Çıktığından beri ilgimi çeken ve merak ettiğim Davetli Listesi'nin yorumu ile karşınızdayım. Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki beklediğim gibi bir kurgu çıkmadı, çünkü ben daha hareketli ve hararetli bir kitap beklemiştim ama bana bunu veremedi ne yazık ki.
Kitabın ödüllü bir kitap olması ve arkasındaki kapak tazısı nedeniyle ilgimi çekmişti. Özellikle Agatha Christie kitaplarına benzettikleri için dikkatimi çekmişti.
Yazarın kurguyu kaleme alma şekli güzel olmasına güzeldi ama neredeyse yarısı çok durağandı, her bölüm başka bir karakter tarafından anlatılıyordu ve bu da biraz On Küçük Zenci kitabını anımsattı. Sanki başka bir versiyonu gibi hissi uyandırdı okurken.
Kitap yarısından sonra açıldı, cinayet işlendi, sebepler, sonuçlar, tepkiler o zaman sonra kitap hareketlenmeye başladı. Merak uyandırmaya ve katil kim, neden cinayet işledi ve kim öldü heyecanı oluşmaya başladı. Ama dediğim gibi kitabın yarısından sonra... yarısına kadar sabırla okunması gerekiyor.
~~~*~~~
Kitabın konusuna değinmek gerekirse; bir derginin sahibi olan Jules ve bir TV programcısı Will düğünlerini bir adada yapmaya karar verirler. Düğünden bir gün önce davetliler adaya gelmeye başlarlar. Hazırlıklar yemekler derken düğün günü gelip çatar ve düğün güzel bir şekilde ilerlerken ansızın bastıran fırtına elektrik kesintisi sebebiyet verir ve sonrasında bir cinayet işlenir. Kim öldü? Neden öldürüldü? Nasıl öldürüldü? Katil kim? sorularıyla misafirler tedirginliği sürerken bütün kitap bu kurgu üzerine dönüyor.
Tabi bütün bu olaylar kitabın yarısından sonra tamamen açıklanıyor. Çünkü kitabın başlarında damadı, gelini, nedime ve sağdıçları ve aileleri, arkadaşları tanıyoruz. Her bölüm onlar tarafından anlatılarak onları anlamamızı, sebeplerini ve neler yapabileceklerini okuyoruz.
Böyle anlatılınca sizce de On Küçük Zenci hissiyatı vermedi mi? Ben okurken çok hissettim bunu... Hatta zaman zaman başlarda acaba yarım mı bıraksam diye düşündüm. Ama sonra kitap açılınca elimden bırakamadım... O kısmı da itiraf etmem gerek.
Kitabın cinayet işlendiği kısımlardaki bölümler oldukça güzel anlatılmıştı, gerilimi hissediyordunuz. Özellikle öldürülen kişinin kimliğini arama kısmı, karanlıkta adada dolanmaları falan çok güzel anlatılmıştı.
Ayrıca şunu da söylemek istiyorum ki Hannah'ın kardeşi, Olivia ile olan bağlantı... geçmişleri... bu halde olmalarının sebepleri... oldukça iyi bir kurguydu.
Bu tür kitaplara çok bir detay veremiyoruz çünkü çok ince çizgidir bu tür kitaplarda spoiler... o çizgiyi geçtin mi kitabın büyüsü bozulur ve katilin kimliğini hemen tahmin edebilirsiniz ki kitabın sonunda açıklanan sebepler ve kimlikler sonucunda o şaşırtıcı etkiyi yaşamanız için çok fazla detay vermemek en iyisi.
Size kitabı tavsiye eder miyim? Sabırlı bir okursanız ve Agatha Christie tarzında kitapları seviyorsanız alın ve okuyun. Seversiniz... ama sabredemem sıkılarsam bırakırım derseniz almayın ve okumayın. Çünkü kitabın neredeyse 150 sayfası oldukça durağan gidiyor... ama son 100 sayfası da nefes kesiyor.
Benim kitaba puanım 5 üzerinden 4 çünkü başlarda çok sıkıldığımı söylemiştim.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın