23 Nisan 2020 Perşembe

0 Beklenmedik Anda - Karakter Röportajı // Masal & Sedat // Tuğba Atıcı Coşar




Selam millet, sizler için buraya hep yazarlarımızı çağırdık ama bu sefer bir değişiklik olsun dedik ve kendisine hayran bıraktıran, hatta hayran bıraktırmakla kalmayan baya salya akıttıran ama bir kadının peşinden de sürüklenip giden Sedat ve onu dize getiren mi demeliyim yoksa burnunun sürtmesine neden olan mı demeliyim bilemedim ama güçlü kadınımız Masal ile karşınızdayız.

Tuğba’nın akrabalarıyla sohbet etmekten inanılmaz keyif alıyorum. Daha öncesinden Baran, Ela, Didem, Kemal, Berk ve Beren ile sohbet etmiştik, oldukça eğlenmiştik de şimdi ise Masal ve Sedat konuğumuz.

Öncelikle umarım söylediğim övgüler egonu tavan yapmana neden olmamıştır Sedat, çünkü Masal’ın sitemine maruz kalmak istemem.

Sedat: Bir araya gireyim o zaman. (Eğilip sesini kısarak konuşur) Aramızda kalsın ama benim egom o tavandan hiç aşağı inmiyor.
Masal: Ben senin o egonu...
Sedat: Of Masal ya her tarafımı morarttın.
Masal:
Dur sen! Daha başında böyle zevzek davranırsan buradan daha fazla morlukla ayrılırsın.


Morarttın mı? Ahh Sedat, kıyamam sen Masal tarafından şiddete mi maruz kalıyorsun? (Blogger kaşlarını kaldırarak sorar)

Sedat: Kendisi biraz şiddet yanlısıdır da, ama bazı zamanlar hoşuma gitmediğimi söyleyemem. (Dönüp Masal’a göz kırpar)



(Blogger Sedat’ın sözlerine gülerek konuşur) Öncelikle hoş geldiniz, teklifimi kabul edip de buraya gelmenize çok memnun oldum, çünkü sizin hikayenizi duyan herkes sizi daha da yakından tanımak istiyor. Hatta bununla da kalmayıp arada sizleri görmek de istiyorlar. Kadınlar özellikle Sedat için ölüm biterken erkekler Masal’ı hala düşünüyor ve düşünmekten vazgeçemiyor gibiler.

Sedat:  ...
Masal: Sakın ağzını açayım deme! Öncelikle biz teşekkür ederiz. Yanımda beni delirtmekten başka bir şeyden zevk almayan adamı neden bu kadar seviyorsunuz anlamış değilim. İnanının bir ömür geçmiyor.
Sedat: İstersen etimi kopar yine de araya girerim. Şimdi böyle söylüyor ama inanmayın. Tamamen kıskançlığından yapıyor. Kendisi azcık huysuz da.
Masal: (Sinirle homurdanır)

Sedat: Gelelim erkekler konusuna. Şunu bir açıklığa kavuşturayım. Öyle benim eşimi düşünmek falan yok. (Aniden Masal’a döner) Duydun değil mi? Eşim dedim. Nedense karım dememe de delirmeye başladı.


Masal ama dürüst ol, bu adam seni delirtmekten daha başka şeylerden de zevk alıyor. (Blogger sırıtarak Sedat’a göz kırpar) Ayrıca Sedat, insanların Masal hakkındaki düşüncelerine de karışamayız ama değil mi? (Blogger, Sedat’ı kıskandırmış olmanın verdiği hazla sırıtır.)

Sedat: Karışamasam da bu duymaktan hoşlandığım anlamına gelmiyor.
Masal: Hiçbir zaman Sedat kadar rahat olamam. O yüzden onun zevk aldığı şeyleri konuşmayı reddediyorum.


Hiçbirimiz onun kadar rahat olamayız sanırım, bu ona has bir durum. (Blogger gülümseyerek Masal’a döner) Masal, tatlım, birçok erkeğin hala hayalindeki kadınsın, bunu özellikle sana söylememi istediler çünkü bir gün Sedat’tan ayrılmaya karar verirsen taliplerin sırada beklemedeler (Blogger Sedat’a kaçamak bakış atarken Masal’a göz kırpar)

Masal kahkaha atarken Sedat homurdanıp kollarını göğsünde kavuşturur.

Masal: İşte böyle canım. Ne zaman benimle ilgili güzel bir şey duyda ağzının içinde homurdanıp surat asıyor. Sonrada huysuz olan ben oluyorum. Sen karar bence. Ayrıca çok cazip bir teklif olsa da hala bu adamdan ayrılmaya niyetim yok. Üzgünüm beyler.


Beyler şuan da senden umudu kesmeye başlamış olmalılar. Ayrıca Sedat’ın oldukça kıskanç ve sahiplenici olduğunu biliyoruz. Düşünmelerine bile kızıyor adam. Masal, cidden işin zor, Allah sabır versin sana. (Blogger, anlayışla gülümser)

Masal: Bir şekilde idare etmeyi öğrendim canım. Merak etme.


Hazırsanız sorularıma geçmek istiyorum, ama ondan önce Sedat, cidden çok ateşlisin ben şimdiden kendimi diken üstünde hissediyorum ve Masal’ın yerinde olsam nasıl olurdu diye düşünüyorum. (blogger seksi bir şekilde Sedat’a göz kırpar.)

Sedat: (Hemen sırıtır.) Bu röportajı bence benim bekar olduğum bir zamanda yapmalıydık. (Göz kırpar ve Masal’dan omzuna tokat yer.)


Ahh, bunu söylememeliydin. Seni kaybetmiş olmamdan dolayı yasa girebilirim. Acaba Masal’a duyduğun aşkı bana da hissedebilir miydin emin olamıyorum. (Blogger göz kırpar)

Sedat: Bir yerlerimde yeni morluklar olmasını göze alamadığımdan cevap veremiyorum maalesef.


O zaman bu konuyu uzatıp da seni daha fazla morartmayalım (Blogger gülümseyerek derin bir nefes alır ve sorularına başlar) Öncelikle sondan başlayalım ve Masal evlilik nasıl gidiyor? Sedat nasıl bir eş oldu? Nasıl bir baba? Çocuklarıyla iletişimi, ilişkisi nasıl merak ediyorum. Ayrıca Sedat bu soru sana da gelsin, senin için nasıl gidiyor evlilik?

Masal: Bu konuda hakkını yiyemem. En azından huysuzluğunu baba olmaya yansıtmıyor. Hatta tüm neşesini çocuklarına verip huysuzluğunu bana saklıyor diyebilirim.
Sedat: Bir itirazım var.
Masal: Ne zaman yok ki!
Sedat: Huysuz değilim. Sadece şimdi o kadar çocuk olunca insan karısıyla baş başa kalamıyor. Anlıyorsun değil mi İncicim. Karımla vakit geçirmek istiyorum diye huysuz oluyorum. Bu bana haksızlık.


(Blogger kahkaha atar) Anlıyorum senin amacın, yatak odası ve Masal ikilisi ama baba olmak da bunu gerektirir Sedatcım, sonuçta Masal o çocukları tek başına yapmadı değil mi? Nasıl yapıldığını hatırlıyorsundur diye umuyorum. (Blogger sırıtarak göz kırpar)
Çok sıradan bir gününüz nasıl gidiyor?

Masal: Sedat ve sıradanlık aynı cümlede imkansız. Sabah ve akşam ancak birbirimizi görüyoruz. Çünkü işe gidiyoruz. Ama gelin görün ki kendisi patron diye beni de öyle zannedip derste olduğumu bile bile günde elli kere arayıp beni delirtmeyi başarıyor.
Sedat: İnsan karısını arıyor diye de suçlu olmaz ki canım.
Masal: Ders işliyorum ben.
Sedat: Eşek kadar heriflerle...
Masal: Onların hepsi çocuk.
Sedat: Hah! Geçen gün ne gördüm biliyor musun İnci? Çocuk dediği adamın benden çok sakalı var yahu!
Masal: Seninle bu konuyu tartışamıcam.
Sedat: Bence de çünkü haklıyım!
Masal: Ah, çıldırmama az kaldı. Sen devam et İncicim.


Çok tatlısınız, tartışmalarınız bile çok eğlenceli. Ama Sedat, Masal haklı ne olursa olsun, sakalı seninkilerden uzun bile olsa onlar henüz çocuk. Kıskanmana gerek yok, kadının parmağındaki yüzük seninle olduğunu yeterince gösteriyor bence.

Sedat: Evet tamam orası öyle ama yine de bazen kendimi kaybediyorum işte.


Sen bu konuyla daha fazla kendini kaybetmeden sıradaki sorumuza geçelim. Evliliğiniz de ilk kavganız neydi? Nasıl oldu? Sonunda kim kazandı? İçimden bir ses Masal kazandı diyor ama (blogger Masal’a göz kırpar)

Masal: Hah doğru tahmin tabii ki ben kazandım. Ve az önceki konu yüzündendi. Çünkü beyefendiye benimde bir işim olduğunu anlatamıyorum.

Sedat sinirle homurdanır.


Bendeki de soru, her zaman kadınlar kazanır zaten. Sedat, canım sen baştan kaybettin. Ayrıca gereksiz kıskançlıkları bırakmalısın Sedat. Masal’ı öğrencilerinden kıskanmak biraz fazla bence.

Sedat: Tamam evet biraz abartmış olabilirim ama insanın karısı bu genç ve alımlı olunca saçmalamamak zor.


Sedat, Masal çok güzel bir kadın, onunla evli olmak senin için çok büyük bir şans bunun farkındasındır diye düşünüyorum. Onun gibi bir kadına sahip olmak nasıl bir duygu? Dışarıya çıktığınızda, en basitinden bir alışveriş için bile olsa, neler hissediyorsun? Eminim dikkatleri üzerine çekiyordur?

Sedat: Şans mı ceza mı emin değilim!
Masal: Sedat!
Sedat: Tamam tamam. Evet çok güzel. Hatta anne olduktan sonra daha da bir güzelleşti. Etrafına her an bir koruma kalkanı yerleştirmek istiyorum. Ya da bir cam fanus yapıp eve falan kapatmak geliyor içimden. Benimleyken yine neyse ama bensiz dışarıdayken kalbimi de yanında götürüyor. Onu koruyamamak benim en zayıf noktam sanırım.

Masal hemen yumuşar. 


Sedat sıkı bir tribi hak edecek cevap veriyordun ama iyi çevirdin lafı. Masal’ın gönlünü almayı ve onu yumuşatmayı biliyorsun. 

Sedat: (göz kırpar) Biraz bu işi çözmüş olabilirim.


(Blogger gülerek sıradaki sorusunu sorar) Masal, Sedat gibi bir adamı böylesine aşık bir adama dönüştürmek zor olduğu değişmez bir gerçek ama sonrasında nasıl hissettin?  Hikayenizi okuduğumuzda zaman zaman Sedat’a odun, öküz tarzında kelimeler söylediğimiz oldu. Kusura bakma Sedat ama bazı hareketlerinle bunları hak ettin. Masal senin de içinden öyle kelimeler geçti mi?

Masal: Az önceki sevimliliğine aldanma hala aynı aslında. Ama bir şekilde gönlümü almayı başarıyor işte.


Nasıl aldığını gördüm, açıkçası ağzı güzel laf yapıyor ve bir kadını özellikle seni nasıl gülümsetip, kendine hayran bıraktıracağını da iyi biliyor. 

Masal: Kesinlikle. Aslında hiçbir şey yapmasa ve sadece gülümsese bile birçok kadını etkisi altına alıyor. İşte bu da benim cezam.


Sedat, çok büyük bir yara aldın bir kadından ve şimdi Masal ile çok mutlusun bunu gözlerinin parıltısından ve yüzündeki huzurlu gülümsemeden belli ediyorsun. Böylesine büyük bir mutluluğa sahip olacağını hiç düşünmüş müydün? Tekrar bir kadına güvenmek zor olmuştur senin için?

Sedat: Hayalimde bile düşünmedim. Yeniden güvenmek çok zor olsa da bunu Masal’dan başka hiç kimseyle de yapamazdım.


Masal senin en büyük şansındı bence ve bu mutluluğu hak ediyordun. Onca acının sonu sonsuz bir mutluluk olmalıydı. (Blogger, Sedat’a anlayışla gülümser)

Sedat: (gülümser) Gönül almak benim işim.
Masal: Arsız!
Sedat: Ama sadece sana! :)


Masal, Sedat’a olan duygularının ne kadar eskiye dayandığını biliyoruz, ona sahip olabileceğini hiç düşündün mü?

Masal: Bu da benim için imkansızdı. Bana nasıl davrandığını hepimiz hatırlıyoruz sonuçta.


Ahh, hatırlamaz mıyız? Sedat o zamanlar hepimizden iyi beddua alma sınırına gelmişti ama sonunu güzel toparladı. (Blogger, Sedat’a göz kırpar.) 

Sedat, peki sen? Masal’ın sana duygularının geçmişi düşünülürse, ona hiç bu şansı vermeden kapatmış olmaktan pişmanlık duydun mu? Düşünsene kaybettiğin zamanı? Onca acıyı çekmemiş, yaşamamış olurdun ve hayatının çok mutlu olduğun dönemine o zamandan başlamıştın.


Sedat: Aslında ben bizim zamanımız olduğuna inandım hep. Daha olgunduk bir araya geldiğimizde. Belki o zaman bu kadar şeyin altından kalkamayabilirdik.


Masal, kızların seni Sedat’ın kucağına atmasına şükrettiğin oluyor mu hiç? Düşünülürse öyle yaptılar, bilerek ya da bilmeyerek ama sonuç fazlasıyla tatmin edici olmuş gibi. (blogger göz kırpar)

Masal: Ah o konuya girmeyelim hiç. Ne zaman konuşsak işte böyle sırıtıp duruyor. Şımarmaktan zevk alıyor adam resmen. Ama yine de pişman değilim. Bu onun egosunu daha da yükseltecek olsa da iyi ki diyorum.


Ama Sedat’a şımarmak çok yakışıyor. (Blogger, Sedat’a hayranlıkla gülümser)

Sedat: İşte bir doğru cevap daha.


Sedat, Masal’ın babasıyla aran nasıl? O kadar laf söyledikten sonra seni affetmesi pek kolay olmamıştır diye düşünüyorum? Şahsen ben, o sözleri duyduğumda iyi halt ettin Sedat kendi ayağına sıktın diye düşündüm.

Sedat: Aramız çok iyi. Biliyorsunuz bana yardım etmişti. Sonra biraz uğraştık ama beni affetti. Ve şu an Masal’ı kıskandıracak kadar iyiyiz.


Damatlar kayınpederleriyle iyi anlaşırmış öyle derler hep, anlaşmanıza sevindim. Aranızın hiç düzelmeyeceğini düşündüğüm oldu itiraf etmem gerekirse, ama tabi Masal’ı mutlu görmek büyük bir neden olmuştur affetmesinde. 

Masal: Evet öyle ama Sedat’a kalırsa babam ona bayıldığından iyi olduklarını iddia ediyor.
Sedat: Çünkü gerçek bu.
Masal: Hah işte!

Sedat, hatırladığım kadarıyla bir kere koltukta yatma tecrüben olmuştu, ondan sonra bir daha koltuğu ziyaret ettin mi? (blogger muzurca sırıtır)

Masal: Kahkaha atar
Sedat: Beni sürekli bununla tehdit ediyor. Sanki bensiz uyuyabiliyormuş gibi. Blöf yaptığını bilsem de yine de riske atacak bir şey yapmamayı tercih ediyorum.


Senin için hiç de hoş bir deneyim olmamıştır eminim, sabahında da bütün atılımların bozulmuştu sanki öyle hatırlıyorum. (Blogger kıkırdayarak Sedat’a göz kırpar)

Sedat: Aynen öyle. Masal’ın inadı keçinden beter. Bir kere tutturdu mu vazgeçirene kader canıma okuyor.


Sedat, bazen senin Masal’ı hak etmediğini düşündüğüm anlar oldu, bazen onu sadece ihtiyaçlarını gidermek için istediğini düşündüm ama aslında içindeki aşık adamı görmek bu düşüncelerimi değiştirdi. Benim gibi düşünen çok kişi var böyle düşünmelerine de sen sebep oldun? Neden Masal’ı istedin? Aşık olduğunu anlamadan önce, neden Masal? Açıkçası şu an bile kendini senin kucağına atacak onlarca kadın var dışarıda (blogger manidar bir şekilde göz kırpar)

Sedat: Neden Masal? Hala bu sorunu cevabı bende yok. Seviyorumdan başka bir sebep bulamıyorum. Ve hala onu hak etmediğimi düşünüyorum. Sanırım son nefesimi verene kadar da bu düşüncem değişmeyecek.


Emin ol hak ediyorsun, en azından ben öyle düşünüyorum. (Blogger anlayışla gülümser) 

Sedat, Masal’ın sana geldiği daha doğrusu kar yağışından dolayı seninle kalmak zorunda kalması gibi bir durum olmasaydı hayatının nasıl olacağını düşündün mü? Masal sana hep aşıktı ama sen ona gider miydin? Aklının ucundan bile geçirir miydin Masal ile bir hayat?

Sedat: Bu zor bir soru. Bir yanım hep ona gitmek isterdi sanırım. Ama başarabilir miydi emin değilim. Tek söyleyeceğim şey iyi ki bana geldi. (Masal’a öpücük atar.)


Ama karşımda böyle sevgi pıtırcığı olma Sedat, lütfen. İnsanın özenesi geliyor, kıskanası tutuyor. Sonuçta her kadın senin gibi bir adama sahip değil. (Blogger iç çekerek Sedat ile Masal’a bakar)

Sedat: Keşke beni klonlasalar bence hepiniz bunu isterseniz ama şansınıza küsün. Büyük ikramiye masala vurdu.

Masal gözlerini devirir.


Peki ya Masal sen? Sedat ile bir hayata sahip olacağını hiç düşündün mü? Geleceğinde Sedat’ın olacağını düşünmüş müydün hiç?

Masal: Asla. Asla düşünmedim. Yani düşünecek umudum olmadı hiç. Tekrar ediyorum bana yaptıklarını hepiniz biliyorsunuz. Geçmişte olanlar yüzünden ondan kaçtığım düşünülürse imkansız gibiydi bir arada olmamız.


Masal ve Sedat, evlilik hayatınızı 3 kelimeyle anlatım desem, hangi kelimeleri seçerdiniz?

Masal: Şımarık, aşık, sonsuz.
Sedat: Bir ömür, umutlu, aşık.
Masal: Hayır tamam bir tane daha eklemek istiyorum. Zor.
Sedat: Zor mu? Hadi ama ne zorluğumu gördün?
Masal: Buna cevap vermek istemiyorum hayatım.


Sedat, tatlım senin ne kadar zor bir adam olduğunu biliyoruz. Bunu bence de tartışmayalım çünkü bütün kadınlar bu konuda Masal’ın yanında olur. 

Sedat: Hemen de birbirinizi savunun. 


Biz kadınlar birbirimizi tutarız tatlım. (Blogger Sedat’a göz kırpar) Birbirinizin en sevmediğiniz özelliği ne ya da neler?

Masal: Tamam bunu itiraf ettiğim için pişman olacağım ama şımarıklığına bayılıyorum. Kızıyorum doğru ama aynı zaman da bayılıyorum.
Sedat: Aha! Biliyordum.
Masal: Bunu sakın tekrar etme.
Sedat: Asla unutmayacağım. Masal’ı her şeyiyle seviyorum ama küsmeleri beni deli ediyor.
Masal: Ben küsmem.
Sedat: Sen onu benim külahıma anlat.


Ah, Masal çok haklısın. Tekrar etmekten asla pişman olmayacağım bu adama şımarmak çok yakışıyor. Ayrıca Sedat, küsme konusunda şansını zorlama yoksa bir koltuk vakası daha yaşayabilirsin. Eminim çok da rahat değildir. (Blogger , Sedat’a haince sırıtır) 

Çok sinirlendiğiniz de kendinizi nasıl sakinleştiriyorsunuz ya da birbirinizi?

Sedat: Buna ben cevap vermek istiyorum.
Masal: Hayır.
Sedat: Ya neden?
Masal: Hayır dedim. Bu soruyu geçiyoruz.
Sedat: Ama yatak odas-
Masal: Sedat sus dedim!
Sedat: (surat asar)


Sedat, Sedat, Sedat… (Blogger kahkaha atar.) Bu röportajı okuyacak 18 yaş altı okurlarımız var. Bu yüzden lütfen masum kulakları kirletmeyelim. Sonuçta senin ne kadar tutkulu bir adam olduğunu pekala hepimiz biliyoruz. (Blogger, göz kırpar) 

Sedat: Tamam ya tamam.


En büyük pişmanlıklarınız neler?

Sedat: Benim saymakla bitmez. Hepiniz biliyorsunuz zaten.
Masal: Sedat’a daha önce kavuşmamış olmak.


En büyük mutluluğunuz ne? Ya da en büyük mutluluğu tattığınız an?

Masal: Sedat
Sedat: Masal
(Aynı anda söylerler)


Ya ama çok tatlısınız. Aranızdaki bu uyum ve aşk insanı hayran bıraktırıyor. Birbirinizi üç kelimeyle anlatın desem?

Sedat: Olağanüstü, sevecek, seksi. (Masal kızarır)
Masal: Şımarık, kendini beğenmiş, harika.
Sedat: Ne? Bana seksi yok mu?


Sedat, seni ben de seksi olarak tanımlamazdım sanırım. Vahşi ve hırpani bir caziben var. Tehlikeli geliyorsun ama insanda kendini tehlikeye atma hissi uyandırıyorsun. Bu yüzden sadece seksi demek hafif kalır gibi senin için. 

Sedat: Siz kadınlar bana iltifat mı ediyorsunuz yoksa yerim dibine mi sokuyorsunuz hiç anlamıyorum.


İltifat ediyoruz canım (Blogger göz kırpar) Gençler, birbirinizin ev içinde en sinir olduğunuz davranışı ne?

Masal: Sedat’ın pek kıyafet giymeyi sevdiği söylenemez ama artık çocuklarımız var. Sürekli yarı çıplak dolaşması sinirlerimi bozuyor.
Sedat: Hayır sadece beni çıplak görüp çocukların yanında bana dokunamamak sinirlerini bozuyor.
Masal: Sinir bozucusun!
Sedat: Bense onu  her daim çok fazla kıyafetle dolaşmasına sinir oluyorum. (Masala göz kırpar)


Sedat ve kıyafet sorunu asla çözülemeyecek sanırım. (Blogger kahkaha atar) Lütfen yanıtlayın, hiç çocuklara Sedat yüzünden uygunsuz yakalandığınız oldu mu? (Blogger merakla bakar) 

Sedat: Şükür ki olmadı. Her ne kadar bu konuda sinirlerimi bozuyor olsa da yakalanmamıza hiç müsaade etmedi.
Sedat: (sırıtır) işte bak boşuna sinir olduğunun bir kanıtı daha.


Ahh Sedat, sen uslanmazsın. (Blogger kıkırdayarak sıradaki sorusuna geçer.) Küçük tartışmalar evliliğin tuzu biberi derler, sizin de öyle tartışmalarınız oluyor mu?

Masal: Sence İnci. Şu hallerimizden anlamış olman gerek.


Kesinlikle anladım. Zaten Sedat’la hayat başka türlü de olmazdı. Adamın her bir isteği ve davranışı klasik hayata aykırı resmen. 

Masal: Aynen öyle ve bundan çok zevk alıyor.


İlk evlilik yıldönümü için ne hediyeler aldınız? Nasıl bir program yaptın Sedat? Umarım güzel bir sürpriz hazırlamışsındır.

Sedat: Bunu da anlatmama asla izin vermez çünkü Masal ve bol çıplaklık içeriyor. (Masal arkasındaki yastığı Sedat’a fırlatır.)
Sedat: İşte demiştim. (Sırıtır)


Bu soruyu sormam hata. İçinde Sedat’ın olduğu plan hep yatak odasını içerir, değil mi? Masal, hiç bu adamın tutkusundan şikayetçi olduğun oluyor mu? Ve Sedat, hiç aklından yatak odasını çıkarıp plan yaptığın oluyor mu? (Blogger, eğlenerek sırıtır)

Masal: Şey itiraf etmek gerekirse olmuyor. Ve o söylemeden cevap vereyim yatak odası dışında da planları oluyor en azından.


Sedat, gelecekte bir gün kızın senin gibi bir adamı damadın olarak karşına çıkarsa ne yaparsın, hissedersin?

Masal: Kahkaha atar. Hadi cevapla hayatım.
Sedat: (yastığı sıkar) Asla bu konu hakkında konuşmam.
Masal: (fısıldar) asla konuşmuyor.


Ahh, o zamanlarını görmek isterim. Çok huysuz, kızını paylaşamayan bir baba modeli. Bence kendini şimdiden hazırlamaya başla, anca alışırsın bu fikre. Çünkü bir gün kızını senin gibi bir adam elinden alacak. (Blogger, Sedat’ı uyuz etmenin hazzıyla sırıtır)

Sedat: (kulaklarını tıkar) konu neydi hiç bilmiyorum!


Sedat, Masal arkadaşlarıyla bir akşam dışarıya çıkmaya karar verdi nasıl karşılarsın? Sen de evde… maç izle olmadı çocuk bak
 Aynı soru senin için de geçerli Masal, sen nasıl karşılarsın?

Sedat: Hah işte beni buradan vuramayacaksınız çünkü Masal istediği zaman arkadaşlarıyla çıkıyor.
Masal: İnanılmaz ama gerçek. Bu konuda öküzlüğünü aştı.


Şaşırdım, çıkamaz falan diye bir kıskançlık tepkisi bekledim. Ama sanırım Masal’ın seni yendiği bir konu da bu değil mi? (Blogger göz kırpar)

Masal: (gülümser) Aynen öyle

Son sorum geliyor, hazırsanız. Gününüzün büyük bir kısmını benimle burada geçirdiniz. Sizce bu röportajımız nasıl geçti? Memnun kaldınız mı? (blogger tek kaşı havada soruyu sorar)

Sedat: Konuşma hakkım karım tarafından kısıtlanmasaydı daha güzel olurdu ama yine de Masal memnunsa bende memnunum.
Masal: (güler) her şey harikaydı.


Sedat, canım bir gün seninle baş başa bir röportaj yapalım o zaman rahatlıkla konuşursun. (Blogger, çapkın bir şekilde göz kırpar) Masal senin de memnun kalmana çok sevindim. Sizin aranızdaki uyum, anlayış ve aşk beni bile çok mutlu etti.  

Sedat: Her zaman hazırım
Masal: (koluna patlatır ama gülümser)


(Blogger karşısındaki çiftin hallerine kahkaha atar) Buraya kadar geldiğiniz için teşekkür ederim, bana zaman ayırdığınız için de. Masal seninle tanışmak çok güzeldi, umarım tekrar bir araya gelir bir şeyler yaparız. Bir akşam eğlenmeye falan da gidebiliriz mesela. (blogger göz kıpar)

Sedat seninle de tanışmak bir zevkti. Kendimi şanslı sayıyorum, o kadar kadının gözü sendeyken seninle tanışabildim. Masal’ın bizi kıskanmayacağını düşünerek seninle sarılmak isterim. (blogger masumda gülümser)  

Sedat: (kollarını açar)
Masal: (homurdanır)

Blogger Sedat’a sarılmanın hazzıyla 32 diş sırıttır. :D 


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın