~~~*~~~
"Gecenin bir yarısı, bilmediğin bir arazide, hem de ahırdaki en tehlikeli atla ne yaptığını sanıyorsun?"
"Ne bağırıyorsun? Sağır değilim ben!"
"Ölebilirdin lanet olasıca!"
"Çok mu üzülürdün? Hiç sanmıyorum!"
"Bunu sakın bir daha yapma!"
"Bana emir verme!"
"Lanet olsun! Bir kere de 'tamam' de!"
"Diyorum zaten, aptal! Diyorum ama sen duymuyorsun.O gece otel odasında, mağazanın kabininde, sizin evde, bizim evde ve az önce şurada!" Başını çevirip az önce üzerinde sevişmek üzere oldukları toprağı işaret etti. "Sana tamam demiştim! Ama sen o kadar sağırsın ki, hiçbirini duymadın!"
~~~*~~~
Türk yazarlarla devam eden ben, bir Türk yazarın daha kitabını bitirdim. Aslı Karabulut'un okuduğun ilk kitabı olmasının yanında bu kitabı yani Kan Kırmızı hikayesini, Wattped'de hikaye olduğu dönemlerde okumuştum. Bu yüzden bu hikayenin konusunu, kurgusunu, yazarın bu hikayedeki kalemini ve beni neyin beklediğini bilerek okudum.
Aslı Karabulut, şuanda yanılmıyorsam üçüncü kitabını çıkarmış yazarlarımızdan biri. Kalemi akıcı, sürükleyici ama bazen -özellikle bu kitap için diyorum- aynı monotonluktan sıkıcı bir kısma kayıyor. Yine de aşk kendini okutuyor.