3 Ağustos 2021 Salı

0 Erin Watt - Çarpık Saray (The Royals #3)



~~~*~~~
Reed, yok edici değildi. O, hayatında hiçbir şeyi yok etmemişti; o her zaman koruyucu olmuştu, şu anda bile kontrolü sağlamak için kendi arzusuyla mücadele ediyordu.
~~~*~~~
 

Bu kitabı deli gibi bekliyordum. Çünkü seriye başladığımda her kitabın sonu devamını merak ettirecek şekilde bittiğini bilmiyordum. Bunu okuyarak öğrenince ve Paramparça Prens'in o şaşırtıcı sonundan sonra kitap çıksın bir an önce modundaydım. Tabi çıkması benim tatil dönemime gelince anca okuyabildim.  Ah tabi ki bir günde bitirdim çünkü elimden bırakamadım :) 

Erin Watt'ın çok severek okuduğum serisiydi. Genç yetişkin okur kitlesine hitap etmesine rağmen +18 sahneleri olduğunu söylemeliyim. Kitapta Reed ve Ella'nın hikayesi son buluyor. Onlar kendi mutlu sonlarına ulaşırken Gideon ve Easton'ın hikayeleri içinde mesajlarını bırakıyorlar. Umarım yayınevi onların kitaplarını da çıkarır bir an önce. Özellikle Gideon'unkini çünkü o novellaymış, umarım çıkarır yayınevi. 


~~~*~~~
Karşısında gardımı indirebileceğim tek kişi Ella'ydı. O kız bariyerlerimi yerle bir ederek gerçek beni görecek güce sahipti. Gerçek beni, tüm dünyanın gördüğü soğuk, duygusuz pisliği değil. 
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Reed'in Brooke'u öldürmekle tutuklanması ve Steve'in ortaya çıkması ile bir bomba atılmış ve kitap bitmişti. Bu kitapta kaldığı yerden devam ediyor. Reed, Brooke'u öldürmekle suçlanıyor. Çünkü bütün aile yemeğe gittiğinde Reed, kendini iyi hissetmediği için evde kalmıştı ancak Brooke'tan aldığı telefonla onun yanına giden Reed'in daireye giriş çıkış kamera kayıtları ve sonrasında Brooke'un cesetinin bulunması onu bir numaralı şüpheli yapmaktadır. Reed, kendi masumiyetini kanıtlamaya çalışırken ve bütün aile ve avukatlar bunun için uğraşırken hayatının tepetaklak olduğunu hissetmektedir. Çünkü bütün kanıtlar Reed'i gösterirken masumiyetini kanıtlayacak hiçbir belgesi bulunmamaktadır. Royaller  bununla uğraşırken Steve'in ölmemiş olması ve geri dönmesi de olayları iyice karmaşıklaştırır. Çünkü Steve, babalık görevlerini yerine getirmek ve Ella'yı yanına almak istemektedir. Bununla da kalmaz Reed ile olan ilişkisini asla onaylamamaktadır. Ella, hem Steve ve onun baba olma çabasıyla uğraşırken hem de Reed'in davasıyla uğraşmaktadır. Üstelik Reed'in davasına da Ella'ya saldıran ve Callum Royal'in duruma el attığı Daniel'in babası Yargıç Delacorte bakmaktadır. Ve yargıç Reed'i içeriye tıkmaya fazlasıyla heveslidir. 

Bütün bu karmaşanın içinde arkadaşlıkları, ilişkileri, aile bağları ve dostlukları da çok güzel bir şekilde işlenmiştir.  

Öncelikle bu kitapta da okuldaki gençlerin ne kadar acımasız ve ne kadar ben merkezcil olduklarını gördük. Ama bunun yanında da arkadaşlıklara değer veren ve gerçekten arkadaş olanları da gördük. İnsanların kendi istekleri doğrultusunda başkalarını nasıl kullanacaklarını ve bunun için asla pişman olmayacaklarını da çok güzel anlatmıştı yazar. 


~~~*~~~
Onunla tanıştığım andan itibaren içime işlemişti ve hala oradaydı; kanımda, kalbimde.
~~~*~~~

Reed'in kendini inandırma çabası, yapmadığını ispatlama çabası ama sonrasındaki çaresizliği ve ailesini korumak için çabalaması çok güzel ifade edilmişti. Hatta aldığı kararlarda ve bu kararda bile ailesini kendinden önce düşünmesi çok güzeldi. 

Ella'nın da pes etmeden savaşması, çabalaması, Reed'in masumiyetini ispatlama çabası, ama her şeye rağmen de onunla olmak için yaptıkları da çok güzeldi. 

Ella'nın özellikle babası Steve ile yaşadıkları kurguya hareket katmıştı. Steve'in baba olarak yaptıkları, kısıtlamaları, Ella üzerinde hakimiyet kurma çabası ve bütün bunların yanında da sadece kendini düşünürcesine tavırları çok sinir bozucuydu. Tamam bir baba olarak verdiği tavırları eğlenceli bulmuş olabilirim ama kitabın sonunda yaptıkları ve en yakın arkadaşına ve vaftiz oğullarına attığı darbe çok şaşırttı beni. Beklemediğim bir yerden vurdu resmen. Şaşırtıcıydı. 

İkizler ve Easton'ın Reed'in yanında olması ve ağabeylerini hep desteklemeleri çok güzeldi. Özellikle Easton'ın... 

Callum ise... bir baba olarak elinden geleni yaptı ama oğlu için de sınırlarını oldukça zorladı. Sonunda evet oğlunu kurtardı belki ama bu kitapta en çok üzüldüğüm karakter oldu çünkü 2 farklı yerden hatta 3 farklı yerden çok fena darbeler yedi. 

Ella ve Reed'in beraber olma çabaları, yaptıkları kaçamaklar ve yalan söylemeler falan çok güzeldi. Tam tipik ergen, 18 yaşındaki gençlerin yapacaklarını yaptılar ve bu durumu çok eğlenceli bularak okudum. 


~~~*~~~
"Ella benim kızım..."
"Bu seninle ilgili bir durum değil, Steve" diye kükredi Callum. "Düşündüğünün aksine dünya senin çevrende dönmüyor. Aylardır Ella'ya vasilik yapan bendim. Onu yedirdim, giydirdim ve ihtiyacı olan her şeyin karşılandığından emin oldum. Şu anda bu kızın bir babaya en yakın gördüğü şey benim."
~~~*~~~


Dinah ise... Ella'nın üvey annesi... hep bir şey yapmasını bekledim. Özellikle bu kitapta... ama kadın kitabın sonunda öyle bir şey yaptı ki... hem beni şaşırttı hem de oldukça memnun etti. İşte bu be kadın dememe neden oldu. Aslında onunda böyle bir kadın olmasında çok fazla sebep varmış ya onu da gördük. Bir yerde kocasından intikam alma şekli de denebilir... 

Ben kitabı çok beğendim tam da beklediğim gibiydi, sadece sonu oldukça şaşırtıcıydı. Özellikle Steve ve Dinah... ahh bir de Maria... kitap çok fazla şaşırtıcı detaylarla süslüydü. Ama sonu tatmin ediciydi. 

Heyecanla Gideon'ın hikâyesini sonra da Easton'ın hikayesini bekliyorum. Gideon'ın hikayesi bir novella ama umarım yayınevi çıkarır çıkarmazsa kesinlikle orijinal dilden okumayı planlıyorum. 

Bu türün severlerine de mutlaka okumanızı tavsiye ederim :) 



~~~*~~~
Callum fuayeden seslendi. "Yemek hazır."
Reed beni çekip ayağa kaldırdı. "Hadi, aşağıya inelim. Ailemiz bekliyor."
Bu kelimeyi seviyordum. Ailemize katılmak üzere elimden tutarak beni dışarıya çıkaran bu çocuğu da seviyordum. 
Ailem.
~~~*~~~


Kitabın adı      : Çarpık Saray
Orijinal adı     : Twisted Palace
Yazarı            : Erin Watt
Çevirmen        : Aydan Yalçın
Seri Bilgisi       The Royals #3
Yayınevi          : Yabancı Yayınları
Sayfa sayısı     : 344

Kitabın tanıtım yazısı: 

ROYAL AİLESİ KAÇMAZ, SAVAŞIR

Ella Harper, hayatta karşısına çıkan her zorluğu atlatabilecek kadar güçlü ve sevdiklerini korumak için kendini feda edebilecek kadar gözü karaydı. Öfkesiyle tanınan Reed Royal’ın ise her sorunu şiddet kullanarak çözmeye çalışması sonunda ayağına dolanmıştı. Fakat o gece malikânede yaşananlar ikisi için de fazlaydı.

Lekeli geçmişleri onları asla rahat bırakmazken, birbirlerine zarar vereceklerini haykıran seslerin arasında yollarını bulmaya çalışıyorlardı.

Çarpık Saray’ın çoktan unutulmuş sırlarını açığa çıkarmak ve kendilerine yeni bir hayat şansı tanımaktan başka seçenekleri kalmamıştı.

“Bu neslin Cruel Intentions’ı.” —Jennifer L. Armentrout

“Çarpık Saray, Ella ile Reed’in hikâyesi için mükemmel bir son.” —Samantha Towle

“Bırakın Royal ailesi sizi de mahvetsin.” —Meghan March

“Aşk, ihanet ve manipülasyonlara dair kusursuz bir hikâyenin sonuna hazır olun.” —S.L. Jennings 









Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın