duraksadım. 

"Hey, Cameron?"

Tekrar ona döndüm. "Hımm?"

Kararsızlıkla bana baktı. 

Uzun bir süre hiçbir şey söylemedi, sadece bana bakmaya devam etti. 

Ve nihayet konuştu. "Seninle olduğu için mutluyum."



*****

Masadakilere, "Biz çıkıyoruz," diye haber verdi. 

Miller dudağını büzerek, "Aa, şimdiden mi?" diye söylendi. "Yuh."

"Üzgünüm. Kızlarımı eve götürmem gerek. Yorgunlar."

Harper onun sözleriyle neşelendi. "Kızlar mı?!"

"Ona aldırış etmeyin. Henüz cinsiyetini bilmiyoruz. Sadece o, kız olduğunu düşünüyor."

Lowell, "Çünkü öyle," diye ısrar etti.

Onu görmezden geldim. "Cinsiyetini öğrenmek için yirminci haftaya kadar beklemeye karar verdik."

Collin, "Ben paramı erkeğe yatırıyorum," dedi.

Rhodes, "Hayır. Bence kız," diye araya girdi. 

Miller da, "Ben de kız diyorum," diye dahil oldu. 

"Sayıca üstünüz." Lowell elini karnıma yerleştirdi. "Bunu duydun mu? Kız olsan iyi edersin yoksa cezalısın."



*****

Ne duymayı beklediğimi bilmiyordum ama bunu beklemediğim kesindi. 

"Sen... bunun üzerinde çalışıyorsun?" Başını salladı. "Ama sen... demiştin ki... sen..."

"Paniklemiştim. Çok paniklemiştim ama konuşmanın tek bir anında bile bebeği istemediğimi ya da onun hayatının bir parçası olmak istemediğimi söylemedim. Bunu hep istedim, her zaman da isteyeceğim." Bana doğru bir adım atarak ellerini bu gece ikinci defa karnıma yerleştirdi. Eğilip gözlerimin içine baktı. "Bu sonsuza kadar sürecek, Hollis. Ve ben her anında burada olacağım."



*****

"Bu iş burada bitti."

"Hayır. Bitmedi. Onun kalbini kırdıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edemez. Bu işler böyle yürümüyor."

"Onun kalbini kırmak mı?" diye mırıldandım. "Ben onun kalbini falan kırmadım. O benimkini kırdı."

Collin kavgamıza kaldığı yerden devam etmek istercesine arkasını döndü. "Ne dedin sen?"

"Hollis'in kalbini kırmadığımı söyledim. O, benim kalbimi kırdı ve onu seviyorum, tamam mı?" Güçlükle ayağa kalktım, kum torbasıymışım gibi yumruk yediğim için hafifçe sendeliyordum. Zonklayan çenemi ovuşturup nefesimi düzene sokmaya çalıştım ama pek başarılı olamadım. "Onu seviyorum. Kahretsin, şimdi mutlu musun?"

Öfkeyle, "Hayır," dedi, Collin. "O mutlu olana kadar ben de olmayacağım ve senin düzeltmen gereken bir ton kahrolası şey var."



 

 

 

 

 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın