10 Ekim 2023 Salı

0 Pink - Ateş Hattı (Ateş Hattı #1)


~~~*~~~
"Öldüm dediğim yerde tekrar enfes alıyor buldum kendimi, merak etme. Dayanamam dediğim hiçbir nokta yok."
~~~*~~~


 O kadar çok canım askeri kurgu istiyor ki dedim sonunda aldım elime Ateş Hattı'nı ve okudum. Şafak Vakti serisinden yazarın kalemini tanıyordum ve ne beklemem gerektiğini bilerek okudum. 

Bu seferki karakterimiz komutan Akın'ın hikayesi. Seri yine çünkü kitap çok fena bitti size tavsiyem 2. kitap çıkınca peş peşe okuyun çünkü çok fena bir sonu var kitabın. 

Kitap dibine kadar +20'lik bence. Cinselliği yazarın cüretkar bir şekilde yazdığını zaten diğer kitaplarından fark etmiştim ve okumuştum da bu kitapta da o performansından hiç düşme yaşamamış aynı şekilde devam etmiş. 


~~~*~~~
İnsan illa kurşunların önünde can vermiyordu. Bazen sevdiğinden gelen bir çift söz de yetiyordu ölmek için.
~~~*~~~


Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Efsun, henüz 18 yaşındayken aşık olduğu ve ağabeyinin arkadaşı olan Akın'a gider. Amacı asker olan Akın'ın tekrardan gitmeden önce görmek, ona aşkını söylemek ve başarabilirse onu baştan çıkarmaktır. Her şey planladığı gibi gitti ve Akın karşısına geçtiğinde her ne kadar bazı oyunlara başvurmuş olsa da amacına ulaştı genç adamı bütün sabrına rağmen baştan çıkardı sonucunda da Akın ile bir ilişki yaşayabileceğine ve aşkın karşılık alabileceğini düşünerek geceyi geçirdi. Çünkü Akın'da genç kıza karşı bir şeyler hissettiğini belli edercesine konuştu ve davrandı. Ancak gecenin sabahında Akın, Efsun'un yaptığı oyunu öğrendiğinde ipleri koparır. Efsun'a tek gecelik bir şeyden başkası olmadığını hissettirerek ortadan kaybolur. Bu terk edilmişliği zor atlatan ve sonucunda da içindeki Akın aşkını öldüren Efsun artık daha güçlü bir şekilde ayağa kalkar. Artık aradan 7 sene geçmiştir ve Efsun bir doktordur. Akını geride bıraktığını düşünerek yoluna bakmaya çalışmaktadır. Ancak Efsun ve iki arkadaşının tayini Hakkari'ye çıkınca işler iyice karışır çünkü bir terör örgütü tarafından kaçırılan Efsun'u Akın ve onun ekibi kurtarır. Akın karşısında Efsun'u görünce kendini bir çıkmazda hissederek, Efsun'u görmek için çaba harcarken Efsun ise bastırdığına ve yok ettiğine inandığı bütün duyguların ortaya çıkmaması için çaba harcamaktadır. Sonucunda ise, Efsun'un bütün şartlarını kabul ederek sadece seks arkadaşlığı yaşayacaklarını kabullenen Akın için işler daha da karmaşıklaşır. Çünkü genç kadından ayrı kalamayan ve onun hala kendisine olan aşkına sımsıkı tutunan Akın, bu sefer bir şansları olmasını istemektedir. Ama Efsun, bir zamanlar Akın kendisini nasıl yıkıp geçip yaraladıysa aynı şekilde Akın'ı yaralamayı ve içindeki o hırsı, intikamı soğutmayı istemektedir. Ancak işler pek de onun istediği gitmez çünkü bir asker olan Akın'ın hayatı hep bir namlu ucunda yaşamaktadır. Efsun'un vermesi gereken riskli kararlar vardır. İntikamı mı yoksa aşkı mı daha ağır? 

Öncelikle şeyi çok merak ediyorum cidden, askeri ekipler kendi aralarında böyle mi konuşuyorlar. Çok eğlenceli onların konuşmaları. Şafak Vakti'nde de okurken çok eğlenmiştim bu kitapta da öyle çok eğlendim. Ama sanmıyorum komutanlarıyla böyle gırgır yapsınlar çünkü kardeşim askerken bir komutandan gelen emiri, saçma sapan olsa da yerine getirmek zorundasın falan demişti. Yine de okumak çok eğlenceliydi. 


~~~*~~~
Eğer aşk buysa evet, kesinlikle bambaşkaydı! İnsanı bambaşka birine, nefes alan bir ölüye döndürüyordu.
~~~*~~~


Efsun'un yaşadığı o kalp acısı çok güzel anlatılmıştı bunun yanında intikam alma hırsı da... özellikle sevdiğim kısımda Akın'ın kendisine söylediği sözleri Akın'a karşı kullanmasıydı. Eeee devran döner Akın efendi dedirtti. Aferin kızım sana dedim. 😀 Ama yine de fazla uzattı hissi de geldi açıkçası. Adam sana açıklasın bir dimi ama... ki adamın yaralarını görüyorsun, işini biliyorsun bir sebeplerini dinle... o satırlarda da kızdım. 😡

Akın ise... adamım yavaş gel! Karşındaki kız ne olursa olsun henüz 18 yaşında ve senin vuruşlarını kaldırabilecek kadar güçlü değil... duyguları ve aşkı onu bulutların üzerinde tutarken bu kadar da fena yere çarpılmaz ki. 😡 o satırlarda da Akın'a kızdım ama sonrasında 7 yıl sonra Efsun'a geri dönmesinde de Efsun'un yaptıkları sonrasında üzüldüm. Her şeyi kabullenerek, söyleyeceği bütün yaralayıcı sözleri hak ettiğini düşünerek boyun eğmesine de üzüldüm. Kıyamadım askerime. Özellikle de o mutfakta beni hala seviyorsun nidaları... yaaa nasılda tatlıydı. 

Adam, yaşadığı işkencelere rağmen en zoru Efsun'dan ayrı kalmak dediği noktalarda benim kalbimi kazandı resmen. 

Bütün bunların yanında açıkçası yazarımız bir gün bu yorumu okursa bana kızmasın ama cinsellik detayları bana biraz fazla geldi. Çünkü giriş ve sonuç yoğun cinsellikle harmanlanmış bir hikaye gibiydi. Ben normalde rahatsız olmam ki okuduğum kitapları sevgili takipçilerim de bilir ancak bu kitaptaki biraz fazla geldi bana... fazla gelen kısım çok uzatılarak yazılmasıydı... gerek var mıydı o kadarına emin değilim. Ama yazarımız öyle uygun görmüş bunlar benim naçizane fikirlerim yazarımıza saygı duyuyorum. 

2. kitabı merakla beklemedeyim, cidden o son resmen nasıl yani falan moduna soktu beni. Böyle bitemez, devamı nerede falan modundaydım. Umarım çok beklemeyiz. 

Neyse kitaba dair puanım 5 üzerinden 3 veriyorum. 🌟🌟🌟


~~~*~~~
O gece olanları unuttum mu? 
Unutmadım. Ama alıştım. Aklıma gelince acıyan kalbime alıştım. Ölürüm derdim. Ben, Akın'ı sevmezsem ölürüm derdim. 
Ölmedim.
Çok yandım ama ölmedim. 
~~~*~~~


Ateş Hattı Serisi

  • Ateş Hattı



Kitabın adı     : Ateş Hattı
Yazarı            : Pink
Yayınevi         : Parola Yayınları
Seri Bilgisi      : Ateş Hattı #1
Sayfa sayısı    : 393

Kitabın tanıtım yazısı: 

"Sadece yedi saniye Efsun... Yitip giden yedi senem için bana sadece yedi saniye ver."
 
"Efsun..." dedi en az nefeslerimiz kadar aheste bir sesle. "Senden hiçbir şey istemeye hakkım yok, biliyorum ama tek bir şey isteyeceğim. Beni buraya göm." 

"Ölürsem beni buraya gömsünler Efsun, tam senin bu göğsüne denk gelsin başım. Son nefesimi nerede vermiş olursam olayım, cansız da dönsem, al bu başımı ve yasla göğsüne." Yasla derken gözlerini yumdu, bir derin nefes daha çekti sinemden. 

"Ölü deme, cansız deme; hissederim ben. Canım bedenimden çıksa da ben bu kokuyu hissederim. Beni bundan mahrum etme...






Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın