Kitabın yorumu için tıklayınız!
*****
"Tutku, güzel bir şey olabilir, Phae. Kadınlardan zevk alıyorum. Onlar da benden zevk alıyorlar. Eğlence için kalp kırmıyorum ya da masumiyet bozmuyorum."
Phaedra birden bire ayaklarının üzerinde sallandığını hissetti. "Tasasız kelimeler, efendim. Yine de sizde bir esrarengizlik var; diğerlerinin görmesini istediğinizden emin olmadığım bir acılık. Öyleyse tam bir hedonist değilsiniz, sanırım."
Ağzı kıvrıldı ve gözleri birden parladı. "Canlı bir hayal gücünüz var, Leydim. Flörtümüzde çok ciddi olmayalım, hmm?"
"Ben flört etmem."
"Bende ruhumu açmam," diye karşılık verdi.
*****
"Lütfen..." Sesi utanç verici bir şekilde takılmıştı ve Nash, başını çevirmek zorunda kaldı.
"Lütfen, ne?"diye sordu Tristan yumuşak bir biçimde.
Nash güçlükle yutkundu, boğazını temizledi ve bakışını beklenmedik misafirine çevirdi. "Tanrı aşkına, kardeşimi incitmeyin, Bay Talbot. Daha önce çok fazla incindi. Sadece hoş bir kadınla oyalanmak istiyorsanız, size yalvarırım gidin ve bir başkasını bulun. Phaedra bunu hak etmiyor."
Talbot ona sabit bir şekilde baktı. "Bence, bayım, kız kardeşiniz çok güçlü bir kadın," dedi sonunda. "Sizin inandığınızdan daha güçlü, sanırım."
Ama Nash kafasını salladı. "Şimdi, Talbot bu anca senin onu ne kadar az tanıdığını kanıtlıyor. Dikkatle kurulmuş ön cephesinin ardında hakikaten cam kadar kırılgan bir kadın var."
Talbot, Nash'in sözlerini düşünüp taşınıyormuş gibi odanın uzak köşesine baktı. "İtiraf etmeliyim, Nash, en onu bu şekilde görmüyorum."
"Çok az insan görür," dedi Nash. "Ve bu, bayım, benim onu başka bir erkeğe teslim etmekte aceleci olmayışımın sebebi."
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın