0 Chloe Liese - Ökse Otunun Altında

~~~*~~~

Annem, sayısız türde ve herkese yetecek kadar sevgi olduğunu söyler. Sevginin sayısız ifade biçimi olan sonsuz bir kaynak olduğunu.

~~~*~~~ 

 

Ayın son kitabının yorumuyla karışınızdayım. Bu ay bence çok güzel okumalar yaptım ve ayı da çok tatlı bir kitapla bitirdim. Mutluyum.

Bu yıl bütün yayıncılar Noel temalı kitapları çıkarmada çok gecikti dolayısıyla bizler de okumakta çok geç kalmaya başladık. Bir sene bekletip okumak da biz okurların sabredeceği bir durum olmayınca ortaya zamansız okunan Noel kitapları çıktı. Ama olsun çok tatlıydı... 

Kitap seri değil, tek bir kitap. Kısacık, sıcacık, romantik bir kurgusu var ve gereksiz uzatmalardan uzak, entrikaların olmadığı bir Noel kurgusu. 

Kitapta sonlarına doğru da olsa yetişkin içerik var bu konuda da kısa bir uyarı geçeyim. 

Zaten Noel kurgusu severlere tavsiyemdir. 

~~~*~~~

"Kalbini bilseydim, her şey kolaylaşırdı."

~~~*~~~ 

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Gabriella, yerel bir kitapçıda çalışan, kendi rutinin bozulmasından hoşlanmayan, insanlarla iletişimi ve ilişkisini çok rahatlıkla kuramayan otizmli bir aşk romanı sever genç kadındır. Çalıştığı kitapçıda bir yıldır beraber çalışmak zorunda kaldığı Jonathan ile kitapevini ayakta tutmaya ve yeni kitapçı zincirleriyle savaşmak, yarışmak zorunda kalırken iş arkadaşıyla da düşmanca tavırlarla kendi içinde yarıştadır. Bir gün iş vereni aniden toplantı yapıp da aralık ayında Noel'de satışlarında iyi kar elde edemezlerse ekstra seçeneklere gidilmesi gerektiğini söylediğinde Gabriella bunu eğer satışlarda başarısız olurlarsa ya kendisi ya da Jonathan'ın işten ayrılması gerektiği şekilde yorumlaması sonucunda Jonathan ile bir yarışa girerler. Son bir yıldır beraber çalışan ikili, düşmanca tavırlar ve birbirlerine laf atmalarıyla çalışırken birbirleri hakkında keşfettikleri şeyler ve öğrendikleri gizli kalmış sırlar sonucunda aralarındaki iletişimin değişmesi bastırdıkları duyguları da gün yüzüne çıkarmaya başlar. Jonathan'ın sakladığı bir sağlık sorunu vardır bunun yanında Gabriella'nında otizmli olduğunu da genç adam bilmiyordur. Bunlar itiraf edildiğinde ve birbirlerine arkadaşlık, dostluk sözleri verildiğinde duygularını bastırdıklarında ortaya çıkan çekim ise birbirlerinden uzak kalamamalarına da neden olur. Bir de işin içinde Gabriella'nın çevrimiçi kitap platformunda konuştuğu ve arkadaş olduğu bir adam vardır. Ona da bir şeyler içinde hisseden genç kadın için karmaşık olan her şey bir sorun oluştururken kendi içinde çözümlemesi gereken bir çok şey vardır. Bunların en başında da Jonathan ile çevrimiçi arkadaşı arasında kaldığı duygusal çekimde bir karara varmalıdır. 

~~~*~~~

Benimle kitaplar hakkında konuşması, bana kalırsa birkaç kelimeyle dostluğa giden otoyolda hızlı şeride dalmanın formülüydü.

~~~*~~~ 

Öncelikle kitap çok kısacık, minicik, tadında kalmış bir hikayeydi. Alıştığımız kusursuz karakterlerin yanı sıra sorunlu ve daha da önemlisi mükemmel olmayan karakterler olması daha bizden biri gibi hissettirdi. Bunu çok sevdim. Hatalar yapan, kararsızlıklar yaşayan, bazen söylememesi gereken şeyleri söyleyen ama yeri geldiğinde de bir şeyleri itiraf etmekten çekinmeye mükemmel olmayan karakterler olmasını çok sevdim. 

Gabriella'nın otizmli olması, kafasındaki kararsızlıklar, alıştığı rutinine bağımlı kalması çok güzel anlatılmıştı. Yaşadığı ilişkilerdeki sorunları, bağlanma korkuları, problemleri, yaşadığı ikilemler ve verdiği tepkiler de güzel anlatılmıştı. Bu tür karakterin olduğu bir kitap daha okumuştum onda da karakterin benzer tepkileri vardı. Açıkçası hem bilgilendirici, hem bir gün karşımıza otizmli bir insan çıktığında nasıl davranmamız ya da tepkilerini nasıl yorumlamamız gerektiğini çok iyi anlatıyordu. Üstelik onların da kendi içlerinde neler yaşadıklarını da anlamamıza neden oluyor böyle karakterlerin kitapları. Bu yüzden sevdim. 

Jonathan'ın sağlık sorunu, hem kitapçıda çalışması hem de hokey oynaması güzeldi. Hokeyci severim, o tür kurguları da çok keyifle okurum biliyorsunuz. Spor romanslarda en sevdiğimdir hokeyciler... ancak burada Jonathan'ın hokey oynayışını ve o detayı  tek bir sahnede ve birkaç sayfayla okuduk. Keşke daha çok okusaydık dedim. 

Gabriella ile Jonathan'ın atışmaları, rekabetleri çok eğlenceliydi ama bunun yanında birbirlerine dost olma konusundaki halleri ise çok tatlıydı. Birbirlerinin aslında tanımadıkları hallerini görmeleri, yaptıkları ya da dedikleri şeylerin aslında altında yatan nedenleri görmeleri çok güzel ifade edilmişti. 

Özellikle Jonathan'ın Gabriella hakkında keşfettiği küçük şeyler de çok tatlıydı. Mesela sıcak çikolatasını nasıl sevdiği, ağır kokulardan hoşlanmayışı, çiçeklerdeki bazı kokulara alerjisi olması... küçük, önemsiz görünen detayları keşfetmesi çok güzeldi. 

Gabriella'nın arkadaşlarıyla olan ilişkisi, kızların ona olan desteği ve yardımı da çok güzeldi. 

Kitap tam bir Noel filmi tadındaydı. Keşke filmi olsa da keyifle izleseydik. 

Keyifle okunan, çabucak biten, tadı damağınızda kalacağı, keşke azıcık daha okusaydık dediğimiz türde bir kitap. Çok severek okudum. 

Kitaba dair puanım 5 üzerinden 4,5 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟 / 🌟

~~~*~~~

Gözgöze geleceğimizi bilerek bakışlarımı kaldırdım ve onunla bakışırken kalbim güvenle, sağlam bir şekilde yere kondu. Jonathan'ın bakışlarına yakalanmak, sıcak ve sabit bakışlarının hedefi olmak böyle bir şeydi: Bir hediye. 

Bende kalmayacağından korktuğum bir hediye.

~~~*~~~ 

Kitabın adı     : Ökse Otunun Altında

Orijinal adı     : The Mistletoe Motive

Yazarı            : Chloe Liese

Çevirmen        : Yelda Rasenfos

Yayınevi         : Artemis Yayınları

Sayfa sayısı    : 232

Kitabın tanıtım yazısı: 

Bir Noel mucizesine mi ihtiyacınız var?

Küçük bir rekabetin aşkı nasıl alevlendirdiğine şahit olmaya ne dersiniz?

İki Yanlış Bir Doğru’nun yazarından, Noel temalı mükemmel bir düşmandan aşka kitabı!

Jonathan, Noel’den nefret ediyor. Gabriella, Noel’e bayılıyor. Gabriella, coşkulu bir neşeyle dolu. Oysa bu bayram, Jonathan’ın en saçma bulduğu bayram…

Jonathan ve Gabriella’nın tek ortak noktası sağlıklı bir dozda karşılıklı nefret. Bir de şehrin en sevilen bağımsız kitapçısı Bailey Kitabevi’nde birlikte çalışıyor olmaları. Ancak dükkânın sahipleri korkunç mali tabloyu açıkladığında Jonathan ve Gabby’nin talihsiz bir ortak noktaları daha ortaya çıkıyor: yaklaşan işsiz kalma tehdidi.

Kitabevinde giderler iyice kısılırken ve Baileylerin talepleri kafalarını meşgul ederken Jonathan ve Gabby, bir mucize olmadığı müddetçe aralarından birinin yakında maaş bordrosundan çıkarılacağını fark eder. İkisinin de istifa etmek gibi bir niyeti yoktur. Bu yüzden bir anlaşma yaparlar: Aralık ayında daha fazla satışı yapan kalacak, kaybeden istifa edecektir.

Durum yeterince kötü değilmiş gibi sinsi eski sevgilisi Gabby’nin peşini bırakmaz ve anonim çevrim içi arkadaşı da görüşmeye bir süre ara vermelerini önerir. Daha da beteri, kitabevini ve işini kurtarma baskısı artarken Gabby, Jonathan’ın yeni ve şefkatli tarafıyla tanışır. Bu adam gerçekten de onun buzdan kalpli düşmanıyla aynı kişi midir?

Belki de Jonathan ve Gabby birbirlerini zaten tanıyor ve mümkün olduğunu hiç düşünmedikleri şekillerde seviyorlardır…