~~~*~~~
Macera, diğer dünyalar, umut, yaşam ve kahkaha...
Hannah'nın hayatında hepsi eksikti.
~~~*~~~
Her ne kadar ilk okuduğum kitabı Minerva'yı sevmesem de bu kitabını, Emily'i sevdiğimi itiraf etmeliyim. Emin değilim neden ama ya ilk kitaptan sonra beklentimi düşürdüğüm için ya da kitap cidden Minerva'dan daha iyi olduğu için bilemiyorum... ama bu kitabı cidden sevdim.
Kısa, tadımlık, Harlequin kitapları tadında bir kitaptı ve bence denemelisiniz. Umarım Nemesis Kitap serinin devamını çıkarır.
M. C. Beaton, ülkemizde yayınlanan üç farklı kitabı var ve üçü de ayrı serilerin ilk kitapları olmasına rağmen ben ikisini okudum. Her ne kadar ilkini yetersiz bulsam da bu kitabı oldukça sevdim. Öncelikle akıcıydı, film izler gibi akıp gidiyordu ve eğlenceliydi. Romantik olduğu anlar vardı ama geneli aşk romanı değildi. Hannah Pym'in yolculuk maceralarında yaptığı çöpçatanlığı anlattığı için romantizm de vardı. Sevdim...
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Hannah Pym, çalıştığı evin sahibi ölüp de kendisine bir miktar para bırakınca o parayı seyahate harcayıp macera yaşama hevesini tatmin etmek için Exeter'e doğru yola çıkar. Ancak aşırı kar yağışı ve fırtına nedeniyle bir handa kapana kısılınca yolculuk arkadaşlarıyla beraber yaşadıklarını anlatıyor. Arabada erkek kılığına girmiş genç bir kızın ve o kızın peşindeki bir lordun hikayesini okurken aralarında filizlenen aşkı görüyoruz. Bunların yanında bir dulun bir avukata aşık olmasını okuyoruz. Bütün bunların da yanında insanların bir yere kapalı kaldıklarında nasıl da seviye, zenginlik ve unvanı bir kenara bırakıp birlik olmalarını okuduk. Çok güzeldi kurgusu. Altında barındırdığı mesajlarda öyleydi.
~~~*~~~
Ayarlanmış bir evliliğe razı olmakla nasıl bir aptallık etmişti? Aşka inanmadığından değildi. Birçok arkadaşının, aşkı bulacak kadar şansı yaver gitmişti. Fakat o, aşka hiç rastlamamıştı; rastlamayacağından da emindi.
~~~*~~~
Öncelikle Hannah'ya hep yardımcı olan Sir George'u çok sevdim. Bence hikayenin ana gücüydü Hannah bakımından.
Emily ve Lord Harley'in arasındaki husumet, arkadaşlık, aşk çok güzeldi. Resmen birbirlerini istemeyen iki insanın birbirini tanıması ve aşkın filizlenmesi çok tatlıydı.
Avukat Fletcher ve Lizzie arasındaki birden başlayan aşk, yüzbaşının tavırları ve birden kendini gösteren gizemli kişilik ve ölümcül hamleleri... çok iyiydi.
Kitabın tam durgun, sakinliğe başladığını düşündüğünüz an öyle bir hamle yapmış ki yazar ya güldürüyor ya da bir aksiyon yaratıyordu.
Ana konu Emily ve Lord Harley'in aşkı gibi görünse de aslında Hannah Pym'in yolculuğu sırasında yaşadığı maceraları anlatıyordu. Bu yüzden kitapta her şeyin tadında olduğunu ve fazla uzatılmasının kitabın amacından çıkacağını düşündüm. Bu yüzden de tam olması gerektiği gibi tadındaydı ve film tadındaydı.
Çok uzatmayacağım, zaten kısacık bir kitap. Bence bu kitabı mutlaka denemelisiniz. Güzel, eğlenceli bir historical romansdı.
~~~*~~~
Bir şekilde başkalarını düşünen insanlar kendilerine macera dolu bir yaşam yaratırlar.
~~~*~~~
The Traveling Matchmaker Serisi
- Belinda Goes to Bath
- Penelope Goes to Portsmouth
- Beatrice Goes to Brighton
- Deborah Goes to Dover
- Yvonne Goes to York
Kitabın adı : Emily
Orijinal adı : Emily Goes to Exeter
Yazarı : M. C. Beaton
Çevirmen : Deniz Çakmak
Seri bilgisi : The Traveling Matchmaker #1
Yayınevi : Nemesis Kitap
Sayfa sayısı : 176
Kitabın tanıtım yazısı:
Thornton Malikânesi’nin emektar kâhyası Hannah Pym, hiç beklemediği bir anda büyük bir servetin sahibi olur. Yıllardır özlemle hayalini kurduğu büyük macerayla arasında hiçbir engel kalmayan Hannah, her gün el sallayarak uğurladığı arabada bu sefer yolcu olacak ve hayatının macerasına atılacaktır.
Yolcu arabası İngiltere’nin kırsal kesimlerine doğru yol alırken, birbirinden ilginç yolcular arasından bir kişi hemen Hannah’nın dikkatini çeker. Gördüğü en güzel menekşe rengi gözlere sahip olan yolcuyla ilgili tek sorun, onun erkek kılığına girerek saklanan bir genç kız olmasıdır.
Emily Freemantle, hiç tanımadığı çapkın bir lordla evlenmektense evden kaçmayı göze almış gözü kara bir leydidir. Ancak sözde nişanlısı Lord Ranger Harley ondan daha gözü karadır; Emily’nin izini sürmek ve onu yolcu arabasında yakalamak genç adam için oldukça kolay olmuştur.
Büyük bir kar fırtınasının ardından bir handa mahsur kalan yolcularımız için asıl macera başlamak üzeredir. Emily zoraki nişanlısının çekiciliğine kapılırken, Lord Harley ise şımarık bir genç kızla evlenme fikrinden gittikçe uzaklaşmaktadır. Ancak farkına varmasalar da, onlar için minik aşk düğümleri atan bir destekçileri vardır.
Peki, o düğümler inatçı çiftimizi iyice birbirine mi bağlayacaktır? Yoksa karmakarışık olup ayaklarına mı dolanacaktır?
Historical romanslara uzağım biraz biliyorsun abla, bu kitap aklımda olsun. :)
YanıtlaSilBu arada seni meydan okumaya davet ettim, son yazımda :)
Çok daha iyi yazarlarla başlamalısın bu yazarı sonra denersin bence ;) meydan okumaya da bakacağım :)
Sil