0 Louise Gornall - Parçalı Bulutlu

~~~*~~~

Kulağa tuhaf, hatta zalimce geliyordu ama zeki olursam insanların tuhaf taraflarımın ötesini görmeye zorlanacağı fikri zihnimin bir köşesinde parlıyordu.

~~~*~~~

 

Ve karşınız en yenilerden biri olan Parçalı Bulutlu'nun yorumuyla geldim. Aslında konusunu okuduğumda ilgimi çekmişti ve değişik bir şekilde internette de pek fazla kişinin de bu kitaba dair paylaşımda bulunmadığını görünce de dedim ki gizli kalmış bir efsane olabilir. Bu yüzden de biraz öncelik verdim bu kitaba. Çünkü biliyorsunuz ki bazı yeni çıkan kitaplar arşa çıkarılırken bazıları da gölgelerde kalıyor ve sonunda da aslında çok güzel eserler gözden uzaklaşmış oluyor. Bu kitabın da öyle olduğunu düşünerek aldım ve okudum... 

Şimdiki düşüncem de öyle bir kitap olduğu yönünde. Muhtemelen beklendiği gibi değer görmeyecektir. 

Normal 17 yaşındaki gençlerin hikayesi olarak baz almayın çünkü öyle değil. Psikolojik detayları olan, o yaştaki gençlerin aslında yaşayabileceği psikolojik sorunları konu alan bir kitap. Aslında sadece 17 yaşındaki değil yetişkin kişilerin de yaşayabileceklerini anlatan bir kitap. Anksiyete ve OKB hastası insanların neleri yaşayabileceklerini anlatırken bunu henüz lise çağındayken karşılaşabilecekleri zorlukları da anlatılmıştı kitapta. 

~~~*~~~

Tam olarak bu an, son dört yıldır yaşadığım en güzel andı. Bu anı bir kutuya koyup sonsuza kadar saklamak istiyordum.

~~~*~~~

Neyse bu kadar detay verdikten sonra biraz da kitabın kısaca konusundan bahsedip yorumuma başlayayım. Norah henüz 17 yaşında olan ve yaklaşık dört senedir anksiyete ve OKB ile savaşan, şiddetli panik atak krizleri geçiren bir kızdır. Kendisini evin içerisinde güvende hissedip dış dünyanın fazlasıyla tehlikeli olduğunu düşünmektedir. Öyle ki olası mikropları ve bakterileri bile istemsizce düşünen beyni yüzünden insanlarla temaslar bulunamaz, evinden çıkamaz ve annesi hariç kimseye de güvenemez hale gelmiştir. Bir gün yan evine yeni taşınan komşuları ve kendisiyle yaşıt olan Luke ile bir arkadaşlık başlar aralarında. Luke, her ne kadar Norah'ın normal olmadığının farkına varsa da kızla iletişimi kesmeyerek ve sınırları belirleyerek iletişimde kalarak arkadaşlık kurar. Luke, Norah'ın problemlerini anlayıp onu rahatsız etmeyecek boyutta arkadaşlık kurarken Norah da Luke'un kendisi için normal gençler gibi sosyal hayattan vazgeçmesini istememektedir. Ancak Luke ciddi anlamda Norah'tan hoşlandığı için genç kızla vakit geçirmek oldukça hoşuna gitmektedir. Bir şekilde aralarındaki arkadaşlığı ilerletme yoluna girdikleri noktada Norah'ın hastalıkları kendini gösterirken yaşadığı öz güven problemleri de gün yüzüne çıkar ve Luke ile Norah'ı bir çıkmaza sürükler... Norah kendi hayatının iplerini eline alabilecek mi yoksa bu hastalıkların gölgesinde kalıp saklanacak mı onu okuyoruz. 

Öncelikle yorumum başında da söylediğim gibi aslında hiç de kolay bir durum değil bunu 17 yaşındaki bir kızın durumuyla okumak çok daha etkileyiciydi. Geç kaldığı şeyler, yapamadığı şeyler, aslıdan içten içe istediği ama korkuları yüzünden geri çekişleri ve hatta hayal bile kuramaz hale gelişleri aslında çok etkileyiciydi.

Bütün bunların yanında Norah'ın içinde yaşadıkları ve verdiği savaşlar aslında cesaretinin göstergesi olmasına rağmen kendini güçsüz hissetmesi de etkileyiciydi. Çünkü kendi içinde ve beyninde verdiği savaşlar aslında çoğu insanın dayanamayacağı boyutlarda olmasına rağmen genç kızın bunlarla baş etme şekli onun içinde bastırılmış cesareti gösteriyordu. Her ne kadar kendisi kabul edemese de... 

~~~*~~~

"Şimdiye kadar seni ikinci kez kriz geçirirken gördüm. Acı verici ve yorucu görünüyor. Bir insanın bu kadar çok acı çekişini izlemek güzel bir şey değil."

~~~*~~~

Luke'un da pes etmeden Norah ile arkadaşlık kurma çabası, ondan hoşlanması ve onunla vakit geçirmeyi dışarıda diğerleriyle vakit geçirmeye tercih etmesi güzel detaylardı. Aslında hayatta öyle değil mi? Sevdiğin kişiyle olmak, mutlu olduğun şeyi yapmak önemsiz sosyalleşmelerden daha güzel değil mi? Bunu çok güzel gösteriyordu bence bu kitap.

Luke'un Norah'ın hassas olduğu noktalara özen göstermesi, onun için dikkat ettiği detaylar da çok güzeldi. Buna karşılık Norah'ın merak ettiği şeylere, sınırlarına anlayışla karşılaması ve birçok konuda onu cesaretlendirmesi de güzeldi.

Bence kitap oldukça güzel kurgulanmıştı. Zaten Norah'ın tarafından anlatılıyordu ve onun içinde yaşadığı savaşları da çok güzel anlatıyordu. 

Kitaba dair çok fazla şey söylemeyeceğim. Evet belki birçok kişinin okuyamayacağı bir kitap ama bu tür psikolojik savaşlarla hayatta kalma çabasını, hayata devam etme çabasını anlatan kurguları seviyorsanız kaçırmayın derim. 

Kitaba dair puanım 5 üzerinden 5 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟🌟

~~~*~~~

"Cesur olduğunu biliyorsun, değil mi?"

Beni başka biriyle karıştırıyor olmalıydı. "Tüm bu korkuların var, vücudun tüm bu acıya ve kalp ağrısına katlanıyor, hem de her gün devam ediyorsun. Bence bu çok cesurca."

~~~*~~~

Kitabın adı      : Parçalı Bulutlu

Orijinal adı     : Under Rose-Tainted Skies

Yazarı            : Louise Gornall

Çevirmen        : Günseli Bayır

Yayınevi          : Yabancı Yayınları

Sayfa sayısı     : 256

Kitabın tanıtım yazısı: 

On yedi yaşındaki Norah her şeyden korkmanın mantıksız olduğunu biliyordu ama zihni, dışarıdaki dünyanın çok tehlikeli olduğu konusunda ısrarcıydı. O da tek güvenli limanı olan evinde kalıyor, başkalarının yaşamlarını pencereden ve sosyal medya hesaplarından izliyordu.

Ömrünü dört duvar arasında geçireceğini artık kabullenmişken yan eve kendi yaşlarında bir çocuk taşınmıştı: Norah’ya baktığında sorunları yerine komik, zeki ve cesur bir kız gören Luke. Norah aralarında bir şeyler filizlenmeye başladığını hissetse de Luke’un “normal” bir kızı hak ettiğini düşünüyordu. Göğe özgürce bakabilen, el ele tutuşmaktan korkmayan, bu kadar parçalanmamış birini…

Peki ya kendine Luke’un gözlerinden bakabilseydi?

*

“Şimdiye kadar okuduğum en güzel ve en cesur agorafobi hikâyesi!” —Holly Bourne

“Louise Gornall, kendi tecrübesini ilgi çekici ve aydınlatıcı bir kurguya dönüştürmeyi başarmış.” —Bulletin

“Gornall, Norah’nın şiirsel iç konuşmaları aracılığıyla son derece gerçek sorunlarla savaşan genç bir kadının zihnini bütün açıklığıyla görmemizi sağlıyor.” —Publishers Weekly

“Kişiyi zayıf düşüren zihinsel bir rahatsızlığı arka planına alan bu aşk hikâyesi mizahla, kendinden şüphe duymakla ve en sonunda kendini kabullenmekle yoğrulmuş dokunaklı bir roman.” —School Library Journal