26 Mayıs 2020 Salı

0 Işılca - Köle İtikam (Köle #2)


~~~*~~~
"Umut Mira... Umut hayatın büyük kısmından bizim nefes almamızı sağlar. Yoksa çekilecek kahır değil insan olmak.

~~~*~~~



Köle Serisi'ne son sürat devam ediyorum. Açıkçası bu seride bu kitapları yani İntikam ve Aşk kitaplarını hep Daisy'nin hikayesi olarak düşünmüştüm ama yanılmışım. Şöyle yanılmışım, ilk kitabın devamı kesinlikle o kesin ama bu kitaplar Edward ve Jaymie'nin çocuklarının hikayeleri... Klasik onların aşk hikayesi anlamında değil tamamen  Jaymie ve Edward'ın hikayesi sonlanıyor ve çocukları Stew ve Mira'nın hayatta kalma savaşlarını konu alıyor. 

Bu yüzden kesinlikle sırayla okunması gereken bir seri. 

İlk kitap ne kadar aşka yoğun verilmişse bu kitap o kadar intikam, adalet arayışı, politika savaşları, arkadaşlıklara, aile ilişkilerine ve hayatta kalma savaşına verilmişti ama sanırım Aşk kitabında daha fazlası olacak aşk anlamında. 

Yine akıcıydı, sürükleyiciydi dün akşam başladım ve iki saat önce bitti kitap, su gibi aktı gitti ve şimdi devamını okuyacağım çünkü çok merak uyandırıcı bir şekilde bitti. Merak ediyorum devamını... Bu yüzden okumaya niyeti olanlar kesinlikle İntikam ve Aşk'ı beraber alıp okumalılar. 


~~~*~~~
İntikam tehlikeli bir duygudur. O duyguya sahip insan yarı ölü sayılır.
~~~*~~~


Kitabın konusuna değinecek olursak; Jaymie ve Edward tam hayatları yoluna gitmiş çocukları ile beraber mutlu yaşarken ve dünya barışı adına büyük adımlarla halkın mutlulukla yaşamasını sağlamışken Edward'ın eski nişanlısı Lisa, hain bir planla düzenlediği darbeyle Edward ve Jaymie'yi ve iki oğlunu öldürür. Hayatta kalan Stew ve Mira, en büyük oğlu ve tahtın varisi ve en küçük kızı Daisy ve Marlon sayesinde kurtulurlar bu darbeden ve bir şekilde izlerini kaybettirip 20 yılı devirirler. Bu sırada Lisa, Edward'ın kuzeni ile evlenmiş kraliçe olmuş ve amacına ulaşmıştır. Ancak kocasını da kısa zamanda kaybedince kocasının kardeşine göz koyarak onu çocuklarıyla iki oğlunun hayatıyla tehdit edip evlenir ve bu şekilde kraliçe olmaya devam eder. Kral Richard, oğullarının hayatı için Lisa'ya tahammül ederek geçirdiği 20 yılın sonunda bir şekilde saygıyla andığı ve hak etmediğini düşündüğü tahtta kalmasına rağmen Edward'ın izinden gitmeyi kendine borç bilir ve onun izinden gider. Ama Lisa'nın hesap etmediği hiçbir zaman ulaşamadığı Stew ve Mira'nın için için intikamla yanması ve hak ettiklerini konumu geri istemeleridir. 

Kitapta Edward ile Jaymie'nin ölümüne değinirken Stew ve Mira'nın büyümelerine, planlarına, hayatlarını anlatıyor. Bunun yanında Kral Richard ve onun iki oğlu Cedric ve Aidan'a da değiniyor. Onların da tıpkı babaları aslında hiç istemedikleri konumda olmalarını anlatıyor. 

Açıkçası kitap Edward ve Jaymie'nin ölümünden başlıyor ilk okuduğumda ne oluyor ya diye düşünüp içim bir garip olup acaba bıraksam da okumasam mı diye düşünerek başladım. Ki açıkçadı ilk 20 sayfa da baya bırakmayı düşündüm çünkü Köle kitabı benim hep favorimdi ve Jaymie ve Edward aşkı çooook zevk alarak okuduğum bir aşktı. Onların ölümlerini okumak cidden çok sinir bozucu bir deneyim oldu benim için. Düşünsenize çok severek okuduğunuz karakterlerin kitabın sonunda öldüğünü... resmen ellerim titredi, tüylerim diken diken oldu... 


~~~*~~~
Stew, geçirdiği güzel saatler sonunda Felicia'yı eve bırakmıştı. Onun aşkına çok direnmişti ama artık kraliçesini bulduğunun farkındaydı. Mutluydu. Geleceğe daha umutla bakıyordu.
~~~*~~~


Neyse bu konu üzerinde çok durmamayı tercih ederim. 

Stew'i zaten Köle kitabından tanıyoruz. İlk çocukları, hani zaten Edward'da demişti ya sen de istersen Stew koyalım diye... işte o Stew… tam bir Edward gibi bir adamdı ama daha çok annesinin manevi özelliklerini babasının hükümdarlık duruşunu almış... bazen sözleri, duruşu ve karakterinde tam da Edward ve Jaymie'nin çocuğu dedirtti. 

Mira ise... her ne kadar dış görünüşü anasının kopyası olsa da kesinlikle Edwrad'ın kızıydı... :D Bazen öyle bir tavır içine giriyordu ki Edward'da böyle yapardı ya da derdi dedirtiyor :D 

Daisy ve Marlon… cidden takdire yakışır hareket ettiler. Resmen Marlon, Edward'a sözünü tuttu ve çocuklarını büyütüp sahip çıktı hatta sadece onlara değil bence bir çok yönden Daisy'e de sahip çıktı. 

Stew'in şirketine EJ adını vermesi çok manidardı :D 

Kral Richard'ın tavrı cidden çok iyiydi. Kitabın sonlarına doğru Stew planını uygulamaya başladığında da oldukça olgunlukla karşılaması ve direk tahtı sahibine vermesi, emanet aldım ve sahibine veriyorum halleri çok güzeldi. Gerçi Richard hep ben doktorum kral değilim diyordu ve bunu da çok güzel gösterdi. 

Lisa... şeytan... tam bir şeytan valla... ama Mira'nın Jaymie'ye benzerliği nasılda çıldırttı... :D keşke azıcık daha çıldırtsaydı. 

Aidan… kitabın en başından beri hayran olduğum bir diğer karakter. Cidden ham karakter hem tavır olarak, hayranlığımı kazandı ve aslında Stew ile müttefik olsalardı çok güzel yakışırlardı saraya... Aidan'da tam bir prenslik duruşu vardı... hatta belki kral... Ama sonrasında… onu hiç yargılamadım çünkü kendimi onun yerine koyduğumda gördüğü şeylere, kardeşinin vuruluşu ve sonrasında babası ve kardeşinin ölüm haberi... bu durumda bende onun gibi intikam diye yanıp tutuşurdum. Bu konuda onu yargılamadım ki zaten Stew'de ailesinin ölümünü görünce intikam istemedi mi aynı şey Aidan için de geçerli bu durumda. 

Felicia… kızım sen bu kitabın en bomba karakteriydin itiraf etmek gerekirse. Resmen okumaktan en keyif aldığım satırlardı. 


~~~*~~~
Aidan karşısında gördüğü güzellikten gözlerini alamadı. Kızın yeşil gözleri onu bir kuyu gibi kendine çekerken dudaklarına kaydırdı bakışlarını. Boğazının kuruduğunu hissetti. Elleri öyle sıcaktı ki Aidan ruhunun ısındığının farkına varamadı.
~~~*~~~


Kitabı okurken hep Aidan'ın Mira ile karşılaşmasını ve birbirlerine vurulmalarını bekledim ama o da tam darbe zamanına denk geldi. Stew'in tahtı ele geçireceği döneme... Aidan'ın başına gelenler kötü oldu be... Mira'da bazen annesinin kaderini mi yaşayacak acaba dedim ki kitabın sonu yaşayacak dedirtti açıkçası... Aidan umarım Edward gibi kırıcı olmaz... gerçi damat kayınpedere çekermiş derler öyle olursa vay Mira'nın haline.

Kitabı genelinde çok sevdim ama eksik bulduğum kısımlarda vardı. Mesela, kitabın başında Kral Edward'a karşı yapılan darbenin daha detaylı anlatımı isterdim. 10 sayfa daha uzun olsaydı da o kısımların öncesine de değinilseydi dedim. 
Diğer yandan da Stew'in karşı hamlesi ve darbe girişiminde daha detay isterdim açıkçası. O darbe girişi çok güzel anlatılmıştı, balodaki hamleler, organize halleri çok güzeldi. Bir yerde yabancı bir film sahnesi gibiydi ama sonlarına doğru çok hızlı geçti ve daha detay istedim o sahnelerde... 

Geneline bakıldığında beğendim. Özellikle Mira ve Stew arasındaki ilişkiyi, Mira'nın eğitimini, Felicia ile Stew'in ilişkisi çok güzeldi. 

Severek okudum ve şimdi hemen elime 3. kitabı alacağım çünkü Stew bu kitapta kendi hikayesinde mutlu sona ulaştı aşkı ve tahtı ellerinde. Sırada Mira var ve onunki Stew'dan daha zorlu bir yol gibi olacak. Aidan ve Mira'nın hikayesini merak ediyorum. Hemen başlayacağım. 



Köle Serisi Kitapları




~~~*~~~


"Ben de böyle bir aşk istiyorum."

Marlon, "Kimse bizlerin yaşadığı aşkı istememeli. Saplantılı derecesindeki aşklar hem sevene, hem de sevilene çok acı verebilir," diyerek dilekleri hakkında onu uyardı.

"Onun gibi seven ve senin gibi seven. Tanrım! Böyle birileri artık yok bence," dedi Mira.

"Sevgi çok görecelidir Mira. Bazen insan körleşir. Ulaşılmaz aşk bazen insanı öyle bir hale sokar ki kendini tanıyamazsın. Sana ve sevdiğine olmadık zararlar verir."
~~~*~~~





Kitabın adı     : Köle - İntikam
Yazarı              : Işılca (Işıl Parlakyıldız)
Seri bilgisi       : Köle #2
Yayınevi           : İndigo Kitap
Sayfa sayısı      : 406

Kitabın tanıtım yazısı: 

Geçmiş intikamla gölgeler geleceği...
 
Masallardaki “Sonsuza dek mutlu yaşadılar” efsanesinin ardındaki vahşetin kucağına doğmuştu.

Biliyordu…
Soğuk bir gecede yürekleri parça parça eden
bir kıyımın koynundan kaçmıştı.
Sarmalandı, sevgiyle ve şefkatle sakınıldı tüm gözlerden.
İçten içe sabırla merhameti öldürerek büyüdü.
Tıpkı intikamın doğduğu o lanet gün gibi,
gittiği her yere buz gibi kışı getirdi.
Kendi bile üşüdü ama hiç unutmadı.
İntikam hırsı bir çığ gibi büyüdü içinde.
Ta ki saklanacak bir yer kalmayana kadar…




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın