~~~*~~~
İstediği yalnızca Kuzey'in aşkı değildi. O, Kuzey'in ona yaşatabileceği her duygu için ölüyordu.
~~~*~~~
Kuzey ile Selin'in hikayesini çok beğendim ki zaten yazarın kitaplarını da çok severek takip ediyordum. Bu kitabı da aynı zevkle okudum diyebilirim.
Şuraya tekrardan kitabın seri bilgisini ve yorumlarının linkini bırakıp okurken post-it doldurduğum alıntıları sizlerle paylaşayım dedim :)
Aşkın Renkleri Serisi
~~~*~~~
"Birlikte işe yaptığım kişilerin, en yakın adamımla fkörtleşmesi hoşuma gitmez. Tekrarlandığı takdirde, iş birliğimiz sona erer."
"En yakın adamınızla flört ettiğimi mi düşünüyorsunuz?"
"Düşünmüyorum. Görüyorum."
"O halde bir göz doktoruna gitmenizi tavsiye ederim. Ben yalnızca bana içtenlikle davranan birine nezaket gösteriyorum. Hepsi bu."
Kuzey kartlarını açık oynamayı severdi. "Emin olamıyorum," dedi.
"Neden?" diye sordu Selin.
"Samimi davranışlarının hedefinde olmak için ne yapmam gerektiğini..."
~~~*~~~
~~~*~~~
Sadece sev beni istiyorum. Benim seni sevdiğim kadar sev beni. Daha azı, ölümüm olur.
~~~*~~~
~~~*~~~
İncecik bir çarşafla örtülen, çıplaklığının etkisiyle ürperen tenini, bu gece kendisine hem cenneti hem de cehennemi yaşatan adamın ısıtabileceğinin farkındaydı.
~~~*~~~
~~~*~~~
"Kırılmandan korkuyorum."
"Çoktan kırıldım, Emoş. O gece, Kuzey beni çırılçıplak bırakıp gittiğinde kırılıp dağıldım. Paramparçayım. Ama kalp kırıklığı olmadan aşk yaşanıyor mu? Kim sahip ki bu lükse benim bir ayrıcalığım olsun."
~~~*~~~
~~~*~~~
"Sen kafamın her yerindesin! Saçların, gözlerin, yüzün, sesin... O gece sana dokunmama izn verişin, bana teslim oluşun... Her yerdesiniz be! Kurtulamıyorum!" diye bağırdı yumruğunu duvara hıncını almak istercesine vururken. "İşin garibi, kurtulmayı denemiyorum da! Anla bunu artık. Başka kadınlar zerre kadar ilgimi çekmiyor. Latan anlamaz, burnunun dikine gidip benimle savaşan, baş belası bir sarışın var aklımda!"
"Bu ne demek?"
"Bu, bir tek seninle ilgileniyorum demek. Sana bir tek ben dokunabilirim demek. Yalnızca benimsin demek."
~~~*~~~
~~~*~~~
Selin tığkı ofisinde olduğu gibi, hayatının da tam ortasına düşmüştü. Yaptığı her şeyle adamı büyülemiş, bakışları, gülüşü, öpüşü ve tutkulu dokunuşları Kuzey'in dünyasını temelinden sarsmıştı. Ve şimdi yıkılıp ters yüz olan hayatının enkazının altındaydı...
~~~*~~~
~~~*~~~
"Biz... savaşmaya ne zaman son vereceğiz? Ne zaman birbirimizi acıtmadan biz olmayı becerebileceğiz? Bunu bir gün gerçekten başarabilecek miyiz, Kuzey?"
"Ben sana hiçbir zaman cenneti vadetmedim. Ama cennet ya da cehennem... hangisini yaşayacaksan, bunu sana ben vereceğim! Her ikisinde de benden başkasıyla olamayacağını, benden uzakta bir hayat yaşayamayacağını yakında sana göstereceğim."
~~~*~~~
~~~*~~~
"Sana hiçbir konuda yalan söylemedim! Senin aksine, söylediğim her şey doğruydu!"
"Benim aksime mi? Ben hangi konuda yalan söyledim sana?" Selin küçük yumruklarını onun göğsüne defalarca vurdu. "Yaptığım tek şey hiç düşünmeden kendimi sana teslim etmekken, bunun yeni yalan?"
"Sen... En başından beri ilişkimizdeki her şeyi tel tek planlamadın mı? Karşılaşmalarımızı... kıskandırmalarını... tutku oyunlarını... Her şeyden haberim var! Yaptığın tüm küçük planları biliyorum!"
"Her şeyi biliyorsun öyle mi?" Bu adama hissettikleri yüzünden ölürken, suçlamalarına katlanamadı. "Peki, seni nasıl delicesine, kendimden vazgeçercesine sevdiğimi de biliyor musun? Sana nasıl canım acıya acıya aşık olduğumdan haberin var mı, lanet olası? Tüm yaptıklarımın sana duyduğum bu nefesimi kesen aşkta kaynaklandığını anlayamadın mı?"
~~~*~~~
~~~*~~~
"Sana dünyanın döndüğünü dahi unutturmam, tecrübelerimi üzerinde uygulamam çok vaktimi almazdı. Ama ya istediğim sensen? İstediğim sana sahip olmak, seni benim yapmaksa?"
"Ne zaman kadar?" Selin titrek çıkan sesini bastırmaya gerek duymadı. "Ne zaman bitecek benimle sevişme isteğin?"
"Anlamıyor musun beni, Selin? Yoksa anlamamak için direniyor musun? Seni istiyorum ben. Hayatımda... seni, benim diye tanıtabilmek istiyorum. Bunun ne zamana kadar devam edebileceğini bilmiyorum . Bununla ilgili sana bir söz veremem. Sadece... Tümüyle benim olmanı istiyorum. Yatağımda olman için çıldırıyorum. Kollarımda, yaratacağımızdan emin olduğum ateşte yanmanı ve en önemlisi de bir ilişkide ne olması gerekiyorsa her şeyi benimle yaşamanı arzu ediyorum. Ve sana... çok fazla seçenek bırakmıyorum, Selin. Bunu o sevimli kafana soksan iyi edersin."
~~~*~~~
~~~*~~~
"Neden sevmiyorsun beni?" dedi canını yakan bir haykırışla. "Beni sevmeni istiyorum," diye fısıldadı. "Beni, seni sevdiğim kadar delice sev istiyorum. Sevsene, Allah'ın cezası! Ben seni o kadar çok seviyorum ki... Nefes alamıyorum artık."
"Sevmek mi? Sevmek, hedefine herhangi birini koyabileceğin boktan bir kelime! Kardeşimi severim. Hem de çok... Annemi de öyle... Ya da babamı... Kuzenlerimi, arkadaşlarımı... Bir erkek, etrafında kıymet verdiği birçok insanı sevebilir. Ama yalnızca tek bir kadın için hayatını bile düşünmeden feda edebilir." Çenesini sıktı. Şakağında atıp duran damar, nasıl zorlandığının kanıtıydı. Selin'in başına silah dayanmış görüntüsü bir daha asla unutamayacağı şekilde aklına kazınmıştı. "Ben orada... Sahip olduğum her şeyin, canımın üzerinde saydığım bir kadın uğruna ölmeye hazırdım! Sevmek çok kolay ve sıradan, sarışın! Sana karşı hissettiklerimin kolay ve sıradan olmakla en ufak bir ilgisi bile yokken, eğer seni kaybetseydim bu dünyayı yakardım!"
"Bu... Sen... Ne demek istiyorsun, Kuzey?"
Kuzey onun yüzünü avuçladı. "BEN! SANA! ÖLÜYORUM! GÖRMÜYOR MUSUN?"
~~~*~~~
Arada aşk romanı okumak lazım... paylaşıma teşekkürler..
YanıtlaSil