~~~*~~~
Dünya ahmaklarla doluydu. Uzun zaman önce bunu, bu konuda yapabileceği çok az şey olduğu gerçeğiyle birlikte öğrenmişti.
~~~*~~~
Bridgerton Serisi'ni severek okuduktan sonra yazarın kitaplarını çok sevmiştim ve her ne kadar dizisinin ilk sezonunu izlemiş olmama rağmen diğer sezonları izlemedim çünkü kitaplardan çok daha farklıydı. Sonrasında Kraliçe Charlotte'un dizisi çıktı ve diziden sonra da kitabı çıktı.
Açıkçası bu kitabın çıktığını duyduğumda diziyi izlememiş olsam da kitabından beklentim yüksekti. Gerçi diziyi izleyenler çok sevmemişti, ben de şansımı denemek istedim bu kitabı okuyarak.
Ne yazık ki beklentimi karşılamadı. Aslında düşük beklentiyle başlamam gerekirdi dizinin yorumlarından sonra ama yine de yükselttim beklentimi ki hayal kırıklığı oldu benim için.
~~~*~~~
Onun güzel olduğunu düşünmüştü.
Duvarın yanında onu gördüğünde tek düşündüğü buydu aslında. Ve sonra konuşmuştu.
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Charlotte, bir Alman prensesidir. Buna göre yetişmiş, eğitimli, özgür bir kadındır. Ancak ağabeyinin İngiliz Kraliyet Ailesi'yle yaptığı anlaşma sonucunda İngiliz Kralı George ile evlenecektir. Her ne kadar bunu istemese ve isyan etse de kaçışı pek mümkün değildir. Bunun üzerine saraya gelen Charlotte, müstakbel kocası George hakkında bilgi sahibi olamamaktadır. Düğün günü kaçma planları yaparken tesadüfen George ile tanışıp da genç adamdan etkilenince evlenmeyi kabul eder. Ancak George'un herkesten sakladığı sırları vardır. Bunlar düğününden sonra Kraliçe olan Charlotte'un da ilgisini çeker. Yeni evli çift gibi davranmamaları ve Charlotte'un yalnızlığa bırakılması genç kadını tepesinin tasını attırıp da George ile ilişkisini değiştirme moduna girmeye karar verir. George ile beraberliğinin sonucunda da, genç adamın sakladığı sırları öğrendiğinde, yapması gereken şeyi yapıp George'un yanında olmaya karar verir ama vermeleri gereken savaşlar vardır. Hem George'un sorunu hem de ikilinin ilişkisi ve protokollere karşı vermeleri gereken savaşlar vardır.
Öncelikle yorumun başında da dediğim gibi kitabı vasat buldum. Olmamıştı, duygular eksikti, olaylar çok yüzeyseldi ve daha da önemlisi daha farklı hayal etmiştim.
~~~*~~~
"Bunu sonuna kadar sürdürmek zorundayım," dedi George. "Bu ayrılığa... tüm bunlara onun için katlanıyorum."
Reynolds dilini tuttu ancak bu sadece bir an sürdü. "O daha yeni evlendi, majesteleri. Bu onun balayı. Kocasını özlüyor olmalı."
George hüzünle gülümsedi. "Sanırım ben de onu özlüyorum."
~~~*~~~
Bir de gerçekten İngiliz Kraliyet geçmişinde esmer tenli bir kraliçe var mı merak da ettim. Biraz esmerliği ya da siyahi insanların varlığını belli etme çabasında olmasını rahatsız edici buldum. Hatta homo-seksüelliği de göze sokma çabasını da rahatsız edici buldum. Normalde bu konularda ön yargılı değilimdir herkesin kendi hayatı, kendi tercihi ama kitapta... özellikle de 1800'lerin döneminde bu tür detaylar dile gelmez, bunu bu kadar göz önüne alma çabası olmamıştı.
George'un hastalığı... bence konumu yüzünden büyütülmesini anladım ama daha detay isterdim. Üstelik doktor ile olanlar da çok geçiştirilmişti. Bir krala onları yapacaksın ve elini kollarını sallayarak gidecek... bu mümkün mü? Bu kısım biraz olmamış gibiydi.
Ama diğer yandan George bunlarla uğraşırken yalnız olması... baş etme çabası güzel anlatılmıştı. Aslında bir kralın ne kadar yalnızlaştığını da göstermişti. Bu kısımda hoşuma gitti.
Charlotte'un her şeye rağmen George ile olma çabası, ona destek olması, yanında kalması çok güzeldi. Sanırım kitabın en güzel kısımları onların beraber oldukları sahnelerdi.
Bunun yanı sıra Charlotte'un ve George'un şahsi yardımcılarının ilişkileri anlatılması hoş bir değişiklikti ama gereksizdi. Hatta Lady Danbury hikayesi, George'un annesiyle ilişkisi de güzeldi ama gereksizdi. Sonucunda biz Charlotte'un kraliçe yolculuğunu, aşkını okumalıydık ama resmen bir dizinin kitaplaştırılmasını okuduk.
Ben sevemedim, çok da uzatmayacağım. Sevdiğim kısımların alıntılarını da sizlerle paylaşacağım o kadar. Ama düşük eklentilerle başlayın kitaba derim ben.
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 2 veriyorum. 🌟🌟
~~~*~~~
"George." Adamın elini tutmak için uzandı ama o geri çekildi. "Sen tehlikeli değilsin. Tatlısın. Naziksin. Harika bir kralsın ve harika bir baba olacaksın. Kendimizi bu güzel kozanın içinde tutacağız. Sen, ben ve yakında bebeğimizle. Mutlu olacağız."
~~~*~~~
Kitabın adı : Kraliçe Charlotte
Orijinal adı : Queen Charlotte
Yazarı : Julia Quinn ve Shonda Rhimes
Çevirmen : Gözde Soykan
Yayınevi : Epsilon
Sayfa sayısı : 432
Kitabın tanıtım yazısı:
New York Times çok satan yazarı Julia Quinn ve televizyon dünyasının öncü ismi Shonda Rhimes, Bridgerton’ın Kraliçesi Charlotte ile Kral III. George’un büyük aşk hikâyesini ve bu hikâyenin toplumsal bir değişimi nasıl tetiklediğini anlatıyor. Netflix için Shondaland tarafından yakın zamanda diziye uyarlanan Kraliçe Charlotte, Bridgerton efsanesinin unutulmaz karakterini yeniden ekranlara taşıyor.
Mecklenburg-Strelitz Prensesi Charlotte güzel, zeki ve hepsinden önemlisi inatçıydı. George’un ise gizlemesi gereken sırları vardı; hem de monarşinin temellerini sarsma potansiyeli olan sırlar… Eylül 1761’de Kral George ve Prenses Charlotte ilk kez tanıştı ve birkaç saat içinde de evlendiler.Kraliçe olarak yeni rolünün içine itilen Charlotte, sarayın karmaşık siyasetini yönlendirmeyi öğrenmek zorundadır... Bir yandan da kendini korumalıdır çünkü kral, sakladığı sırlar yüzünden onu kendinden uzaklaştırmaya çalışsa da ikisi de birbirlerine âşık olmaya başlamıştır. Ama her şeyden önce yönetmeyi öğrenmeli ve kendisine toplumu yeniden şekillendirme gücü verildiğini anlamalıdır. Kendisi için, kocası için ve ondan beklentisi olan halkı için savaşmalıdır. Çünkü bir daha asla Charlotte olamayacaktır. Çünkü bir kraliçe olarak yerine getirmesi gereken görevleri vardır ve kaderini baştan yazmalıdır...Ateşli duygular, saray sırları ve aşkları için savaşan bir kral ve kraliçe… Kraliçe Charlotte, tarihin akışını değiştiren genç bir kraliçenin hikâyesi.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın