8 Ekim 2023 Pazar

0 Liz Carlyle - Yalnız Benim Ol (Neville Family & Friends #4)

 


~~~*~~~
"Gerçeğin içinde, çirkin bir gerçek olsa bile, güzellik vardır, Tristan." 
~~~*~~~


Bir historical romans yorumuyla karşınızdayım. Bu ayın kitabıydı, her ay okuyoruz biliyorsunuz ki eğer sizde katılmak isterseniz instagram sayfamızı (@illekitaplahistoricalokuyoruz) etiketleyerek ya da katkı yaparak katılabilirsiniz. 

Kısa bir etkinlik bilgisi geçtikten sonra kitaba döneyim. Eski kitaplardan biri ve zaten günümüzde bu tür o kadar az çıkıyor ki hep eskilerdeyiz bu türde ne yazık ki. 

Ülkemizde 2 kitabı yayınlanan ama aslında daha çok kitabı olan bir serinin kitabı Yalnız Benim Ol. 
Normalde seride 4 kitap var ama sağ olsun Pegasus bizlerle 4. kitabı buluşturdu gerisini de boş verdi. Devamı çıkmadı ama iyi tarafından bakıyorum her kitap başka karakteri anlattığı için yarım kalmış olaylar yok bu güzel haber. 

Historical romans türünde olmasına rağmen polisiye bir kurgu da eklenmiş olmadı oldukça farklılık yaratmıştı kitaba ve bu türde alıştığımız aristokrasiden biraz daha farklıydı karakterler ve bu durum bence kitabı diğerlerinden ayırdı diyebilirim. 

~~~*~~~
"Bir erkek tüm bedeline rağmen perişanlığıyla eğlenebilmelidir sanırım. Ne de olsa güzel bir kızın ilgisinden hiç zarar gelmez."
~~~*~~~


Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Leydi Phaedra, hizmetçisinin kardeşi Millie'yi Londra'da ararken bir cinayete tanık olur. Her ne kadar kimin öldürdüğünü görmese de adam can verirken adamın yanında olması olayları onun için karıştırır. Bir de Millie'nin ellerinde olduğunu düşündüğü geneleve girmeye ve genç kadını oradan kurtarmayı hedeflerken olayların iyice ortasında kalır. Bu sırada babası Dış İşleri Bakanlığında çalışan Tristan Talbot yani Lord Avoncliffe ise her ne kadar babasının izinden gitmese de kendi bildiği ve mutlu olduğunu düşündüğü hayatı yaşasa da babasının ölüm döşeğinde olması ve bu cinayeti çözmeyi ona görev olarak vermesi sonucunda yolları Phaedra ile kesişir. Her ne kadar genç kadından etkilenmiş olsa da onun bir leydi olması genç adamı geri tutar. Çünkü adı çapkına çıkmıştır ve kendi arzuları için kadınlarla utanmadan, saklama gereği duymadan birliktelikler yaşamaktadır. Bunun üzerine genç kadının her daim onun araştırdığı yerlerde karşısına çıkması da ikili için hem aralarındaki kimyayı etkilemeye hem duygularını ele geçirmeye hem içlerinde aşkın filizlenmesine yol açarken hem de genç kadını adım adım tehlikeye sürüklemektedir. Tristan şimdi adımlar atıp genç kadını korumaları, aralarındaki tutkuyu da canlı tutmalıdır. Çünkü genç kadına karşı bir şeyler hissettiğinin farkındalığıyla onu tehlikelerden uzak tutmalıdır. Karşısındaki Rus ajanları olması ve tehlikeli olmaları da Tristan'ın işini hiç kolaylaştırmamaktadır. 

Öncelikle kitabın sadece aşk romanı olmaması ve araştırma, cinayet ve dedektif detaylı olması başta da dediğim gibi türün diğer kitaplarından bir tık ayırdı kitabı. Çünkü kitaba başlarken beklentim kesinlikle bu değildi ve beklediğimden de iyi çıktı demeliyim. 


Tristan'ın karakteri, kendini bilmesi, farkında olmadan sevdiği insanları koruma çabası, iz üzerinde olduğu şeyler konusunda tutkulu olması çok güzeldi. Özellikle de Phaedra ile olan ilişkilerinde çok tatlıydı. Aralarındaki diyaloglarda genç kadına davranışları çok güzeldi. 

Phaedra'nın da ne istediğini bilen ve bu yolda ilerlemekten korkmayan karakterde olmasını çok sevdim. Cidden kendini düşünmeden başkaları için çabalaması içinde nasıl da büyük bir cesaret barındırdığını gösteriyordu. 


~~~*~~~
"Biz farklıyız, Zoe, sen ve ben," diye fısıldadı. 
Ama Zoe, ağzı açık, bakışını uzağa dikti. "Evet, sen bir erkeğin evleneceği tür bir kızsın," dedi; sesi alışılmadık bir biçimde sakindi. "Bense onların kuytu köşelerde öpmeye çalışacağı türden bir kızım."
~~~*~~~


Bunun yanında Phaedra'nın geçmişinde yaşadığı aşk ve devamında onun genç kadına verdiği zarar da onun en büyük kırılganlığı olması... bunu da çok güzel kamufle etmişti. 
O satırları okurken, Tristan'a neler yaşadığını anlatırken tepkim hep Tristan'ın gibi oldu. Resmen adam benim ona vereceğim cevapları verdi. 

Bütün bu aşk detaylarının altında kurgulanan polisiye kısım ise çok iyiydi. Okumak keyifliydi ama zaman zaman da bu kısımdan mı aşk detaylarından mı bilemiyorum okurken sıkıldığımı hissettim. Belki de kitaptan beklediğim bu olmadığı içindi. Çünkü baya dibine kadar aşk romanı beklerken romantik suspence dediğimiz türde bir şey çıktı karşıma.

Kitapta en sevdiğim şeylerden biri de Phaedra'nın ağabeyi Nash'in genç kadını tanıması, onu Tristan'dan korurken söylediği sözler çok güzeldi. Bence olabilecek en iyi ağabeydi. 

Kitabı genel anlamda sevdim, güzeldi. Sıkıldığım kısımları saymazsak tabi. Gereksiz uzatmalar ya da kaprisler ya da kıskançlık krizleri yoktu. Karakterlerin birine hesap sorma, bir şeyler konusunda açıklama isteme kısımları da çok güzeldi. 

Neden sıkıldığımı açıklayamıyorum bile aslında sevdiğim kısımlarda baya var ama bilemedim. 🙈

Neyse kitaba dair puanım 5 üzerinden 3 veriyorum. 🌟🌟🌟

Bu arada yazarın ülkemizde iki kitabı çıktı ikisi de farklı serilerin kitapları ama karakterleri tanıma açısından önce Yalnız Benim Ol sonrasında da Aşk Sarmalı'nı okumanızı tavsiye ederim. Çünkü Aşk Sarmalı'nın karakteri Zoe'yu bu kitapta da bolca görüyorsunuz.


~~~*~~~
"Açıkçası, Phae, bu parlak mavi gözlerinde erkekleri avlayabilirsin." Sesi alçaktı. "Düşün bir... eğlence için birkaç kalbi kırabilirsin."

"Zoe, ben... ben yapamam."

"Öfff!" dedi Zoe. "Bunu hak ediyorlar, çoğu, hem de. İyi olanlardan kaçın. Bu şekilde kimse incinmez."

Ama insanlar incinirdi. Kimsenin tahmin edemeyeceği ve asla tamir edemeyeceği şekillerde. Phaedra bunu ilk elden biliyordu."
~~~*~~~


Kitabın adı    : Yalnız Benim Ol
Orijinal adı    : Tempted All Night
Yazarı           : Liz Carlyle
Çevirmen       : Ezgi Zerey
Seri Bilgisi     : Neville Family & Friends #4
Yayınevi        : Pegasus Yayınları
Sayfa sayısı   : 400

Kitabın tanıtım yazısı: 

Gizemli bir cinayet,

Entrika dolu bir ev,

Karanlık sırlar,

İmkânsız bir aşk...

Leydi Phaedra soylu bir İngiliz hanımefendisi; Lord Tristan Talbot ise iflah olmaz bir kadın avcısıdır.

Birbirlerine bir mıknatısın kutupları gibi zıt olan bu iki kişiyi tutku dolu bir aşka ve sıcak gecelere hazırlayan, karanlık bir sır ve gizemli bir cinayet olmuştur.

Leydi Phaedra Northampton'ın kılıktan kılığa girip peşine düştüğü tehlikeli gerçeklerin, Lord Talbot'un bambaşka nedenlerle giriştiği gizli işlerle çakışması çok sürmemiş, olayların gelişimi onları giderek birbirlerine yaklaştırmıştır. Bu sırada kadınlığının kuytularıyla tanışan Leydi Phaedra, kendini yavaş yavaş Lord Talbot'un hakimiyetine bırakmaya başlamıştır. Ancak bu ilişkinin mutlu sona ulaşmasının önündeki büyük engel nasıl aşılacaktır?

"Oldukça duygusal ve zarif, Carlyle'nin tarihi roman tarzı muhteşem." -Booklist-




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın