Kitabın yorumu için tıklayınız!
"Ben bir kahraman olmaktan çok uzağım, Sarışın. Hiç kimse için kurşun yemedim."
"Biri için kurşun yememiş olabilirsin ama hiç tanımadığın bir kız için yanan bir binanın içine girdin çünkü o kız en değer verdiği eşyasını geride bırakmak istemiyordu."
"Senin için her gün yanan bir binanın içine girebilirim."
"Bugün başka ne öğrendiğimi bilmek ister misin?"
"Ne?"
Gözlerinde bir değişiklik oldu ama hiçbir şey beni sonrasında söyleyeceklerine hazırlayamazdı. "Me estoy enamorando, muy profundamente." Geçen gece ona söylediğim İspanyolca kelimeler, kusursuz bir şekilde dilinden döküldü.
Sana aşık oluyorum, hem de çok fazla.
Dudaklarım bir sırıtışa dönüştü. "Bugün çok fazla şey yapmışsın, Bella."
"Hmm," diye mırıldandı ama alaycı tonu gözlerindeki o bakışla birlikte yumuşadı. "Gerçekten öyle mi demek istedin?"
Göz temasını asla koparmadan yüzüne düşen altın rengi bir tutam saçı geriye attım. "Evet, öyle demek istedim."
"Güzel çünkü ben de öyle demek istedim."
Elleriyle yüzümün iki yanından tutarak gözlerimizin karşı karşıya gelmesini sağladı. "Casate conmi go," diye fısıldadı. Sıcak gözleri ruhuma işlerken kelimeler dilinden en güzel şekilde döküldü.
Bunumu çekip kafam karışmış bir şekilde ona baktım. "Bir saniyeliğine seksi olmayı bırakıp bunu anlayacağım şekilde söyleyemez misin? Bu hafta İspanyolcamı pek geliştiremedim."
Dudaklarında büyüleyici bir gülümseme belirdi ama hızla kaybolurken ifadesi ciddileşti. "Evlen benimle."
Vücudumdaki her kas hareketsiz kaldı, dudaklarım şaşkınlıkla aralanmıştı.
Elini kaldırarak, "Beni dinle," diye başladı. "Çabuk olduğunu biliyorum ve muhtemelen şu anda aklımı kaçırdığımı düşünüyorsun. Bunu bir hafta hatta iki yıl bekleyip sonra sana sorabilirdim ama soru yine aynı olacak, CeCe. Sonsuza kadar benim olmanı istiyorum."
Beynim içinde bulunduğum anı idrak etmeye çalışırken göğsüm heyecanla sıkıştı.
"Sana veremeyeceğim çok şey var," diyerek devam etti. "Pahalı Barbie tipi arabalar ya da Vera denen o kadından üç bin dolarlık bir elbise gibi."
Dudaklarım küçük bir gülümsemeyle kıvrıldı.
"Ama senin için ateşten geçerim. Senin için yanan bir binaya koşarım." Uzanıp boynumu avuçladı, başparmağı tenimi okşuyordu. "Senin için ölürüm, CeCe."
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın