0 Elizabeth Hoyt - Ruh Eşini Bulduğunda (Greycourt #2)

~~~*~~~

"Gücü elinde bulunduran insanlar, diğerlerini dışlayarak güçlerini muhafaza etmeye eğilimlidir. İnsan doğası böyledir."

~~~*~~~ 

 Her ay okuduğum historical romans etkinliğinde bu ay ki kitabı Elizabeth Hoyt'un son kitabı aynı zamanda Greycourt Serisi'nin 2. kitabı olan Ruh Eşini Bulduğunda'ydı. 

Yazarın kalemiyle bu seri ile tanıştım ve onunla da devam ediyorum, diğer kitaplarını da aldım kısa zamanda onlara da dalış yapacağım ama yavaş yavaş acelemiz yok ne de olsa. Bu tür çok zor çıkıyor elimizdekileri idareli kullanalım değil mi ama ;) 

Kitap akıcıydı, okurken sıkmıyordu ve su gibi akıyordu. Çabuk da bitti ama birkaç sayfa daha uzun olsaydı da çifti biraz daha mutlu okumak isterdim. 

İlk kitaptan tanıdığımız ve ben oradaki yorumumda da bahsettiğim Messalina'nın hikayesiydi bu kitap. Kitap alışılagelmişin dışında, kontların ya da düklerin olduğu bir aşk hikayesi değildi basit bir adamın hatta geçmişi fazlasıyla karanlık bir adamın aşk hikayesiydi bu yüzden de değişik konusundan dolayı sevdim. 

~~*~~~

Messalina ona göre değildi, bu başından beri aşikardı. 

Yine de Gideon gözlerini ondan ayırmayı bir türlü becerememişti. İçindeki bir şey onu istiyordu.

~~~*~~~ 

Kitabın konusuna değinmek gerekirse; Messalina, anne babasını ve ablasını kaybettikten sonra iki erkek bir kız kardeşiyle kalır. Vesayeti bir dük olan amcasında olan genç kızın, tek amacı acımasız amcasından kaçmanın ve kız kardeşini korumanın yollarını bulmaktır. Çünkü ağabeyleri onları korumak ve kollamak için hiçbir şey yapmamaktadır. Ancak bir gün Messalina, amcası tarafından acilen çağırılmasının altında bir şey olduğunu düşünerek yanına gider ve kendisi için bir evlilik ayarladığını öğrenir. Hem de kendi emrinde çalışan, pis işlerini yapan bir adam olan Gideon Hawthorne ile... Gideon ise karanlık ve kimsesiz geçmişinden çok çalışarak ve mantıklı hareket ederek kurtulmuş, hayatta kalmayı başarmış bir adamdır. Dük'ün pis işlerini yaparak kendi kazancına ulaşırken de mantıklı yatırımlarla varlıklı birine dönüşmüştür. Tüm bu süre boyunca da dükün yeğeni Messalina'nın büyüyüp genç bir kadın olmasını izlemiştir. Dükten ayrılmak istediğinde son bir iş daha ister dük ve bunun karşılığında da ödül olarak yeğeni Messalina ile evliliği ve yüklü çeyizini verir. Bunu kabul eden Gideon, önce genç kadınla evlenecek sonra da görevini öğrenecektir. Ancak hesaba katmadığı şey, çiftin birbirlerine karşı olan duyguları ve dükten gelecek görevdir. Çünkü dük öyle bir şey isteyecektir ki görevi yapıp yapmayacağı bütün hayatını etkileyecektir. 

Öncelikle dediğim gibi erkek karakterin bir asilzade olmaması ve doğuştan gelen zenginliklere sahip bir adam olmaması oldukça güzel bir değişiklik oldu. Geçmişinde hayatta kalabilmek için çok fazla şey yapmış, bu uğurda da kardeşini bile gözlerinin önünde ölümünü izlemiş bir adam okumak çok güzel bir değişiklikti. 

Bunun yanında Messalina'nın da bir yanda her şeyini kaybetmiş bir kadın olmasına rağmen kız kardeşi için göze aldıklarını ve cesaretini okumakta çok güzeldi. 

Aslında bir insanın sevdikleri için göze aldıkları, onlar için hayata tutunma çabaları ve daha da önemlisi hayatta kalma çabalarını anlatması hoş bir değişiklikti. Tabi bunun Londra aristokrasisinde nasıl karşılanacağını okumakta öyle...

~~*~~~

Messalina onun zayıf noktasıydı. Elinden kayıp gitmesine izin veremezdi.

~~~*~~~ 

Gideon'ın sırf Messalina mutlu olsun, onunla kalsın, gülümsesin diye göze aldıkları çok şekerdi. Gerçi Messalina da o asillerin arasında gözden kaçırdıklarını Gideon ile gördü. Ve hep vahşi ve kötü adam olarak kabul ettiği Gideon'ın da aslında nasıl bir adam olduğunu görünce yaşadıkları ve duyguları çok güzeldi. 

Gideon karakterine bayıldığımı söylemeliyim. Açıkçası o kadar şey yaşadıktan sonra güçle ayakta kalabilmesi... bütün acılarına... kaybettiklerine rağmen... muhteşemdi. 

Kitabın sonu aslında şaşırtıcı değildi benim için çünkü Gideon'a olan saldırıları ve kimin yaptığını az çok tahmin etmiştim yanılmadım. Beni yanıltan bambaşka bir tercih olurdu ;) Gideon'ın Julian ile olan durumunu ise kitabın en başından beri bekledim sonunda birbirleriyle konuşmaları çok iyiydi.

Kitaba dair çok detaylı bir yorum yapmayacağım. Historical romans açlığımı bastıracak bir kitaptı ama asla unutulmaz olacak bir kitap değildi. Ortalama bir kitaptı ne yazık ki genelinde ama karakterlerdeki değişiklik ve duyguların ifadeleri hoşuma gittiği için ortalamadan bir tık daha iyi oldu gözümde. 

Bu yüzden 5 üzerinden 4 veriyorum kitaba... cömert davranmış olabilirim ama benim için öyleydi. Yine de çok büyük beklentiyle okumayın ;) 

~~*~~~

"Soylular kurt gibidir, yaralı bir tavşanmış gibi davranırsan derhal üstüne çullanıp seni parçalarlar." 

~~~*~~~ 

Greycourt Serisi

• Gizemli Sevgili
• Ruh Eşini Bulduğunda
• No Ordinary Duchess 

Kitabın adı     : Ruh Eşini Bulduğunda

Orijinal adı     : When a Rogue Meets His Match

Yazarı            : Elizabeth Hoyt

Çevrimen       : Gülfem Çırak

Seri Bilgisi      : Greycourt #2

Yayınevi         : Nemesis Kitap

Sayfa sayısı    : 368

Kitabın tanıtım yazısı:

 

“Elizabeth Hoyt’un anlatımı gerçek olamayacak kadar iyi.” –Lisa Kleypas

“Hiç kimse bir ilişkideki kalp kırıklığı ve umut anlarını Hoyt kadar zarif bir şekilde anlatamaz. Greycourt Serisi Gizemli Sevgili’nin ardından tehlikeli ve alaycı yeni bir hikâyeyle devam ediyor.” –Booklist

Windemere Dükü’nün ona verdiği görevleri sorgulamadan yerine getiren Gideon, dük için çalışmayı bırakıp kendi işini yapmak istemektedir. Dük ona son kez zorlu bir iş verir ve karşılığında yeğeni Messalina Greycourt’u teklif eder.

Hayat dolu ve nüktedan bir genç kadın olan Messalina onca talibi arasından amcasının Bay Hawthorne’u seçtiğini öğrendiğinde dehşete kapılır. Teklifi kabul etmeyi düşünmeyen genç kadın, Gideon’un ona sunduğu anlaşma yüzünden ikilemde kalır. Ancak Gideon’la vakit geçirdikçe ondan uzak durmanın sandığından çok daha zor olacağını anlar.

Gideon bir yandan zorlu görevini yerine getirmeye çalışırken bir yandan da aşkı için her şeyin üstesinden gelebilecek mi?