19 Mayıs 2020 Salı

0 Elizabeth Hoyt - Gizemli Sevgili (Greycourt #1)


~~~*~~~
Christopher başka bir kadın istemiyordu. Onu istiyordu. Freya'yı. Eğer onu kendisiyle birlikte olmaya ikna edemezse hayatı boyunca başka bir eş istemeyeceğini hissediyordu. 
Aşık olamayacaktı. 
Yani ya Freya olacaktı ya da hiç kimse.
~~~*~~~


İlk okuduğumu Elizabeth Hoyt kitabıyla karşınızdayım. Bu yazarın kitaplarını çok övüyorlar ve bende bir historical romans sever olarak okumalıyım diye düşündüm. Pegasus Yayınları'ndan çıkan kitaplarını topluyorum bu yüzden henüz yayınlanmaya başlayan Nemesis'ten çıkan kitabıyla başlayayım dedim. Hem de yeni serisinin ilk kitabıydı denemek için güzel bir atılımdı benim için. 

Öncelikle yazarın kalemini sevdim. Kurgularını kaleme alış şeklini sevdim. Başlarda sıkıcı gelse de sonrasında akıcı ve güzel bir kalemi vardı. Başlarda ağır ilerliyordu kitap açıkçası böyle devam ederse zor biter diye de düşündüm ama sonra güzel açıldı. O bakımdan güzeldi ve sevdiğimi söylemeliyim. 

Kitabın kısaca konusuna değinmeyeceğim, arka kapak yazısı yeterince açık bir şekilde anlatıyor konusunu çünkü. 


~~~*~~~
Freya kolay bir kadın değildi ama Christopher'a yaşadığını hissettiriyordu. Dahası, yaşamak istemesini sağlıyordu.
~~~*~~~

Freya'nın görevi ve ait olduğu topluluğa dair yaptıkları çok güzeldi. Bu türde güçlü kadın karakterleri okumak ve kendi fikirleri olan kadınları görmek çok güzel oluyor. Freya'da onlardan biri ve tavrı, duruşu, cesareti çok güzeldi. 

Bu türün kitaplarında okuduğumuz kadınların aksine de oldukça cesur geldi bana açıkçası. Yani gözü kapalı davranıp Harlowe ile yaşadıkları ve cesareti güzeldi. Freya'nın bu gözü karalığını sevdim. 

Harlowe ise... diğer kitaplardaki karakterler gibi değildi. Yani o kitaplardaki karakterlerin aksine daha normaldi... o burnu havada, kendi bildiğini okuyan tavrı yoktu bence her ne kadar öyleymiş gibi görünse de bence değildi. Bunu sevdim. Her ne kadar bir Dük olsa da o mevkinin verdiği gücü elinde bulundurmasına rağmen onu kullandığı zamanlar çok nadirdi. 

Harlowe'un Freya'yı tanıdığı, onunla beraber olma çabaları çok güzeli. Evlenme teklifi ettiği kısımlar da... özellikle sevdiği kadın için göze aldıkları da çok tatlıydı. 

Messsaline'nın hikayesi serinin ikinci kitabı ve merak ettiğimi söylemeliyim. Çünkü onun da hikayesine hafiften değinir gibi oldu ve bence oldukça ilgi çekici olduğunu düşünüyorum. 

Bu arada bölüm başlarındaki peri hikayesi çok güzeldi. 

Ancak bütün bunların yanında, kitapta yarım kalmış hissi veren hikayeler vardı, keşke onların da sonuçlarını net öğrenme şansımız olsaydı. Mesela Arabella'nın aşık olduğu ama annesinin tereddütlü olduğu genç adam... ya da Harlowe ile Freya'nın ailesi arasındaki sıkıntı? Nasıl sonuçlanacaktı? Bunları da görmeyi isterdim açıkçası... 

Kitabı sevdim, dediğim gibi başlarda ağır ilerledi ama geneline bakıldığında sevdiğimi söylemeliyim. Benim için 5 üzerinden 4'lüktü. 

Kesinlikle yazarın diğer kitaplarını da deneyeceğim. 


~~~*~~~
"Seni çok seviyorum Christopher. Bazı zamanlar hoş bir kadın olmayabiliyorum ama deneyeceğim ve..."
Christopher onun konuşmasını bir öpücükle böldü, sonra dudaklarına doğru fısıldadı. "Değişme. Asla değişme. Senin aksiliğini, somurtmalarını, benimle hararetle tartışmanı seviyorum. Ben bir dişi aslan istiyorum, bir kuzu değil."
~~~*~~~



Greycourt Serisi



Kitabın adı     : Gizemli Sevgili
Orijinal adı     : Not The Duke's Darling
Yazarı              : Elizabeth Hoyt
Çevirmen        : Gülfem Çırak
Seri bilgisi       : Greycourt #1
Yayınevi           : Nemesis Kitap
Sayfa sayısı      : 360

Kitabın tanıtım yazısı: 

Freya de Moray, pek çok kimliğe sahiptir: Bilge Kadınlar adlı gizli bir örgütün üyesi, gözden düşmüş bir dükün kızı ve bir soylunun evinde -sahte isimle- çalışan bir refakatçidir.

Ama asla bağışlayıcı biri değildir… 

Geçmişte ağabeyinin hayatını mahveden ve ailesinin çöküşüne sebep olan Harlowe Dükü, onun da katıldığı bir ev davetine gelince, Freya bir Bilge Kadın olarak yapması gerekeni yapar.

İntikamını alacaktır.

Harlowe Dükü Christopher Renshaw ise şantaj kurbanıdır ve söz konusu ev davetine katılmayı da sırlarının gizli kalabilmesi için kabul etmiştir. Orada bu şantaja bir son vermeye niyetlidir.

Fakat işler ikisinin de umduğundan farklı gelişir.

Davette karşılaştığı refakatçi Bayan Stewart’ın, yani Freya’nın kim olduğunu anlayan dük için her şey giderek daha karmaşık bir hal almaya başlar. Freya, onun unutmaya çalıştığı tüm günahlarını biliyordur ve Christopher’ın bu ateşli, cesur ve şehvet uyandıran genç kadına karşı koyması çok güçtür. Öyle ki, Freya’nın büyük bir tehlike içinde olduğunu öğrendiğinde, onu güvende tutmak için her şeyi göze alacaktır…




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın