29 Mayıs 2021 Cumartesi

0 ALINTILAR // Erin Watt - Kâğıt Prenses (The Royals #1)


Bir alıntı postu ile karşınızdayım. Bir alt postta kitaba dair yorumum yer alıyor. Ben çok severek okudum bu kitabı. Serinin 1. kitabıydı ama güzeldi. Şimdi ikinci kitaba başlayacağım umarım bir sonraki kitap için çok beklemeyiz. 

Bazı sahnelerde biraz +18 içerik olsa da genelinde genç yetişkin okurlara hitap eden bir kitap diyebilirim. 

Bu arada seri 5 kitapta ve 1 novelladan oluşuyor. Sizler sıralamayı verip alıntılara geçeceğim. 


Şimdi alıntılarda sıra :) 



"Beni mi bekliyordun?" Sesimdeki art niyetten biraz olsun pişmanlık duymadım.

Reed beni baştan aşağı inceledikten sonra tatlı mavi gözleri çıplak bacaklarımda oyalandı. "Sadece derdinin ne olduğunu merak ediyorum."

"Hayatta kalmayı çalışıyorum," dedim dürüst bir şekilde. "Tek yapmak istediğim üniversiteye gidebilmek."

"Beraberinde Royal servetinin bir kısmını da götürmek, değil mi?"

Tüylerim diken diken oldu. Bu çocuk hiç pes etmeyecekti. "Ya da cebimde çaldığım birkaç Royal kalbiyle beraber," dedim tatlı bir şekilde.       



*****



"Babandan beni buraya getirmesini asla istemedim."

"Getirmesin diye yeterince çabalamadın ama," diye tersledi. "O da eğer çabaladıysan tabii."

Suçlama acıtmıştı çünkü kısmet doğruydu ama aynı zamanda haksızlıktı. 

"Evet, çabalamadım çünkü aptal değilim. Baban bana bir gelecek teklif etti. Bu teklifi kabul etmemek için dünyada en aptal insan olmam gerekiyordu. Eğer bu beni paragöz, servet avcısı yapıyorsa, öyle olsun. En azından birini yabancı yerde, karanlıkta kilometrelerce yürüten tipte biri değilim."

Gözlerinde beliren pişmanlığı zevkle izledim.

"O zaman utanmaz olduğunu itiraf ediyorsun," diye tersledi.

"Evet, utanmaz olduğu itiraf etmekte bir sakınca görmüyorum," diye karşılık verdim. "Utanç ve prensipler, günde bir dolara karnımı nasıl doyurabilirim diye ya da annemin masraflarını mı ödeyeyim yoksa acısı bir saat geçirebilsin diye biraz ot mu alayım gibi ufak şeyler hakkında düşünmek zorunda olmayan insanlar içindir. Utanç bir lükstür."



*****



"Hayal görüyorsun Reed'e abayı yakmadım," diye yalan söyledim.

"Saçmalık."

"Yakmadım," diye ısrar ettim ama Easton farkına varmıştı. 

"Saçmalık, Ella. İkiniz ne zaman yan yana gelseniz sigara içme ihtiyacı duyuyorum." Sırıttı ama hemen gülüşü soldu. "Bak, senden hoşlanıyorum. Hoşlanacağımı düşünmemiştim ama öyle oldu. Ve bu yüzden Royalların kafalarının kırık olduğu konusunda seni uyarma ihtiyacı duyuyorum. Yatakta iyiyiz ama yatağın dışında? Dördüncü seviye kasırga gibiyiz."



*****



Bakışlarının yüzümü yaktığını hissedebiliyordum. Yüzümü tekrar çevirirken buruk bir şekilde gülümsedim. 

"Hadi duyalım."

"Neyi duyalım?"

"Diğer yalanlarını. Bilirsin, nasıl dün akşam bana iyilik yaptığını, aslında beni istemediğini falan filan." Elimi savurdum. 

Kahkaha attı. 

"Aman Tanrım. Bu bir kahkaha mıydı? Reed Royal gülüyormuş, millet. Biri Vatikan'ı arasın çünkü bir mucize oldu."

Bu tekrar gülmesini sağlamıştı. "Sinir bozucusun," diye homurdandı. 

"Evet ama yine de benden hoşlanıyorsun."

Sessizleşti. Sanırım böyle kalmaya devam edecekti ama sonra alçak sesle küfrettikten sonra konuştu. "Evet, belki de hoşlanıyorum."




*****



"Araba sürmekten nefret ediyorum," diye itiraf ettim arabayı Royal malikanesine yönlendiren iki şeritli yola çevirirken.

Araba Reed'in kollarını koltuğumun arkasına kolayca uzanacağı kadar ufaktı. Parmaklarını saçlarımın uçlarında gezdirdi. "Bana sahip olman iyi bir şey o zaman çünkü araba sürmeyi severim."

"Öyle mi?" diye sordum sessizce, mavi gözlerinin yerine yola baktığım için memnundum. "Sana sahip miyim yani?"

"Evet, sanırım sahipsin."











Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın