.jpeg)
Daughtry Family Serisi
"Çizmeleri getirdin mi?"
Ona neyi sorduğunun farkında mıydı?
Lydia usulca başını çevirdi ve onunla yüz yüze geldi. Bir karara varmış gibiydi. "Bana tepelerden birinin zirvesinden dünyayı görebileceğimi söyledin. Nasıl getirmem? Ben... Ben bana göstereceğin her şeyi merakla bekliyorum."
Tanner yanlışlıkla dizginlere asılınca atı yolda gezindi. Lydia ya ne söylediğinin farkındaydı ya da o kadar masumdu ki onu hana vardıkları anda toparlayıp ağabeyinin yanına göndermeliydi.
"Sana göstermek istediğim çok şey var, Lydia," dedi onu dikkatle inceleyerek.
"Benim de öğrenmek istediğim çok şey var," diye usulca cevap verdi Lydia, uzun kirpikleri aşağı inerek gözlerindeki ifadeyi örttü.
Çok güzel. Çok saf ve çok mahcup.
Lydia, ona yine sözcüklere dökmeden fazlasına hazır olduğunu mu bildiriyordu? Tanner böyle yaptığına inanıyordu. Böyle yaptığını umuyordu.
*****
Ona çok güzel olduğunu, tebessümünün bile nefesini kesmeye yettiğini, ona sadece dünyayı değil güneşi ve yıldızları da sunmak istediğini söyleme özlemiyle yanarak gözlerinin içine baktı. Bunların yerine usulca konuştu, "Ben Justin'in söylediği gibi şeyler söyleyemem, Lydia. Ama bir şey söylediğimde gerçekten söylerim."
Lydia elini bandajlı yanağına götürerek onu hafifçe avuçladı. "Biliyorum. Bunu aklımda tutacağım."
Tanner kendini aptal hissetti hatta yakın dostuna sadakatsizlik ediyordu. "Seni asla incitmem."
"Bunu da biliyorum."
*****
Lydia ona doğru bir adım daha atınca Tanner onun mis gibi sabun kokusunu alacağı kadar yakınlaştılar. "Tanner burada yalnız olduğumuzun farkında mısın? Sen ve ben. Odada bizden başka kimse yok. Lütfen. Kapıyı başkalarına açıp durmaktan vazgeç."
Lydia'nın ellerini ellerinin arasına alıp kaldırdı, usulca önce birini sonra da diğerini öperken yüzüne baktı. "Bu oda ağzına kadar insanlarla ve başka binlercesinin gölgesiyle de dolu olsa sadece seni görürdüm."
*****
Tanner her yanını ısıtan bir tebessümdü. Saatler boyunca dinleyebileceği bir ses. Girişteki taşların üzerinde duyduğu rahatlıkla ayırt edebileceği ve yüreğinin hızla çarptıran ayak sesleri. Rüyalarında yaşayan yüz.
Onlara Fitz'in haberini vermeye geldiğinde Tanner'dan çok nefret etmişti. Rüyalarında Fizt'in yerini o almaya başlayınca daha da korkmuştu. Geçen yıl onun için hazır değildi ve Ashurst Malikanesine ara sıra yaptığı ziyaretlerden ondan kaçmıştı. Ona hissettiklerine hazır değildi.
Ama onu unutamamıştı.
Şimdi nedenini biliyordu.
Yüzbaşı, Lydia'nın geçmişiydi, geçmişinin önemli bir parçası. Başlangıcıydı.
Tanner onun her şeyiydi. Bugünü ve yarınları.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın