7 Ocak 2023 Cumartesi

0 ALINTILAR // Amanda Bouchet - Ateşin Vaadi (Kralseçen Günlükleri #1)

 Kralseçen Günlükleri (Kingmaker Chronicles)




"Tanrılar nazik olanları ve kendinden başkasını düşünenleri kayırmaz. Onlar gücü ve cesareti olanları kayırır."



*****


"O kılıcın üzerine kanım aktı ve ben seyrelterek etkisini hafifletmedim." O sırada umursamamıştım. Dedikleri doğruydu, uyuşturucu insanı salağa çeviriyordu. "Kanımın izini sürecekler. Saatler oldu. Çoktan yola düşmüşlerdir."

Gerildi, sesi bıçağın keskin ucu gibi sert ve tehlikeliydi. "Kim?"

Yine esnedim. Belli ki krallıklardaki en korkutucu insanlar bile iliğe kadar işleyen yorgunlukla ve uyuşturucu yoksunluğuyla başa çıkamıyorlardı. "Senin suçun. Beni açığa çıkardın."

Kollarını sıkıp beni göğsüne hapsetti. "Seni koruyacağım."

Gözlerim kapandı, karanlık beni bir tabut örtüsü gibi sarmaladı. Ne kadar ömrüm kaldığı konusunda ilk kez endişeleniyor değildim. 

Beta Sinta'nın kalbi elimin altında gümbür gümbürdü. 

"Deneyebilirsin," diye fısıldadım.



*****


Kollarımı sıyırdım, ay ışığının altında üst kolumu gösterdim. Uzun, ince yara izleri gümüş iplikler gibi parladı, dirseğimden omzuma kadar derimi işaretliyorlardı. Ona göstermek canımı sıkmadı. Zaten görmüştü. "Bunların ne olduğunu biliyor musun?"

"Ölüm işaretleri. Burada yeni bir tane var." Koluma yumuşakça dokundu, derimdeki parmağı sıcacıktı. 

"Onu Selena yaptı. Biri ölüme yaklaştığında şifacılar yaptıkları bu işaretle, kanı tekrar akması için büyülemek zorunda kalırlar. Kanı bir bıçağın üzerine akıtılar, sen orada nefes almak için çabalarken büyülerini yaparlar, sonra bıçağı kesiğin üzerine sürüp en iyisini umarlar."

"Burada bir düzine olmalı," dedi gaddarca, kollarımdaki kesikleri sayıyordu. "Andromeda mı sebep oldu?"

"Birkaç defa beni döve döve gerçeği söyletmeye çalıştı. Başarısız oldu elbette."

Dudaklarını birbirine bastırıp sıktı, o dikkat dağıtıcı kıvrımı bile yok etmişti. "Sen işkence altında çözülecek biri değilsin."

Sesinde saygı vardı, görmezden gelmeyi tercih ettim. Tuniğimin kollarını indirdim. "Ölmeyi tercih ederim, o yüzden denemeye zahmet etme."



*****


"Cat?"

Yüzümü buruşturdum, sırtım çok acıyordu. "Nefes... nefes alamıyorum."

Yere oturup beni kucağına çekti, güçlü elleri sırtımda inanılmaz nazikti. 

Carver yanımıza çömelirken, "Ciğerlerinden birini delmiş olmalı," dedi. 

Beta Sinta küfretti, oku ortasından kırdı ama başını çıkarmadı, sonra biraz daha küfretti. "Bunu yapmamalıydın."

"Khimaira'nın ateşi," diye soludum. "Öldürür. Gerçekten acıtıyor." Okun doğruca kalbine doğru gittiğini söylemeye gerek bile yoktu. 

Beta Sinta beni kollarında çevirdi. Gözlerim çırpınarak kapandı ama öncesinde onun yüzündeki tekin olmayan bakışı gördüm. 

Bayılmış olmalıyım herhalde çünkü aniden o atındaydı ve Carver'da beni ona doğru kaldırıyordu. Beta Sinta'nın tuniklerinden biri beni boynumdan dizime kadar kapatıyordu. Kırık ok için delik açmıştı herhalde çünkü çekiştirdiğini hissetmiyordum. 

"Fisalı lideri yakın," diye fısıldadım. "Kanımı yok edin."

Beni sorgulamadan emri verdi, Carver ve Flynn dediğimi yaparken o da ağzıma, ellerime ve sırtıma su döktü. Kato atında gevşekçe oturuyor, dik durmakta zorlanıyordu. 

"Griffin?"

"Aşağı eğilip kulağını ağzıma yaklaştırdı.

"Sirk. Yine Kaplos'ta." Velos'a daha yakındık ama iki şehir birbirine komşuydu ve Kaplos buradan bir saat uzaklıkta olmalıydı. "Selena. Şifacı."

"Onlarla kalmak isteyeceksin." Kanlı parmaklarıyla kalçamı kaplayan kumaşı sıktı.  Yüzündeki bakış yüreğimi burktu. 

Aslında hayatta kalırsam onunla kalmak istiyor gibiydim. Gerçekten salaktım. "Seçim şansım yok," diye soludum. 

Ağzı dümdüz oldu. Atını mahmuzlarken gözleri yukarı çevirdi, batıya yöneldi. Ani hareketin şokuyla sırtıma acı dalgası yayıldı ve inledim. Beta Sinta belimi daha sıkı tuttu, başımı göğsüne yaslayıp tutundu. Belki de ben uyurken onun canavarlarımla savaşacağına güvenecektim. Belki başka bir seçim şansım yoktu. 

Kulağımdaki sesi vahşiydi. "Sen artık benimsin, Cat. Kollarımda ölme sakın."



*****


"Alfa Fisa. Yoluna çıkan herkesi öldürür."

"Seninle birlikte onunla savaşacağım."

"Yapamazsın. Ölürsün."

Başını iki yana salladı. "Seni benden almasına izin vermeyeceğim."

Gözlerimi kapadım, kavgadan çok yorulmuştum. Kendimi durduramadan alnımı Griffin'in sağlam göğsüne yasladım. Kolları etrafıma dolandı ve bir an vücudumun onunkinde erimesine izin verdim. "Anlamıyorsun," derken sesim tuniğinden dolayı boğuk çıktı. "Hiç kimsenin beni ondan almasına izin vermeyecek." 

"Anlamayan sensin." Beni gözlerimin içine bakacak kadar geriye çekti. "Sen benimsin. Kahin Cat değil. Kralseçen Cat değil. Sadece Cat." 



*****


"Beni seksle kendine bağlamak zorunda değilsin."

Griffin beni kaldırıp yatağa taşıdı, yanıma uzandı. "Seni kendime yapabileceğim her yönden bağlayacağım. Seksle. Çocuklarla. Aşkla."

Kalbim sıkıştı. Ciğerlerim birden gerildi. "Birlikteyiz. Bu yeterli değil mi?"

Başını iki yana salladı. Beni soymasına izin verdim. "Sen bir yıldız gibi parlaksın. Şimdi benim için parlıyorsun ama gökyüzü değişir. Yarın nerede parlayacaksın? Ya da ondan sonraki gün? Gitmene izin vermem, tanrıları korkudan titretecek bir savaş vermeden asla olmaz."

Sözleriyle sarsılarak titredim. "Kendini bana adadığın için pişman olacaksın. Bu senin hayatını kısaltacak."

"Benim hayatım artık sensin. Ya birlikte yaşarız ya da denerken ölürüz." 





Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın