25 Eylül 2018 Salı

0 Burcu Büyükyıldız - Cezayir Menekşesi (Aşkın Renkleri Serisi #3)


~~~*~~~
"Aşk istiyorum," diye mırıldandı kendi kendine. "Ayaklarımı yerden kesip bana kendimi unutturacak, tutkulu, ateşi damarlarımda dolanacak bir aşk istiyorum. Bu aşka hak ettiği cesareti vereceğim, söz veriyorum."
~~~*~~~

Kalemini çok sevdiğim yazar Burcu Büyükyıldız'ın çıkan son kitabı ve benim hep okumayı ertelediğim kitabı Cezayir Menekşesi de okundu. Ne yazık ki okundu çünkü sevdiğim yazarları devamlı okumak isterim ve Burcu hanım da o yazarlardan biri. 

Kitabın bitmiş olmasına mı üzüleyim yoksa yazarın okumadığım başka kitabı kalmadı ona mı üzüleyim bilmiyorum. Ama genel olarak ara ara diğer kitaplarının sayfalarını karıştırdığım gibi bu kitabında sayfaları karışacak. Kuzey'i özlediğimde ya da Selin'in çok güzel sevişini özlediğimde mutlaka el atacağım. :)


~~~*~~~
Kendisine hiçbir kadına bakmadığı gibi bakmasını diliyordu.
Tutku ve aşkla...
İhtiras ve şefkatle...
Ona dokunmadan, onu hissetmeden duramıyor gibi ama yine de parmak uçlarıyla severcesine...
~~~*~~~

Direk yoruma daldım ama öncelikle Burcu Büyükyıldız'ın kitaplarını neden sevdiğimi söylemek istiyorum. Kitaplarında kuru bir aşk hikayesinden daha fazlasını barındırıyor. Arkadaşlık ve aile ilişkilerine öyle güzel değiniyor ki okurken kendi kuzenlerimle ya da kardeşimle ve ailemle olan iletişimimin aynısını görüyorum bu da kitabı benim için daha eşsiz kılıyor açıkçası. 

Kuzey, Sarp, Hazar, Mira, Naz ve Baran'ın ilişkisi aynı benim kuzenlerimle olan ilişkim gibi dolayısıyla en çok hoşuma giden şey de onların birbirleri ile olan diyaloglarına bayıldığımı söylemeliyim. 

Bunun yanında aşkın içerisine karıştırdığı o polisiye dokunuşlar bence kitaba bir ekşın katıyor bu da türlerinden kitabı ayırarak daha değerli kılıyor bence. Vıcık vıcık bir aşkı okumaktansa gerçek aşkı, duyguları okuyoruz. Bu da benim tam olarak aradığım şey.

İşte böyle sıralayabileceğim birçok nedende dolayı Burcu Hanım'ın kitapları benim için farklı. 

Neyse yazarı çok övdüm kitabın yorumuna geçeyim ben :)

~~~*~~~
"Senin oyuncağın olmak istemiyorum," dedi Selin dilinin uzuna kadar gelenleri tutamayarak.
Kuzey'in bakışları ansızın çatıldı. "Böyle mi hissettiriyorum?"
"Öyle değil mi? Benimle birlikte olmak istediğini inkar etmiyorsun. Üstelik apaçık söylemekte de sakınca görmüyorsun. Peki, istediğini elde edersen ne olacak, Kuzey? Ya da ben daha ne kadar kafanı meşgul edeceğim?"
"Seni bir oyuncak olarak görmedim, Selin."
"Ama daha fazlası olduğumu da söyleyemiyorsun."
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Selin en yakın arkadaşı ile katıldıkları yılbaşı partisinde gördüğü Kuzey'e aşık olur. Onunla yakınlaşabilmek için planlar yaparken tek gecelik ilişkilerin adamı olan Kuzey o yılbaşı akşamdan bir kez görüp aklında yer edinen menekşe rengi gözleri unutamamıştır. Kuzey'in yeni evinin iç dekorasyonu işini arkadaşının aracılığıyla alan Selin bunu bir fırsata dönüştürüp hem Kuzey'e sıradan bir kadın olmadığını gösterip hem de onun gönlünde yer edinmeye çabalayacaktır. Ancak Kuzey'in peşinde olduğu adamlar, o adamların sakladığı sırlar yavaş yavaş gün yüzüne çıkarken Kuzey'in hayatı tehlikeye girerken aslında en büyük sırrın ve en büyük tehlikenin içerisine doğru gittiklerini çok geç fark ederler. Bu süre içerisinde yakınlaşıp birbirlerinin hayatında yer edinen Kuzey ve Selin hemen hayatta kalmaya çalışıp hem de aşklarını korumaya çabalayacaklardır. 

Özellikle son 100 sayfa nefes kesiciydi. O son... o son sır var ya... bitirdi beni! Hep söylüyorum ve söylemeye de devam edeceğim beni şaşırtan yazarları severim ve bu kitapta o son sır beni hayrete düşürdü ve hiç beklemediğim anda ortaya çıktı. Bu da benim için hem şaşırtıcı hem de nefes kesici satırların geldiğini gösterdi.

Selin'i sevdim ki normalde ben kadın karakterleri pek sevmem çünkü nedense yazarlar hep sümsüz kadınları kaleme alıyorlar ama Burcu Hanım, güçlü, ayakları üzerinde dura karakterleri kaleme aldığı için sevdim Selin'i de. Aşkına sahip çıkması, aşkı için çırpınması çok güzeldi. Özellikle son sayfalarda kırık kalbine rağmen yine aşık olduğu adama sığınması süperdi.

~~~*~~~
"Kuzey! Bugün... yanımda olduğun için teşekkür ederim."
"Nerede olabilirim? Sen uzun zamandır hayatımın merkezindeyken, başka bir yerde olmam imkansız, sarışın."
~~~*~~~

Kuzey ise... adamım sen nasıl bir şeydin ya... tamam bir Demir ya da Sarp ya da Yağız değildin benim için ama sen de bambaşka bir şeydin. Hepiniz aynı oranda sahiplenme duygusuna sahipken hepiniz bambaşka sevdiniz be. Kuzey'de geç de olsa anladı sevdiğini ama duygularını dile getiremediğini söylemesi bile çok tatlıydı.

Kitapta yine bütün karakterlerin boy göstermesi çok güzeldi. Birbirlerine destek olmaları, önemsemeleri falan muhteşemdi. 

Mira'nın hamileliği, Sarp'ın aşık olmadan önceki haline de bir dokunuş yaptık. 

Aslında daha detaylı birçok şeyden bahsetmek istiyorum ama ne yazık ki spoiler veririm diye korktuğumdan susuyorum. Ama kitabın sondan bir önceki bölümü... Selin ile Kuzey'in tatilleri çok tatlıydı. Adam bir de ben öküzüm, romantik değilim diyor :) ahh bir de o son bölüm var ya o son bölüm. Yeminle çok pis özendiriyor yazar evli mutlu çocuklu moduna :) tabi bir Kuzey olacaksa bize de neden olmasın ;) 

Neyse ben Cezayir Menekşesi'ni çok sevdim. Yazarın kitaplarını seviyorum ve size de tavsiye ederim. Mutlaka okuyun :)

~~~*~~~
"Sen... Tıpkı ilk karşılaşmamızdaki gibi, hayatımın da tam ortasına düştün. Benimle didiştin, savaştın, buzdan farksız gördüğün bu adamı kimsenin beceremediği kadar güldürdün. Bana tüm asla'larımı unutturdun. Bir asla'm daha kaldı, sarışın. Onu da geride bırakmama izin ver." Alnını onunkine yaslayıp, kutunun içinden yüzüğü çıkardı. Ve ansızın, tek solukta, "Benimle evlen!" diye fısıldadı.
~~~*~~~


Aşkın Renkleri Serisi


Kitabın adı    : Cezayir Menekşesi
Yazarı           : Burcu Büyükyıldız
Seri Bilgisi    : Aşkın Renkleri #3
Yayınevi        : Ephesus Yayınları
Sayfa sayısı    : 528

Kitabın tanıtım yazısı: 

Yalnızca Tutkunun Varlığına İnanan Karşı Konulmaz Bir Adam… Rüzgârına Kapıldığı Adamı Elde Etmeye Kararlı Büyüleyici Bir Kadın… Kar Tanelerinin Düştüğü Yerde Başlayan, Yakıcı Ve Kural Tanımayan Bir Aşk…

Kuzey Doğan, gri gözleri ve sert duruşuyla kadınları fethedip, mesleğinde fırtınalar estiren, hırslı ve korkusuz bir avukattı. Kalbini ısıtmayı hiç kimse başaramasa da, karanlık bir gecede gördüğü ışıltılı bakışlar soğuk duvarlarının ardında bir yangın başlatmıştı. Güzelliği ve zekâsıyla herkesi kendine hayran bırakan Selin Soydan, âşık olduğu adamı baştan çıkarabilmek için yaptığı planların işe yarayacağını sanıyordu. Derinlerinde ne sakladığını bilmediği bir buz dağına çarptığında, korumaya çalıştığı iradesi de paramparça olmuştu.Tutkunun ateşi ikisini de kavururken, Kuzey sahip olduğu kararlılığı ellerinde tutabilecek miydi? Tehlikelerle örülü geçmiş aralarına sızdığında, tutsak edilmiş duygular zincirlerinden kurtulup özgür kalabilecek miydi?

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın